Hala telefon, akü, tabanca ve çinkoyla yapılan daha birçok şeyle.. dolu bir dünyada yaşadığım için Şükürler olsun. | Open Subtitles | الحمد لله أني لا أزال أعيش في عالم به هواتف، بطاريات سيارات، مسدسات، وعدة أشياء أخرى، مصنوعة من الزنك. |
Şükürler olsun. Artık diğer modüle geçebiliriz ve senin var olduğunu bile unutabilirim. | Open Subtitles | الحمد لله, الآن يمكنني الانتقلا للمرحلة الثانية وأنسيى أنك قد كنتَ موجوداً قط |
Şükürler olsun ki, mevcut akış, başka bir deyişle, emisyonların atmosferden okyanusa ve aynı şekilde tam tersi yöne olan akışı aşağı yukarı dengelenmiş durumda. | TED | الحمد لله,المد ,از بعبارة اخرى, تدفق الانبعاثات من المحيط الى الغلاف الجوي وبالعكس اقل في الميزان |
Muhtemelen farkındasınızdır her çarpışma balo için bir eşe dönüşmüyor, Çok şükür. | TED | الحمد لله للارتطام الفعال خاصيتين مميزتين |
Çok şükür hayır. Ünü kendinden önce gidiyor. | Open Subtitles | لا و الحمد لله , لا أعرفها الا من خلال صيتها |
Tanrı'ya şükür siz varsınız, saygıdeğer liderimiz. | Open Subtitles | الحمد لله أننا حظينا بكِ . كقائدتنا المبجلة |
Tanrı'ya şükür! Yani ayda 500 tane üreteceksiniz? | Open Subtitles | الحمد لله إذاً أنت تسعى للحصول على 500 كل شهر ؟ |
Şükürler olsun ki kadınlar bunu yapmadılar. Şükürler olsun ki biz, | TED | والحمد لله أن هؤلاء النساء لم يفعلن ذلك. الحمد لله أننا نعيش في عالم |
"Şükürler olsun, onları bulamamışlar! Nerede olabilirler!" | Open Subtitles | الحمد لله, لم يجدوهم أين يمكن أن يكونوا؟ |
- Şükürler olsun buradasınız. - Yardımınıza ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ـ الحمد لله أنتم هنا ـ نحتاج إلى مساعدتكم |
Şükürler olsun ki beni korkutmak yerine aşk ve iyi niyetinle yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | الحمد لله أنك مددت ليّ يديك بالحب و التفاهم بدلاً من محاولتكَّ لتخويفى |
O şimşeğe Şükürler olsun. Aklını başına getirdi. | Open Subtitles | الحمد لله على تلك الصاعقة التيضربتك،جعلتتصرفاتكمتعقلة. |
Bir çocuğun yetişkin gibi suçlandığı.... ...isterik bir ülkede yaşadığımız için Tanrıya Şükürler olsun. | Open Subtitles | الحمد لله أننا نعيش في بلد ،لا يتهاون بالجريمة لدرجة أن طفلاً يُحاكم كالراشدين |
Çok şükür fazla sembolik falan değil. | Open Subtitles | الحمد لله أنها ليست رمزية للغاية او ما شابه |
Çok şükür Gulamali dedesinin yolunu izliyor. | Open Subtitles | الحمد لله ابني غلام علي اختار أن يحذو حذو جده |
Çok şükür ki, en çok parayı o kazanıyor. | Open Subtitles | الحمد لله أنه هو من يجني الأموال الكثيرة. |
Tanrı'ya şükür ki, senin gibi bir danışmanım var, Bladder. | Open Subtitles | حسناً, الحمد لله أنك تنصحني دوماً, بلاكادر |
Memur bey, Tanrı'ya şükür bizi buldunuz. Kocam kalp krizi geçiriyor. | Open Subtitles | أوه، أيها الضابط، الحمد لله أنك وَجدتَنا كما ترى، زوجي تعرض لنوبة قلبية |
Bu çocuklar için Tanrı'ya şükür. | Open Subtitles | أو أرى نظرة الخوف في عيني شاب الحمد لله على الأطفال أو أرى نظرة الخوف في عيني شاب الحمد لله على الأطفال |
Allah'a şükür iyisin! Dükkâna bir hırsız girmiş! | Open Subtitles | الحمد لله أنكِ بخير كان هنالك لص في المخزن |
Neyse ki gelmemişsin çünkü birden, cennetten inmiş gibi sarı saçlı, iri yarı bir kadın gelip yanıma oturdu ve büyük paralar kazandık. | Open Subtitles | الحمد لله أنكى لم تفعلى,لأن تلك المرأة الضخمة التى كانت تجلس بجانبى,من السماء, وفجأة. حصلنا على ربح ضخم. |
Ne yazık ki böyle. İğrenç bir şey. Teşekkürler, Tanrım! | Open Subtitles | كما تعرفوا هذا الوضع محزن و مقرف و الحمد لله |
Tanrıya şükür eve sağ salim gelebildin, böylece seni öldürebileceğim. | Open Subtitles | الحمد لله أنك عدت الى المنزل آمنه، حتى أستطيع قتلك. |
Tanrı'ya Şükürler olsun ki, Peg'le sadece iki kez seks yaptık. | Open Subtitles | الحمد لله لم يكن لدي سوى الجنس مع الوتد مرتين. |