ويكيبيديا

    "الدين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • borç
        
    • din
        
    • borcu
        
    • borcunu
        
    • borcumu
        
    • dinin
        
    • İnanç
        
    • borcun
        
    • Tanrı
        
    • dini
        
    • borçtan
        
    • papaz
        
    • rahip
        
    • dindar
        
    • dine
        
    Kredi notum o kadar kötü ki borç batağına bile sürüklenemiyorum. Open Subtitles تصنيفي الائتماني سيئ للغاية لا أستطيع حتي أن أصل إلي الدين
    ve bütün giderler ödenip, borç halledildiğinde herşey iyi durumdaydı. TED وبعد أن سددنا جميع التكاليف ، تمكنت من تسديد الدين ، وأصبح كل شيء على مايرام.
    Ve kendimi sadece din ve cinsellik arasındaki bağlantı konusuna sınırlayacağım. TED وبالتالي سأقتصر فقط على الحديث عن الصلات بين الدين والحياة الجنسية.
    Görünüşe göre, günümüz dünyasında, borcu ödemenin gücü bağışlamanın gücünden daha büyük. Open Subtitles يبدو ذلك في عالم اليوم القوة لتبرئة الدين أعظم من قوّة المغفرة
    Sen ne sandın, izci çocuk? Bir borcunu ödemeye geldi. Open Subtitles ماذا تعتقد يا فتى الكشافة، كانت تعمل على تسوية الدين
    En erken, bu ayın sonunda ödeyebilirim sana borcumu. O halde... Open Subtitles بشأن السابق، سأتمكن من رد الدين فى نهاية هذا الشهر، إذن.
    Buradaki kaç kişi dinin kendisi için önemli olduğunu söyler? TED كم من الاشخاص هنا يمكن ان يقولوا الدين مهم لهم؟
    Herkesin kendi düşüncesi uyarınca ibadet etme hakkı olduğuna inanıyoruz, fakat inanç özgürlüğü, insanların inanışlarını suiistimal etme hakkı vermez! Open Subtitles نحن نعتقد أن كل شخص لديه الحق في العبادة وفقا لضميره لكن حرية الدين ليست رخصة للاعتداء على إيمان الشعب
    Kaynaklarını gelişmek için kullanamıyorlardı, çünkü borç ödüyorlardı. TED لم يستطيعوا استخدام مواردهم للاستثمار في تطورهم لأنهم كانوا يدفعون الدين
    Bağımsız borç yapılandırması tabii ki bundan daha karmaşık ama temel olarak böyle. TED بالطبع إعادة هيكلة الدين العام تكون أكثر تعقيدًا من ذلك، لكنك حصلت على الفكرة الأساسية.
    Sonunda borç, oynanmayacak kadar büyür. Open Subtitles بالنهاية، يصبح الدين كبير جداً على تسديده.
    gerisi din, yüksek öğretim ve hastanelere. ve 60 milyar ABD Doları sözünü ettiğimiz dev sorunları çözmek için yeterli değil. TED الباقي يذهب الى الدين و التعليم العالي و المستشفيات تلك ال 60 مليون دولار لا تقترب ان تكفي لمعالجة تلك المشاكل
    din. Gerçek dinin, geçmişe ait bir şeye dönüştüğünü görsen ağlardın. Open Subtitles سوف تنتحب إذا عرفت كيف أصبح الدين الحقيقى جزءا من الماضى
    Git televizyonda konuş din ve ahlak konusunda ve seks. Open Subtitles أنت تظهر على الشاشة, تتحدث عن الدين الأخلاقيات, و الجنس
    Annenle bizim düşüncemiz eğer Amerikan ekonomisi milyarlarca dolar borcu varken hâlâ ayakta durabiliyorsa, öyleyse bunu sen de yapabilirsin. Open Subtitles أمكِ وأنا نعتقد أن إذا كان الاقتصاد الأمريكي يمكن أن يكوّن البلايين من الدين ومازالوا يمكنهم النجاة. فنحن أيضاً كذلك
    Belki ona borcu olan biridir ve borcunu böyle ödüyordur. Open Subtitles ربما يكون شخصاً مديناً له وكان يحاول أن يستوفي الدين
    Kolya Amca çalışıp borcunu kapattı. Ben de biraz yardım ettim tabi. Open Subtitles العم كويلا عمل بجد وتمكن من سداد الدين أنا ايضا ساعدته قليلاً
    borcumu tam olarak ödemeden olmaz. Open Subtitles ليس قبل أن يدفع الدين بالكامل يا مدير الشرطة
    Sivil dinin kutsallığı ilahilik veya doğaüstü ile alakalı değildir. TED ولا تتمثل قدسية الدين المدني بالألوهية أو الظواهر الخارقة للطبيعة.
    Eğitim karşıtı ruhban, simya karşıtı klise, bilgiye karşı inanç Open Subtitles رجال الدين ضد التعليم, والكنيسة ضد الخيمياء, الإيمان مقابل المعرفة.
    1994'te Afrika ülkelerinde borcun GSYH'ye oranı %130'du ve mali olanakları yoktu. TED في عام 1994 نسبة الدين إلى إجمالي الناتج المحلي للدول الأفريقية كان 130 بالمئة ولم يكن لديهم حيز مالي
    Şiir okumak, bu gezide Tanrı ve bilim tartışmayacağımıza dair anlaşmamıza uymuyor. Open Subtitles إنفجار أندرس بالغناء ضد إتفاقيتنا نحن لسنا بصدد مناقشة الدين ، أو العلم أثناء تلك الرحلة
    Birisi bu sömürge sisteminin başında oturmuş... ...dini kullanarak elimizdekileri alıp bizden kurtulmak istiyordu. Petrolü, elması... ...altın ve topraklarımızı istiyorlardı. TED أنه شخص ما يجلس في مكان ما ويتلاعب بالنظام، ويستخدم الدين لأخذ ما يريدونه منّا. الذي هو البترول، الماس، الذهب والأرض.
    Eğer borçtan bahsediyorsak, paramın üstünü bekliyorum! Open Subtitles إن كنا نتكلم عن الدين فأنا أنتظر الحصول على باقي المال
    Ve annesinin kuaför, veya el ulağı, ya da papaz. Open Subtitles و مصفف شعر الوالدة أو مساعدوك ، أو رجل الدين
    Bahá'í inancında rahip olmadığı için vaiz kürsüsü ve vaaz yok. TED لا منبر وعظ، ولا خطب دينية، لأنه ليس هناك رجال دين في الدين البهائي.
    Sizler dindar insanlarsınız, ama dini yaşamak için tek yol olarak düşünemezsiniz. Open Subtitles أنتم متدينون و لكن لا تعتقدون بأن الدين هو الطريق الوحيد للحياه
    Çoğunuz muhtemelen dine saygı duyulması gerektiğini yönündeki kibar düşünceyi benimsiyorsunuz; TED والكثير منكم يلتزم بالمبدأ الاجتماعي الذي ينص على أهمية احترام الدين..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد