Doldur bardağı pekmezle mürekkeple tadı güzel olan binbir türlü şeyle... | Open Subtitles | إملأوا الكوب بالدبابيس والحبرِ مــنـــتـــــديـــــات الـــكـــــيـــــــف وأي شئ آخر شهي للشرب |
Bak, o kadar zor değil. bardağı alıp banyoya git... | Open Subtitles | اصغ، ليس هذا بالأمر الجلل، فقط خذ هذا الكوب للحمام.. |
Bir damla gıda boyası bir bardak suya damladığında içgüdüsel olarak boyanın damladan ayrılıp sonunda bardağı dolduracağını biliriz. | TED | عندما تسقط قطرة ملون طعام في كوب من الماء، ندرك فوراً أن الملوِن سينتشر تدريجياً من القطرة، حتى يملأ الكوب. |
Bu koca kupayı tutarak kendimi çok komik hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بسخافة شديدة، لأنني أحمل هذا الكوب الكبير. |
Tabii bunlar konuyla ilgili değil, çünkü ilerlemenin gerçekleşip gerçekleşmediği sorusu inançla alakalı değil, iyimser bir tutum takınıp bardağın dolu yarısını görmek de değil. | TED | ولكن كل هذا لا معنى له، ما إذا كان قد تم إحراز تقدم ليس مسألة عقيدة أو نظرة تفاؤلية أو النظر إلى نصف الكوب الممتلئ. |
Hayır, hayır, hayır. Yıllardır bunu yapıyorum. Bak, kupa bu şekilde alınır. | Open Subtitles | لا، لا، لا، أنا أفعلها منذ سنوات أترين، طرقة حمل الكوب هكذا |
O halde onu kırmızı bardaktan yeşil bardağa geçiren neydi? | Open Subtitles | اذا ماذا جعلها تبدل من الكوب الأحمر إلى الأخضر ؟ |
O soğuk kahve dolu fincan bana, telefon edildiği sırada bürosunda olamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | ذلك الكوب من القهوة أخبرنا أنه لم يكن في مكتبه وقت إجراء الاتصال |
Büyük bir fincanı vardı ve kahvesini hep onun içinde kahve içerdi. Kahvaltıda İrlanda soda ekmeği yerdi. | TED | كان لديها هذا الكوب الكبير الذي صنعته كانت تحب شرب قهوتها منه، وكانت تحب خبز الصودا الإيرلندية على الفطور. |
Yani kahve bardağı, ya da tutacaklı bardak, toplum tarafından halk sağlığını sağlamak için kullanılan aletlerden biridir. | TED | إذاً، كوب القهوة، أو الكوب ذو المقبض، هو واحدةٌ من بين الأدوات التي يستعملها المجتمع للمحافظة على الصحة العامة. |
Özür dilerim o diğer bardaklar için. Siz en büyük boy bardağı aldınız. | Open Subtitles | أنا أعتذر بشدة ، ولكن ذلك الكوب حجمه أربع وأربعين |
bardak ilk taramadan sonra mı kullanılmış? | Open Subtitles | لابد أنهُ إستخدم الكوب منذُ البحث الأولي؟ |
- Üzgünüm. Bu koca kupayı tutarak kendimi çok komik hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بسخافة شديدة، لأنني أحمل هذا الكوب الكبير. |
Paketteki kupayı evden almıştım yani, kupanın her yerinde senin de parmak izlerin var. | Open Subtitles | هذا الكوب من منزلنا من الممكن ان تكون بصامتك عليه |
Evet. O zaman bu bardağın burada işi ne, değil mi? | Open Subtitles | أجل أعتقد بأن هذا يجعل الكوب خارج مكانه أليس كذلك ؟ |
Aynı Jake, pin pon topunu plastik bardağın içine atabilir mi? | Open Subtitles | جيك الذى تريديه هو من يجيد القاء الكءة فى الكوب ؟ |
Üçüncü kupa ikinci kupanın yaklaşık olarak 30 cm batısında. | Open Subtitles | الكوب طوله حوالي 12 بوصه تقريباً غرب الكوب الثاني |
Şu güzel bardağa bak. Ölmek istiyor mu? | Open Subtitles | انظر الى هذا الكوب الجميل هل يريد أن يموت؟ |
Bir fincan size nerelerde daha fazla kahve bulabileceğinizi, ya da fincanı nereye atabileceğinizi gösterecek. | TED | وإذا وضعت كوب القهوة،سوف أرى المقاهي، أوأين بامكاني رمي الكوب. |
En basiti, bir çay fincanı ve çay kaşığı alıp fincanın ağzına hafifçe vurarak dinlemek, ilginç bir şey duyacaksınız. | TED | أبرزها هي أن تأتي بكوب شاي، وملعقة، انقر بالملعقة حول حافة الكوب واستمع، وستسمع شيئاً غريباً. |
bardakta gördüğüm yüz, sizin değildi, Ekselansları. | Open Subtitles | المحيا الذي رأيته في الكوب لم يكن محياكم ، سموكم |
Son iki kurbanını öldürürken kırılan kupanın her tarafında parmak izleri vardı. | Open Subtitles | بصماته كانت تغطي الكوب الذي و جدناه بينما كان يقتل ضحيتيه الاخيرتين |
Ama onca lafın üstüne hala benim yaptığım bardaktan içiyor. | Open Subtitles | ولكن بعد كل هذا الكلام ولا يزال يشرب من الكوب |
En iyi atışımı ben, klinikteki kaba yaptım zaten. | Open Subtitles | لقد اعطيت افضل ما لدى داخل هذا الكوب فى العيادة |
Bu küçük kupaya koca balkabağını nasıl sığdırdınız? | Open Subtitles | رائع, كيف أدخلتى قرع فى هذا الكوب الصغير؟ |
O kabı atma bence. | Open Subtitles | نعم.. أظن أن عليك التمسك قليلا بذلك الكوب |
Peki, benim kupamı kullanan oldu mu? | Open Subtitles | لقد سبق لك أن رأيت أي شخص شرب من الكوب خاصّتي؟ |