ويكيبيديا

    "الحقيقة هي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Gerçek şu ki
        
    • İşin aslı
        
    • İşin doğrusu
        
    • Aslında
        
    • işin gerçeği
        
    • Açıkçası
        
    • Doğrusu şu
        
    • Gerçek olan
        
    Ama Gerçek şu ki, şu ana kadar ve şu an da dahil hayatımı toplum önünde konuşma korkusuyla sürdürdüm TED ولكن الحقيقة هي أنني عشت حياتي حتى هذه اللحظة، بما فيها هذه اللحظة، في خوف قاتل من التحدث أمام الناس.
    Ama Gerçek şu ki şu an eğitim ile yaptıklarımız tamamen çağ dışı. TED ولكن الحقيقة هي أن ما نقوم به مع التعليم عفا عليه الزمن تماما.
    Hayır, yani, işin aslı, kendimi hiç o kadar güvende hissetmemiştim. Open Subtitles لا، أَعْني، الحقيقة هي أنني لم أشعر بهذا الأمان من قبل
    Ama işin aslı sen de elektronik mağazasında çalışan bir ahmaksın. Open Subtitles و لكن الحقيقة هي أنك فقط أخرق تعمل في متجر للإلكترونات
    İşin doğrusu, bunu zaten her gün, gün boyunca yapıyoruz. Open Subtitles الحقيقة هي, أننا نفعل هذا طوال اليوم وفي كل يوم.
    Katlanma süreci, rastgele görünse de Aslında çok belli bir yol izler. TED عملية الالتئام، بينما تبدو عشوائية، في الحقيقة هي غاية في الدقة والإحكام.
    İşin gerçeği, eğer başına bir şey gelseydi ne yapardım bilemiyorum. Open Subtitles .. الحقيقة هي انه اذا حدث شيئا لك فلا اعلم كيف اتعامل معه
    Gerçek şu ki disleksisi olan kişiler her şeyi herkes gibi görüyor. TED الحقيقة هي أنَّ المصابين بِعُسْرِ القراءة يرَون الأشياء كما يراها بقيَّة الناس.
    Ama Gerçek şu ki, doğa, ölüm işinde gerçekten iyidir. TED لكنّ الحقيقة هي أنّ الطبيعة جيّدة، جيّدة جدًا في الموت.
    Gerçek şu ki, kendimi şanslı hissediyorum, çünkü dünyanın her yerinde gösterimi sergileme imkanı buldum, Orta Doğuda da birçok kez şov yaptım. TED ولكن الحقيقة هي ، لقد كنت محظوظا للحصول على فرصة العرض في جميع أنحاء العالم ، وقمت بالعديد من العروض في الشرق الأوسط.
    Gerçek şu ki insanın özü sevgi ve inanç, ...cesaret,duyarlılık,cömertlik ve fedakarlıktır. Open Subtitles الحقيقة هي أن جوهر الإنسان هو الحب والإيمان الشجاعة والحنان والكرم والتضحية
    Ama Gerçek şu ki; hiç bir şey garanti değildir. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أنه لا شيء مضمون في هذه الحياة
    Ama Gerçek şu ki ben tembel biriyim Matmazel Larina. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي أنني في فترة ركود ، آنسة لارين.
    İşin aslı, hayatta kalmak istiyorsak stratejimizde radikal değişiklikler yapmalıyız. Open Subtitles الحقيقة هي أنّه إن أردنا النجاة فتغييرٌ استراتيجيٌّ جذريٌّ مطلوب
    İşin aslı, buraya gelmeyi seviyorum. Hele de yağmur yağdıktan sonra. Open Subtitles الحقيقة هي أني احب أن آتي هنا خاصة بعد أن تمطر
    Ama işin aslı o bana bakıyordu, ta ki o yaz gününe dek. Open Subtitles ولكن في الحقيقة هي التي كانت تعتني بي ، حتى ذلك الصيف عندما
    İşin doğrusu şiddet her zaman bizimle olacak ama daimi değil. TED الحقيقة هي أن العنف سوف يرافقنا دائمًا، ولكنه ليس ثابتًا.
    İşin doğrusu ortalıkta sana doğruyu söyleyecek birileri olduğuna şükretmelisin. Open Subtitles الحقيقة هي يجب أن تكون ممنونًا لأن شخصًا ما من حولك يخبرك بالحقيقة.
    Aslında heyet tarafından seçiliyor, ama, bilirsin heyeti ben seçiyorum. Open Subtitles في الحقيقة هي تقرر عبر لجنة ولكن أنا أختار اللجنة
    Ama Aslında sadece, Holly'nin sürekli etrafında bulunmasının çok rahatsız edici olacağını düşünmüştü. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي أنه يقصد أن يجعل هولي متضايقة جدا عندما تكون حوله
    Ama işin gerçeği ben de pekiyi sayılmam. Open Subtitles لكن ، الحقيقة هي أنا لا أتعامل مع هذا جيداً
    Açıkçası büyü ve tıp birbirine karıştırıImaması gereken iki şeydir, Buffy. Open Subtitles الحقيقة هي أن الأمور الروحيّة والأمور الطبية ليس المفترض بهما أن يختلطا
    Doğrusu şu, stüdyomu satma fırsatı buldum. Open Subtitles الحقيقة هي أني واتتني الفرصة لبيع الإستوديو خاصتي
    Gerçek olan hayat iliminin bilgisi sadece onu yaşayanların bilgisi ile tamamlanır. Open Subtitles الحقيقة هي أنَّ معرفة عِلمِ الحياة كاملةً تُصْنعُ فقط بمعرفةالذينيعيشونها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد