ويكيبيديا

    "الحالة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • durumda
        
    • durum
        
    • durumu
        
    • halde
        
    • zaman
        
    • dava
        
    • duruma
        
    • vakayı
        
    • olayda
        
    • davada
        
    • durumun
        
    • şekilde
        
    • olay
        
    • Öyleyse
        
    • davayı
        
    Böyle bir durumda yapmamız gerekeni hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? TED ونحن نعلم جميعاً ماذا سيحدث في هذه الحالة .. صحيح ؟
    Bu durumda, kaynar su konservesi zaten oldukça asitli şeyleri konserveleme içindir. TED في هذه الحالة غلي الاغذية المعلبه نقوم بذلك للاشياء الحامضية نوعا ما.
    Buradaki durum; insanın yerine bilgisayarın geçmesi değil birlikte çalışmaları. TED وهذه الحالة ليست لإحلال الكمبيوتر مكان البشر ولكن للعمل معاً
    İki saattir durum bu şekilde ve tansiyon yeni yeni artmakta... Open Subtitles انهم بهذه بهذه الحالة منذ ساعتين ، ان التوتر قد بدء
    Evet, ekonominin durumu herkesi sarsıyor. 100 dolar bozuğun var mı? Open Subtitles أجل، الحالة الأقتصادية سيئة صعبة لديّ الجميع، أمعك فكة لـ100 دولار؟
    O halde Rodyon Romanoviç bir buluşmayı bizzat kendim ayarlarım. Open Subtitles في هذه الحالة, يا روديون رومانوفيتش سأضطر إلى مقابلتها بنفسي
    Bu durumda değil, çünkü bu çevresel olarak çok sağlam bir teknoloji ürünü. TED حسناً في هذه الحالة هو ليس كذلك لانها تكنولوجيا بيئية نظيفة مفيدة جداً
    Bu durumda, yaşamın en büyük ödülü: uygun bir çiftleşme partneri. TED في هذه الحالة ، أعظم جائزة في الحياة: شريك مناسب للتزاوج.
    Ve bu durumda korkarım ki, kefalet başvurusu yararsız olacaktır. Open Subtitles وفى هذه الحالة, اخشى ان يكون ومضوع الكفالة غير مفيد
    İçinde bulunduğumuz uluslararası durumda, böylesine bir toplantı pek mümkün değil. Open Subtitles في الحالة الدولية الراهنة ، حتى الاجتماع سيكون من المستحيل تماما.
    Burada acil durum söz konusu, hemen bir yardım ekibi istiyorum. Open Subtitles أنا عندي الذي أبدو مثل الحالة الطبية الطارئة. طلب إي. إم.
    Bacak atardamarı kesilmiş biri için çok kötü bir durum. Open Subtitles هذه الحالة لا تسير بشكل صحيح مع الشريان المصاب بالفخذ
    İdareye bir rapor çıktı ve durum ciddileştiği için çok riskli olmadan önce bunu bir kere daha yapacaklar. Open Subtitles وصل التقرير إلى الإدارة منذ أن أصبحت الحالة خطرة فسيفعلون ذلك مرة أخرى قبل أن يصبح الأمر أكثر خطورة
    Bu durumdaki tek ceset olmaması durumu daha da tuhaflaştırıyor. Open Subtitles الغريب هو ان هذه ليست الجثة الوحيدة على هذه الحالة
    Dünyanın toplum sağlığı çalışanları için durumu görmesini sağlayan ilk eğitim platformunu inşa ediyoruz. TED نحن نبني أول منصة تعليمية في العالم للعاملين في قطاع الصحة المجتمعية التي تتيح لهم رؤية الحالة.
    Ama Leydi Hazretlerini şu halde bırakmam söz konusu olamaz. Open Subtitles لكنه أمر مستبعد أن أترك سيادتها في مثل هذه الحالة
    İlk başta dayanak noktası olarak onları rahat oldukları zaman inceledik. TED الحالة الاولى نظرنا إليهم في الحالة الاعتادية عندما كانوا في راحة
    Hayır, böyle bir dava hepimiz için çok heyecan verici Open Subtitles ولكن في مثل هذه الحالة تتوفر الإثارة لنا جميعاً
    Bu duruma presbiyopi diyoruz ve dünya çapında iki milyar insanı etkiliyor. TED ندعو هذه الحالة مدّ النظر الشيخوخي، وتؤثر على ملياري شخص حول العالم.
    Binlercesinden hatta milyonlarcasından biri ama ancak her vakayı en önemli vaka olarak görerek hastalara yardım edebiliriz. Open Subtitles و لكن إذا أمكننا أن نجعل من كل مريض و كأنه الحالة الوحيدة ، لتمكننا من مساعدته
    Şey, eminim yapmaz, ancak bu olayda, kayıtlar karışmış olmalı. Open Subtitles أنا واثق من هذا لكن بهذه الحالة لابد من خطأ
    Bu davada Dedektif Marks'a güvenmek kötü bir fikir gibi gelmiyor. Open Subtitles قد لا تكون فكرة سيئة الثقة بالمحققة ماركس في هذه الحالة
    Bu durumun süresinin hangi etken tarafından kontrol edildiğini anlamak istedik. TED هنا نريد أن نفهم من المسؤول عن مدة استمرارية هذه الحالة
    Yani bu şekilde, sinir hücrelerinin normal olmayan faaliyetlerini önlüyoruz. TED إذا في هذه الحالة نحن نكبح نشاط الخلايا العصبية الشاذة
    Yani ekmek veya bu olayda muffin bu olay için biçilmis kaftan. Open Subtitles لذا الخبز، أو في هذهِ الحالة الكعكات هي الموصل المثاليّ لفطر التوهّم.
    Öyleyse, 342 numaralı odayı bana vermemeniz için bir neden göremiyorum. Open Subtitles فى هذه الحالة لا ارى سببا لعدم حصولى على هذه الغرفة
    Yeni emirler gelene kadar davayı kapatmam söylendi. Open Subtitles أنا أخبرت الحالة ستجعل خامل حتّى إشعار آخر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد