ويكيبيديا

    "القوي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güçlü
        
    • sert
        
    • kudretli
        
    • kuvvetli
        
    • güç
        
    • büyük
        
    • gücü
        
    • süper
        
    • sağlam
        
    • güçler
        
    • sıkı
        
    • güçleri
        
    • güçIü
        
    • Güçlüler
        
    • dayanıklı
        
    Eşsizlik içinde yıldızların doğduğu gibi, bilmenin bu güçlü bileşimi, kimliklerin patlayıcı birleşmesinin parıldayan bir örneği ile neticelendi. TED مثل ولادة النجوم في السماوات، هذا المزيج القوي من معرفة النتائج في مثالٍ رائعٍ من الدمج المثالي والقوي للهويات.
    Diyoruz ki, yapmamız gereken tek şey bu güçlü lideri seçmek ve bizim sorumlarımızı bizim yerimize de çözecek. TED فكل ما نقوله، كل ماعليك فعله هو أن تنتخب هذا الزعيم القوي وسيقوم هو أو هي بحل كل مشاكلنا.
    - Tamam. Bu güçlü Yankee hücumu karşısında hiçbiri başarılı olamadı. Open Subtitles و لا حد كان ناجح في التصدي لهذا الهجوم القوي لليانكيين
    Ver şu silahı. Ne zamandan beri sert erkeklik taslıyorsun? Open Subtitles أعطني سلاحك اللعين منذ متي وأنت تلعب دور الفتي القوي
    Bakıyorum beni çok sevdin sert çocuk, ziyaretime gelmeden yapamıyorsun! Open Subtitles إنك تحبني أيها الشاب القوي هذا واضح، فأنت تستمر بزيارتي
    Gamma-ışını patlamasının parlaklığınıysa arkamda gördüğünüz bu çok güçlü projektör temsil etsin. Open Subtitles ويمكننا تمثيل سطوع إنفجار أشعة جاما بالكشاف القوي جدا جدا الواقع خلفي
    Bilirsin kisiliklerimizin iki yönü vardir zayif ve güçlü taraflar. Open Subtitles لدينا هذان الجانبان من شخصيتنا الجانب الضعيف و الجانب القوي
    Zayıf Qing hanedanlığı, Tian Li Glan tarafından oluşturulan güçlü batı ordusuyla zayıflatıldı ve bir iç savaş yaratıldı. Open Subtitles أسرة تشينغ الضعيفة يصبح أضعف مع الاعتداء الخارجي من قبل الغرب القوي والاقتتال الداخلي التي أنشأتها عشيرة تيان لى
    Şimdi de onu kurtarması için büyük, güçlü sevgilisine mi ihtiyacı var? Open Subtitles وهي تحتاج الى صديقها القوي لكي يأتي وينقذها ، صحيح . ؟
    Her zaman, bugünkü gibi güçlü, kaslı, otorite sahibi biri değildim. Open Subtitles لم اكن دائما الذكر القوي ذو السلطة الذي انا عليه اليوم.
    sıkı çalışmalarıyla, güçlü hırslarıyla ya da gerçek nitelikleriyle alâkası yok, hayır. Open Subtitles و ليس لها علاقة بالعمل الجاد، الطموح القوي أو المؤهلات المناسبة، لا
    # Kilisenin çanları çaldığı ve güçlü sevginin büyüdüğü yerde Open Subtitles أينما ترنُ أجراس الكنيسة ♪ ♪ و ينمو الحُب القوي
    sert çocuk o kadar aşağılanmıştı ki arkadaşlarını orada bırakıp gitti. Open Subtitles ذاك الرجل القوي المحلي تعرض لمذلة شديدة و غادر مع أصدقائه
    O sert vampir kabuğunun altında pamuk gibi birinden başka bir şey değilsin. Open Subtitles تحت هذا المظهر الخارجي القوي كمصاص دماء أنك لا شيء سوى كتلة حنان
    Bu yatakhaneye giren ilk sert çocuğun sen olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقد انك الفتى القوي الاول لكي تعبر هذه القاعات ؟
    Bak sert çocuk önce bir kimlik görsem iyi olacak. Open Subtitles إستمع ، ايها الرجل القوي اريد هويةً اولاً ، حسناً؟
    Bu kuşun güçlü gagası ve kuvvetli boynu daha zayıf akbabaların kazabilmesi için sert deri ve kas dokuyu kolayca deliyor. TED منقار هذا الطائر القوي وعنقه الطويل بإمكانه تمزيق النسيج العضلي بسهولة، فاتحاً المنفذ لبقية النسور الهزيلة للأكل.
    Efendimizin kudretli kılıcını kutsal savaşta biz taşıyacağız. Open Subtitles سنستخد السيف القوي لأبانا في المعركة المقدّسة.
    İşin hilesi sıcak su ve kuvvetli bir şekilde çakıllara sürtünmenin birleşmesidir. Open Subtitles خليط من المياه العذبة الباردة والفرك القوي على الحصى يكفي للقيام بالغرض
    Sovyetler Birliği ve Birleşik Devletlerin süper güç olmasıyla birlikte... Open Subtitles مع الإتحاد السوفيتي و الولايات المتحدة , كونهما القوي العظمي
    Sen de büyük bir güçle bağlantılısın. Hissetsen de, hissetmesen de. Open Subtitles أنتِ متصلة بتلك القوي العظيمة سواء أن أحسستِ بها أم لا
    Onun için korkunç. Bir de beni, öyle bir gücü olan çocuğu düşün. Open Subtitles فظيع لها ، لكن فكر بي ولد صغير مع تلك النوع من القوي
    Evet o kadar süper bir baş melek ki tanrı tarafından kafese hapsedildi. Open Subtitles أجل, الملاك السامي القوي الذي تم رميه في القفص من قبل الإله بنفسه
    Karyolanın kafesinden, 40 metrelik sağlam kablo elde etmiştim. Open Subtitles شبكاك هيكل الشرير زودني بـ40 متراً من السلك القوي.
    Oğlunu kaybettikten sonra, Büyükanne beni de kaybetmek istemedi çünkü aynı güçler bede de var. Open Subtitles بعد أن فقدت إبنها ، جدتي لم ترد أن تفقدني أيضاً لأنني أمتلك نفس القوي
    Aman tanrım belalı tiplere bayılırım özellikle sıkı kalçalı belalılara. Open Subtitles يا إلهي، أنا أحب القوي خصوصاً قوي ذو مؤخرة جيدة.
    Bu şarkı benim çocukken görünmez güçleri ilk düşünme denemelerim. TED والأغنية مبنية علي ما أعتقد انه أولى محاولات الطفولة للتفكير في القوي غير المرئية.
    Onları koruyabilecek en güçIü kişi sensin. Open Subtitles أنتَ الوحيد القوي بما فيه الكفاية لحمايتها
    Güçlüler kendilerine ait olanı alacaklar ve alçakgönüllüleri ezecekler. Open Subtitles الإنسان القوي هو من سيمتلكهم، وسيسحق الإنسان الوديع
    Sonra Stoner, dayanıklı motosikletçilerin yapmaması gereken bir şey yaptı. Open Subtitles حينها "ستونر" فعل ما لا يجب أن يفعله الراكب القوي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد