Bilirsin, evde okul eğitimi, kuklalarla cinsel eğitim.... ...arkadaşlık simülasyonları, çeşitli işler. | Open Subtitles | تعرفين، تدريس منزلي ثقافة جنسية عن طريق الدمى محاكاة الصداقة ، والعمل |
arkadaşlık ile ilişkiyi birbirinden ayırmak için çok zaman harcadım. | Open Subtitles | أتعلم قضيت الكثير من الوقت محاولة فصل .الرومنسية و الصداقة |
Başka yerimiz yok ki. Bu dostluk sonsuza kadar sürmeli! | Open Subtitles | ليس لدينا أى مكان آخر دع هذه الصداقة تكون خالدة |
Lex, eğer bu dostluk o kadar önemliyse neden onca zaman yalan söyledin? | Open Subtitles | ليكس إن كنت تهتم جداً لهذه الصداقة لما كذبت علي طوال هذه الفترة؟ |
Onlar arkadaş ve takım çalışması gibi değersiz şeylere bağlı kaldılar! | Open Subtitles | حتى عندما كنتُ مقيداً بالقوانين التافهة التي تسمى الصداقة والعمل الجماعي |
Bölüm B Cicero'nun "arkadaşlığın doğası ve değeri" eserinden bir pasajı tercüme edeceksiniz. | Open Subtitles | سوف تترجمون في المجموعة الثانية من قصة قيصر أميسيتا عن قيمة وأهمية الصداقة |
2012'de biz insanların yaptığı bir şey buna arkadaşlık deniyor. | Open Subtitles | إنه شيء فعلناه نحن البشر في 2012 هذا يدعى الصداقة |
Sadece geçen sene 30.000'in üzerinde insan arkadaşlık Bankında Zimbabwe'deki bir topluluktaki büyükanneden yardım aldı. | TED | وفي العام الماضي وحده، أكثر من 30.000 شخص تلقى العلاج على مقعد الصداقة من جدة في زيمبابوي. |
İşin aslı, bu Facebook arkadaşlık bağlantılarının haritası. | TED | هي في الواقع خريطة لصلات الصداقة في الفيسبوك. |
Aşk var, arkadaşlık var ve koruma var. | TED | يوجد هناك الحب ويوجد هناك الصداقة ويوجد الحماية. |
Biliyordu ki arkadaşlık oyun oynamaya giden kestirme yoldu. | TED | بل كان يعلم أن الصداقة هي طريق مختصر للّعب |
Bir gün bu dostluk olayı, hiç ummadığın bir anda seni sırtından bıçaklar. | Open Subtitles | بعض الأحيان ، من حيث لا تتوقع الصداقة ستطعنك في ظهرك كـ الخنجر |
Dün Rusya Başbakanının dostluk teklifini kabul üzere buraya uçtum. | Open Subtitles | جئت بالطائرة بالأمس لأتسلم وسام الصداقة من رئيس الوزراء الروسي |
Bir tarafta algıladığım dostluk diğer tarafta ise gerçek var. | Open Subtitles | الصداقة التي أفهمها على جانب و الحقيقة على الجانب الآخر |
Ama arkadaş olmama izin vermiyor... ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لكنّها لا تُجيز الصداقة .. لذا أنا لا أعرف ماذا أفعل. |
Ama şimdi arkadaşlığın ne demek olduğunu anlıyorum. Arkadaşlar birbirini kullanmaz. | Open Subtitles | لكنّي أعرف معنى الصداقة حقّاً، و الأصدقاء لا يستغلّون أحدهم الآخر. |
Aranızdaki düşmanlıktan oluşan kırılgan ve garip arkadaşlığı paramparça ederdi. | Open Subtitles | غالبًا ستنهار حطامًا وستُمنيان بحالة مخيفة من انقلاب الصداقة لعداوة. |
Size göre Majesteleri, uluslararası dostluğun genel görünümü nedir? | Open Subtitles | وماذا , من وجهة نظر سعادتكِ عن الصداقة بين الأمم ؟ |
Küçük bir yanlış anlaşılmanın bunca yıllık arkadaşlığa mal olmasına izin veremezsiniz. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك أن تدع سوء فهم واحد تدمير سنوات من الصداقة. |
Açıkçası tek yaptığın almak ve almakken bu arkadaşlıktan gerçekten sıkılmış olmalısın.. | Open Subtitles | لا بد أنك سئمت من هذه الصداقة فأنت لاتفعلين شيئاً سوى الأخذ |
Paylaşmayı öğrendim. dostluğu öğrendim. | TED | تعلمت المشاركة .. تعلمت الصداقة الحميمية الحقة. |
Ama şimdi biliyorum ki, uyanık kalmak senin gözünde, arkadaşlığımız için önemli şeylerden biriymiş. | Open Subtitles | والآن اعلم ان بقائي مستيقظ هوجزء مهم في الصداقة. |
Okulumuzda bir kafeterya olduğunu fark etmeden önce arkadaşlığımızı sağlamlaştırmalıyım. | Open Subtitles | إنني بحاجة لتوطيد الصداقة قبل أن تكتشف بأن لدينا كافيتيريا |
Son zamanlarda görmediğim dostluktan bahsedersiniz. | Open Subtitles | انت تتحدثين عن الصداقة انا ليس لدى شهود على التأخير |
Fakat arkadaşlıkta, aşkta da olmasını umut ettiğim bir şey vardır: | Open Subtitles | لكنّ الصداقة فيها شيء أتمنّى أن يكون في الحبّ كذلك: |
- Kardo Kanunu'nu çiğnemedim. | Open Subtitles | أنا لم أنتهك قانون الصداقة انه مكتوب بالنَص |