ويكيبيديا

    "الدول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ülkeler
        
    • ülkelerin
        
    • ülkelerde
        
    • ülkeleri
        
    • ülke
        
    • devlet
        
    • devletler
        
    • ülkelere
        
    • ülkenin
        
    • ülkelerden
        
    • ulusların
        
    • ülkesi
        
    • ülkeyi
        
    • ülkeden
        
    • eyaletler
        
    Ve şu duyguyu bulmaya, tekrardan keşfetmeye çalışan daha nice ülkeler: "Nasıl harikulade, barışçıl ve hoşgörülü bir gelecek hayal ederiz?" TED وغيرھا من الدول التي تحاول أن ترى وتستكشف ذلك النوع من الشعور إزاء كيف يمكنُنا أن نتصور مستقبلا رائعا وھادئا ومتسامحا.
    Sonuçta eğer seçimler yolsuzluğun ilacıysa, nasıl oluyor da bu ülkeler bunu düzeltemiyor? TED إذن، إن كانت الانتخابات هي علاج الفساد، لماذا لا تستطيع تلك الدول معالجته؟
    Neden mi? 2000'lerin başında daha yüksek oranda güvenilir insana sahip ülkelerin refah düzeylerinin daha fazla olduğunu göstermiştim. TED لماذا؟ لقد تبين لي في بداية هذه الألفية ان الدول التي لدى سكانها نسبة ثقة مرتفعة هي الأكثر إزدهاراً
    Ama bu ülkelerin kaç tanesinin bu işte çalışması gerekiyor? TED لكن ما هو عدد الدول التي علينا أن نعمل عليها؟
    Bugün, İsveç'te ve diğer zengin ülkelerde, insanlar pek çok farklı makineler kullanıyorlar. TED اليوم .. في السويد .. وفي الدول الغنية الناس تستخدم العديد من الآلات
    Bağımsızlıklarını aldıktan sonra bazı Avrupa ülkeleri eski birimlere döndü. TED رجعت بعض الدول الأوروبية للنظام القديم فور حصولها على الاستقلال.
    Genellikle ülkeler kendi hazinelerini kullandılar, ki bu ilginçtir, en azından benim için daha sonra yapmayı planladıklarım açısından ilginçti. TED والمثير للاهتمام، أن الدول وفرت معظمها باستخدام سندات خزائنها، وبرأيي على الأقل، هو مثير بالنظر لما أنوي فعله بعد ذلك.
    Varlıklı ülkeler bu resimde hiç olmasalardı bile, biz yine de kriz yaşardık. TED إذا اختفت الدول الغنية تماماً من الصورة، فنحن سنظل نعاني من هذه القضية
    Fakat bazı ülkeler burada bu bölgede hala geride kaldı. TED مع استثناء بعض الدول التي بقيت في هذا النطاق هنا
    Ancak hızlı hareket eden ülkeler ve Güney Kore gibi yavaş başlayanlar bile hala telafi edebiliyorlardı ve gerçekten başarılı oldular. TED لكن الدول التي تحركت سريعاً، وحتى من بدأ ببطء مثل كوريا الجنوبية، وما زال بوسعهم تعويض ذلك، وقاموا بعمل جيد بالفعل.
    Böylece görebiliriz. Zengin ülkeler 60 yıldır yoksul ülkelere yardım gönderiyorlar. TED قامت الدول الغنية بإرسال المساعدات للدول الفقيرة طوال الستّين عاما الماضية.
    Bildiğiniz gibi gelişmekte olan ülkelerin çoğunda bir şirketin ortalama ömrü iki yıldır. TED كما تعلمون, في معظم الدول النامية متوسط ​​العمر المتوقع لعمل ما هو عامين.
    B.M ye üye olmayn ülkelerin Birleşik devletlere karşı- verdiği soru önergesini tartıştı. Open Subtitles مناقشات حول قرار الولايات المتحدة المعدل على فرض العقوبات ضد الدول غير المتعاونة
    Komşu ülkelerin üzerimizde büyük bir baskı kurmaya çalışacaklarını düşünüyorum. Open Subtitles أنا اتوقع ان الدول المجاورة سوف تفرض علينا ضغط كبير
    Kural, bir ürünün ortalama 10 yıllık gecikme sonrası gelişmekte olan ülkelerde satışa çıkması şeklindedir, ki o da satışa çıkarsa. TED القاعدة هي حوالي 10 سنوات من تأخير لمنتج جديد حتى يذهب إلى السوق في الدول النامية ، إذا قدر له الذهاب.
    Kore dünyanın gelişmiş ülkeleri arasına katıldığı için olası terörist faaliyetlere hazırlıklı olmalıyız. Open Subtitles لقد إنضمت كويا إلى صفوف الدول المتقدمة لذلك وجب الإهتمام بالنشاطات الإرهابية المحتملة
    Çocuklar ülke adlarını kendileri buluyorlar -- bazıları zengin bazıları fakir TED يقوم الأطفال بتسمية هاته الدول -- بعضهم أغنياء و بعضهم فقراء.
    Yeşilin geleneksel devlet içi bir çatışmayı temsil ettiğini görüyorsunuz, eskiden hakkında okuduklarımız. TED ترون الاخضر هي صراعات عامة بين الدول, النوع الذي اعتدنا القراءة عنه
    Bildirgesi, devletler arası, devletler arasındaki çatışmaları engellemek üzerine tasarlanmış. TED وقد اسست في الاساس لوقف النزاعات بين الدول وضمن الدول
    Ve Malavi'ye, yalnızca Malavi'ye değil, diğer ülkelere de: Var olan yasalarla ilgili olarak, bir yasa uygulanana kadar yasa değildir. TED وهناك شيء آخر لمالاوي وليس فقط مالاوي بل الدول الأخرى أيضا فإن القوانين التي هناك لا تكون قوانين حتى يتم فرضها
    Yüz sene önce Avrupa'daki çoğu ülkenin sorunu seçme ve seçilme hakkıydı. TED قبل 100 سنة مضت في معظم الدول الأوروبية، كان الضغط لحقوق التصويت.
    Tacikistan'a gideceksin. Eskiden Sovyetler Birliğine bağlı olup ayrılan ülkelerden biri. Open Subtitles ستتجهون إلى ـ طاجاكستان ـ إحدى الدول المنقسمة عن الاتحاد السوفيتي
    Tüm dünyadaki ulusların refah seviyesinin artmasının; bireylerin, kendi çıkarlarının peşinden gitmeleri ile oluşacağını söyler. TED ويتحدث عن كيف ستزدهر الدول حول العالم عبر مطاردة الأفراد للربح الفردي.
    Ve bunu hiç bir yerde Avrupa Birliğinde olduğundan daha açık biçimde göremeyiz. onun 27 üye ülkesi 23 resmi dil konuşur. TED ونحن الآن نرى هذا بوضوح في الإتحاد الأوروبي الذي تتحدث الدول أعضاؤه السبعة والعشرون 23 لغة مختلفة.
    Bu yüzden bir kaç yıl önce, biraz zaman ayırıp bu devasa veritabanıyla konuşmam gerektiğini düşündüm, ve ona şunu sordum, insanlar bir ülkeyi neye göre tercih eder. TED إذا، منذ بضع سنين، فكرت أخذ إجازة والتوجه لقاعدة البيانات تلك وسؤالها، لماذا يفضل الناس بعض الدول أكثر من الأخرى؟
    Belki de bir ülkeden gelmekle ilgili en büyük problemim ona geri dönmekle ilgili mittir. TED ربما مشكلتي الكبرى مع القادمين من الدول هي أسطورة العودة إليها.
    eyaletler merkezi bir otoriteye borçlu olursa, bu merkezi hükümetin gücünü arttırır. Open Subtitles وإن كانت الدول لها سلطة مركزية ستزيد القوة لحكومتها المركزية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد