ويكيبيديا

    "المؤكد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kesinlikle
        
    • kesin
        
    • olmalı
        
    • eminim
        
    • Elbette
        
    • Tabii
        
    • mutlaka
        
    • olmalısın
        
    • Muhtemelen
        
    • emin
        
    • olmalısınız
        
    • kuşkusuz
        
    Sadece yuruyerek MuhabirL Evet, su anda kesinlikle hareket ediyor. TED فقط عن طريق المشي. الصحفي: حسنا، من المؤكد أنه يتحرك.
    Şey, ben kesinlikle işaretleri onaylıyorum. kesinlikle dördüncü hanedana ait. Open Subtitles حسناً، لقد قمت بتأكيد العلامات ومن المؤكد أنها السلالة الرابعة
    Burada öleceğiz, orası kesin. İçeri girmenin bir yolunu bulacaklar. Open Subtitles من المؤكد بأننا سوف نموت هنا ، سيجدون طريقًا للدخول
    Ve Manischewitz Asma Şarabı kulağınızda çınlar ve kesin tahmini aldığınızı söyler. Open Subtitles و تصل إلى أذنيك و تخبرك أنه الشيء المؤكد عندها تبدأ بتصديقه
    Tanrım, bu bebek köşeleri rayda gidiyor gibi dönüyor olmalı. Open Subtitles يالهي من المؤكد انها تدور كما لو كانت علي قضبان
    Tabii, eminim nefis sohbetlerin olmuştur Eflatun ya da Aristo ile. Open Subtitles من المؤكد أنك تملك المزيد من حواراتك الجميلة مع أفلاطون وأرسطو
    - Bir reklam ödülü kazanmalı demiyorum ama özellikle elma odaklı reklamlar için bir ödüle aday olabilir Elbette. Open Subtitles أنا لا أقول بأن عليه أن يفوز بجائزة الإعلانات.. ولكنه من المؤكد بأنهُ سيُرشّح لإعلانات التفاح على وجه التحديد.
    Güncel olanı elime geçti ve inan bana çatıda kesinlikle bir kamera var. Open Subtitles حصلت الآن على واحدة حديثة وصدقني، من المؤكد أن هناك كاميرا على السطح.
    İstediğinin bu olduğunu biliyorum. Benim istediğim de kesinlikle bu. Open Subtitles أعلم أن هذا ما تريده ومن المؤكد أنه ما أريد
    Fakat, robot silahlar tamamen tehlikeli gibi olabilirler. Çünkü onlar hemen hemen kesinlikle kullanılacak ve ayrıca demokratik enstitülerimize karşı yıpratıcı olacaklar. TED ولكن قد تكون الأسلحة الروبوتية خطيرة لحد ما، لأنه من المؤكد أنها ستستخدم وسيكون لها دور في تقويض مؤسساتنا الديمقراطية
    Ama iş tasarıma geldiğinde kendisi kesinlikle bir dahi. TED و لكن فى أمور التصميم من المؤكد أنه عبقرى.
    Eğer Afrika ve son bir milyar insanı böyle rakamlarla dâhil edebiliyorsak, bunu kesinlikle yapmamız gerekiyor. TED لذا من المؤكد أنه إن كنا قادرين على ربط أفريقيا وآخر مليار شخص بمبلغ كهذا، فينبغي أن نفعل ذلك.
    Evde yaşayacağım da kesin değildi. Ben bunu 36 yaşıma kadar öğrenmemiş olsam da... TED ولم يكن من المؤكد أنني سأعيش في المنزل، على الرغم من أنني لم أعلم ذلك إلا حين بلغت 36 من العمر.
    Bu arttırıcı geribildirimlerin tam olarak ne hızda gerçekleşeceğini söyleyemesek de, ısınmayı durdurmazsak bunun gerçekleşeceği kesin. TED في حين لا يمكننا أن نعرف بالضبط مدى سرعة حدوث ردود الفعل المضخمة هذه، من المؤكد أنها ستحدث، ما لم نوقف الاحترار.
    Tam emin olamasak da, tek bir şey kesin: bu bitkiyi kaybetmek istemeyiz. TED بينما ما نزال نتخبط، فإن الأمر المؤكد هو: أننا لن نرغب في اختفاء هذه النبتة.
    Başkan bu yola başvurduğuna göre önemli bir şeyler olmalı. Open Subtitles من المؤكد أن أمراً مهماً قد حصل للرئيس ليفعل هذا
    Tanus'un kitabında atladığımız bir bölüm olmalı. Glory'ye karşı kullanabileceğimiz bir şey. Open Subtitles من المؤكد أن هناك شيئاً في كتاب تارنيس يمكننا استخدامه ضد جلوري
    Kısa bir zamandır birlikte çalışıyoruz, ama bu adamın bunun peşini bırakmayacağına eminim. Open Subtitles عملت معه فترة قصيرة فقط ولكن من المؤكد أنه لن يسمح بنسيان هذا
    Elbette, gelecekte insan beyninde bir alanın, biri kendi kendine sövünce aydınlandığını öğrenirsek hiç de şaşırmam. TED من المؤكد أنه إذا اكتشفنا في المستقبل وجود منطقة في العقل تضيء عندما يشتم الشخص نفسه، فإنني لن أتفاجأ ابدا
    Ancak başka bir gezegenden gelmediyse öyleyse mutlaka bizimkinden ortaya çıktı. Open Subtitles ، لكنه في حال لم يأتي من كوكب ثان فمن المؤكد أنه برز من منطقتنا
    Eğer düşündüğün buysa benim gerçekten sıkıcı biri olduğumu düşünüyor olmalısın. Open Subtitles من المؤكد انك تعتقد اننى ممله اذا كنت تعتقد هذا ..
    Muhtemelen şu anda beni görmek yada söylemem gereken şeyleri duymak istemiyorsundur. Open Subtitles من المؤكد أنك لا تريد رؤيتي الآن أو سماع ما أريد قوله
    - Kimi yokladığını bilmiyorum ama İngilizlerle şimdi karşılaşırsak iki şeyden emin olabilirsin. Open Subtitles لا أعلم من تخدم إذا قابلنا البريطانيين الآن من المؤكد حدوث أحدى الشيئين
    Eh, birinin anlatması gerekiyor. Bir şeyler için gelmiş olmalısınız. Open Subtitles حسنا يجب أن يخبرنى أحد لأنه من المؤكد أنكم أتيتم لشئ ما
    kuşkusuz, su içmek için pek az hayvan bu kadar çaba sarf eder. Open Subtitles من المؤكد أنَّ حيوانات قليلة تذهب .إلى أبعد من ذلك للحصول على الماء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد