Tüm yapmam gereken o eski saman bavulumu almak ve milyonlara elveda demek. | Open Subtitles | كل ماعلي فعله هو حزم حقيبة القش القديمة تلك خاصتي قول وداعا للملايين |
Burası tozlu, saman nezlem depreşti ve hep bir şeyler kırıyorsunuz. | Open Subtitles | أنه مغبر، حمى القش تأثر بي وأنت تكسر أي شيء دائما |
Bir de saman yığını top güllesi halinde ona kurşun yağdırsanız | Open Subtitles | و لو ملأنا كومة القش بكُرات معدنية كبيرة، سترتَد جميع الرصاصات. |
Siyah saçlı. Puro içiyor ve genellikle Hasır şapka giyiyor. | Open Subtitles | شعره أسود ويدخن سيجارا وغالبا ما يرتدى قبعة من القش |
Pamuklu bir erkek gömleği, koyu pembe bir kuşak ve doğal samandan yapılma yazlık bir şapka ile. | Open Subtitles | مع وردة مشتبكة به وقبعة جميلة مصنوعة من القش الطبيعي |
Sonra küt diye bir ses geldi. Araba samanı itmek yerine üzerine çıkmış. | Open Subtitles | وصدر صوت إسطدام, فبدلاً من أن تدفع السيارة القش. |
Brandy'yle gitmek için Çöp çekerken, kısa olan sende değildi. | Open Subtitles | عندما سحبنا جميعاً القش لنحدد من يرافق براندي. لم تكن القشـّة القصيرة معك. |
Polis Paradise Park'ta yalak ile bir demet saman bulmuş. | Open Subtitles | وجدت الشرطة حوضا والقليل من القش في منطقة بارادايس بارك |
Ve saman ve yaban elmalarını aldık ve o iki malzemeden barbekü sosu yaptık. | TED | ونحن نأخذ القش و التفاح ونصنع منه صلصة بابركيو من هذين المطونين |
Ayrıca kütüphanemizin dolgusunda sıfır gömülü enerjiye sahip olan saman balyası kullandık. | TED | ومن ثم نسخدم حزم القش لكي نملأ الجدران والتي لا تملك اي طاقة مجسدة على الاطلاق |
Bakırdan yapılmış Mısır kılıçlarını, bir saman gibi kesiyor. | Open Subtitles | اٍنه يقطع فى نحاسنا المصرى مثل السكين فى القش |
Ne tahılları öğüten, Mısır'ın tuğlaları için saman yapan öküzlere ağızlık takmalısın, ne de buğdayı sapından ayırmak için rüzgarda sürekli buğday savuran ağzına kadar dolu Nil teknelerinden durmamacasına sahile buğday taşıyan kölelerin emeklerini karşılıksız bırakmalısın. | Open Subtitles | ظلت الثيران تطأ حبوب الذره تصنع القش لحاملى الأحجار فى مصر لا تستثنى الأذرع التى تغربل الحبوب فى الرياح |
İşte kurtarıcınız gidiyor. Şimdi saman bulun. | Open Subtitles | ها هو سيذهب رسولكم إذهبوا الآن لتجدوا القش |
Ne tahılları öğüten, Mısır'ın tuğlaları için saman yapan öküzlere ağızlık takmalısın ne de buğdayı sapından ayırmak için rüzgarda sürekli buğday savuran ağzına kadar dolu Nil teknelerinden durmamacasına sahile buğday taşıyan kölelerin emeklerini karşılıksız bırakmalısın. | Open Subtitles | ظلت الثيران تطأ حبوب الذره تصنع القش لحاملى الأحجار فى مصر لا تستثنى الأذرع التى تغربل الحبوب فى الرياح |
İşte kurtarıcınız gidiyor. Şimdi saman bulun. | Open Subtitles | ها هو سيذهب رسولكم إذهبوا الآن لتجدوا القش |
Ahır daha iyi saman kokusu, hayvanların sıcaklığı. | Open Subtitles | انه افضل فى الحظيرة رائحة القش و دفئ الحيوانات |
Hasır bulabildim ama yiyecek yok, hanımım. | Open Subtitles | لقد حصلت على حَصِير من القش ، لكنني لم أجد طعاماً ياسيدتي. |
Tamam, ottan ve samandan ev yaptı ama bu onu suçlu yapmaz ki. | Open Subtitles | أجل، هناك منزل مبني من العصي و آخر من القش لكن كلاهما مبنيان للقانون |
samanı mobilya olarak kullanan insanlarla domuz boku konuşmaya mahkum olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ أَنْ أحصل على هراء خنزيري ناطق مَع الناسِ الذين يَستعملونَ القش كأثاث. |
Ağaç kesicilerden bir tane çalmak için kimin gideceğini seçmek üzere Çöp çektik. | Open Subtitles | لذا إختبأنا فى القش لنحاول سرقة واحدة من المعسكر لم لم تخرجوا فقط ؟ |
Yani Miami'de buz kamyonunu aramak, samanlıkta iğne aramaktan farksız | Open Subtitles | إذاً, ميامى هى كومة القش وشاحنة الثلج هى الإبره, صحيح؟ |
Ayrıca beynimizdeki hücrelerin sayısı, ortalama bir samanlıktaki Samanların sayısını açık ara alt eder. | TED | و أيضاً، هناك خلايا في دماغك عددها أكثر بكثير من عدد أعواد القش في كومة قش، بالعادة. |
Samanları almak çok önemli taşrada...şu an. | Open Subtitles | فالحصول على القش فى هذا الوقت لهو ذو أهمية كبيرة فى البلد |
Düzenli orduda Fasulye ve samanla günde 40 mil... | Open Subtitles | أربعين ميلا في اليوم على الفول و القش في الجيش النظامي، يا |
Tıbbi pipet gibi bir şeyle burnumdan çıkardılar. | Open Subtitles | ما فعلوه كان أنهم أخرجوه من أنفي مثل القش.. كالقش الطبي. |
Elbet kuru otlara döneceksiniz Sarhoş kalmak daha iyi | Open Subtitles | الافضل ان تستعد عندما تأكل القش |
Orada hortum, çubuk ya da ufak bir kamış var mı? | Open Subtitles | هل هو هناك خرطوم هناك أو القش أو أنبوب صغير؟ اه... |
Bay Giovanni, arkada bıraktığın samana bak... | Open Subtitles | سيد جيوفانى انظر لكل هذا القش الذى خلفته |
Zaten buraya kadar el arabasıyla geldim ve hasırdan geniş bir de şapka takıyorum... ve bir kase pilav ısmarladım değil mi ? | Open Subtitles | لقد جئت هنا مع بلدي عربة تدفع باليد وسوف يكون لي بلدي قبعة من القش على... وأمرت وعاء من الأرز الأبيض؟ |