Bir kişiyi gerçekten kontrol etmede hikâyenin kontrolünün çok önemli olduğunu anladılar. | TED | لقد فهموا أن السيطرة على القصة في غاية الأهمية للسيطرة على الشعب. |
Yani sivrisinek larvalarını kontrol etmek istiyorsanız, onları bulmak gerçekten oldukça zor olabilir. | TED | وهكذا، إذا أردت السيطرة على يرقات البعوض، ففي الواقع سيكون الأمر صعبًا جدًا. |
Duygularını kontrol etmek için karnını içeri çekmek zorunda mı? | Open Subtitles | فهل الشد على عقدة البطن علاقة في السيطرة على المشاعر؟ |
Ne yapmanız gerektiği umurumda değil. Bu sistemin kontrolünü geri istiyorum. | Open Subtitles | لا يهم ما عليكم فعله أريد إستعادة السيطرة على هذا النظام |
Hükümetinin kontrolünü kaybetti, ve ben personelimin güvenliğini onun sözüne mi emanet edeceğim? | Open Subtitles | لقد فقد السيطرة على حكومته وأنت تريدني أن أثق بكلمته لحماية طاقمي ؟ |
Artık hayatının kontrolünün sende olmadığını ve hislerini saklamadan saçma bir şekilde kontrolü tekrar ele geçirme ihtiyacı hissediyorsun. | Open Subtitles | كما لو أنك فقدت السيطرة على حياتك، و تشعرين لحاجة فرض تلك السيطرة في بعض البراهين تصرف بطيش، أزياء |
Fakat, 261 çeşit duygu halini yaşadıktan sonra sanırım hislerimi kontrol etmeyi öğrendim. | Open Subtitles | ومع ذلك، قاسيتُ أحوالاً عاطفية جليّة رقم261، أعتقد أنني تعلّمت السيطرة على مشاعري. |
Her şey yaşamın temel kaynağını, DNA'yı kontrol etmek hakkında. | Open Subtitles | الأمر هنا هو السيطرة على عناصر الحياة الأساسية.. الحمض النووي. |
Japonya'da insanların, ifadelerini kontrol etme çabası sporlarına bile yansır. | Open Subtitles | في اليابان تمتد الحاجة إلى السيطرة على التعبيرات إلى رياضاتهم |
Asla kendini kontrol edemeyeceksin, ve ben bu şekilde yaşayamam. Daha fazlasına katlanamam. | Open Subtitles | لن تكون لديك السيطرة على الأمر، ولا يمكنني العيش هكذا، ليس بعد الآن. |
İşyerinde belki her zaman sinirli olabilir ama gerektiğinde kendini kontrol etmeyi öğrendi. | Open Subtitles | قد يكون غاضباً دوماً بالعمل لكنه تعلم السيطرة على نفسه عندما يقتضي الأمر |
Bacaklarını kontrol etmeyi bu kadar kısa sürede başardı mı? | Open Subtitles | استطاعت السيطرة على تلك السيقان في هذه المدة القصيرة ؟ |
fikirlerimizin çalışmasını kontrol etmeye başlayacağız hafızamızı , metabolizmamızı, kişiliğimiz yada çocuklarımız | Open Subtitles | أصبح بمقدورنا السيطرة على طرق عمل عقولنا وذكرياتنا، وعملياتنا الأيضية وشخصياتنا وأطفالنا |
Ve ayrıca tüy döküyor ve çöpten yiyor ve bağırsaklarını kontrol edemiyor. | Open Subtitles | وهي تريق أيضاً، وتتناول الطعام من القمامه ولا تستطيع السيطرة على نفسها |
Bu ülkeler, bütün âlemi kontrol etmek için hiç durmadan savaşıyor. | Open Subtitles | نقاتل في حرب لا نهاية لها من أجل السيطرة على العالم |
Kurtarma ekibini yollayın, gemiye girsinler ve navigasyon kontrolünü tamir etsinler. | Open Subtitles | أستدعى فريق الإنقاذ وأخبرهم بأن يدخلوا للناقلة ويعيدوا السيطرة على الملاحة |
Tüm bunlar, Orta Asya'daki petrol kaynaklarının kontrolünü sağlamak için yapıldı. | Open Subtitles | كل هذا كان بهدف السيطرة على موارد النفط في وسط اسيا |
Geminin kontrolünü ele geçiremediğimiz için de bizim varlığımız ikinci planda kalıyor. | Open Subtitles | منذ أننا لم نستطيع السيطرة على السفينة ووجودنا هو السبب الثانى لذلك |
Şu an hepsinin gördüğü şey ikinci büyük şehrimizde kontrolü kaybettiğimiz. | Open Subtitles | الآن كل ما يرونه بأنا فقدنا السيطرة على ثاني أكبر مدننا |
"Kali Halliwell kardeşlerin güçlerini ele geçirmek üzere olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | كالي تقول بأننا قريبون من السيطرة على اتحاد الأخوات، هالوويل |
Buraya taşındı. Bütün bölgeyi ele geçirmeye kararlı görünüyor. | Open Subtitles | نزح الى هنا ويبدو انه مصمم على السيطرة على جميع المقاطعة |
Bir danışmanın yanına git ve sinirlerine hakim olmayı öğrenmeye çalış. | Open Subtitles | اذهب لمكتب الإرشاد والتوجيه وابدأ العمل على مشاكل السيطرة على الغضب |
Araba kontrolden çıkmış gibi olacak. | Open Subtitles | سيبدو الأمر كأنه فقد السيطرة على السيارة. |
Mühim bir şey değil fakat kendime hâkim olmakta biraz güçlük çekiyorum. | Open Subtitles | انها ليست أمراً كبيرة ، ولكن لدي صعوبة في السيطرة على نفسي |
Şimdi benim gibi bir binada yaşıyorsanız, milyon dolarları idare etmek için bekleyen yedi işsiz güçsüz adam vardır. | TED | الآن، إن كنتم مثلي، تعيشون في بناية، هناك سبعة رجال خارج العمل يريدون السيطرة على ملايين الدولارات. |
herşeyin kendi kontrolünde olmasına ısrar etmenin kötü yanı ise, ... işler iyi gitmediği zaman, insanların, bunun sizin planınız olduğunu düşünmesidir. | Open Subtitles | الجانب السلبي من الإصرار على السيطرة على كل شيء هو عندما تحدث أشياء سيئة، بعضهم يميلون بالإعتقاد بأنها كانت جزء من الخطة |
Ama saatlerce bekleyince Kontrolümü kaybettim. | Open Subtitles | ولكن بعد ساعات من الانتظار فقدت السيطرة على نفسى |
O halde kılıca hükmetmeyi tekrar öğrenmeliyim. | Open Subtitles | انا أحتاج لتعلّم السيطرة على السيف ثانية |