ويكيبيديا

    "المضي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • devam
        
    • gitmem
        
    • hayatıma
        
    • yola
        
    • hayatına
        
    • gitmek
        
    • yoluna
        
    • ileri
        
    • yapmak
        
    • İlerlemeye
        
    • etmeye
        
    • yoluma
        
    • gitmemiz
        
    • hayata
        
    • ilerlemek
        
    Sonrasında, Devlet üniversitesindeki rehberleri onunla iletişimi koparmadı ve böylece eğitimine devam edebildi ve bir onur programına yerleştirildi. TED بعد ذلك، مرشدها في كلية المجتمع بقي على تواصل معها، وذلك مكنّها من المضي قدما، ووضعوها في برنامج الشرف.
    Sağ olsaydı sadece devam etmemizi istemez, devam etmemizi bize emrederdi. Open Subtitles ما كان ليطلب منا المضي قدما فحسب، بل كان ليأمرنا بذلك.
    Ayrılan o. Ayrık kalan o. hayatına devam etmesi gerek. Open Subtitles هي الفاصلة وهو المفصول به ويلزمه المضي قدماً في حياته
    Her ne kadar kalıp kıvranmanı istesem de gitmem gerek. Open Subtitles بقدرما أحب بقائي لأشاهدك تتلوّى، عليّ المضي لكن أراك هذا المساء
    Ben de bu şekilde, o hiç doğmamış gibi hayatıma devam edebilirdim. Open Subtitles وعلى إثر هذا، سأتمكّن من المضي في حياتي كأن لاشيء قد حدث
    Demek bunlar senin olgunlaşma yılların ve aklın başına gelene kadar sürekli insanların duygularını incitmeye devam mı edeceksin? Open Subtitles أتعتقد لأن تلك هي سنوات تكوينك يمكنك المضي قدما ً في إيذاء مشاعر الناس طالما تخرج بشيء من ذلك؟
    Bunu sadece bir kez söyleyeceğim, sonra yemeğimize devam edebiliriz. Open Subtitles حسنًا ، سوف أقول هذا لمرة واحدة حتّى يمكننا المضي
    Babanın suçlu çıkmasını istemediğini biliyorum ama belki de artık hayatına devam edebilirsin. Open Subtitles أعلم أنك لاتريد أن يكون أبوك مذنباً ولكن ربما يمكنك الآن المضي قدماً
    Bu şekilde yaşamak istemiyorsun. hayatına devam ediyorsun. Doğru şeyi yaptığını söylemek için buradayım bu yüzden aynen devam et. Open Subtitles لا تريد العيش بتلك الطريقة ، عليك المضي قدماً أنا هنا لأخبرك ، أنت تفعل الصواب ، حافظ عليه فحسب
    Ama Grace senin böyle takıIıp kalmanı ve hayatına devam etmemeni istemezdi. Open Subtitles لكن قريس لم تريد لك ان تتوقف و و عدم المضي بحياتك
    Önüne bir engel çıktığında onu aştı ve yoluna devam etti. Open Subtitles لكن حينما واجه حائطاً أمامه، قام بهدمه، وواصل المضي في سعيه.
    devam edebilirsin. Her şeyi yeniden yapabilirsin ama bu sefer doğru şekilde. Open Subtitles يمكنك المضي قدماً إفعل كل شيء من جديد، ولكن إفعله بشكل صحيح
    Sizi hayal kırıklığına uğratmayı istemezdim ama gitmem lazım. Open Subtitles أكره أن أخيب أملك لكن علي المضي في طريقي
    hayatıma devam etmeliyim ve eşyalarının bende olması bunu fena zorlaştırıyor. Open Subtitles حسنٌ, أردُ المضي قدماً ووجود هذه الأشياء من حولي تُعيق ذلك
    Hainlik ya da açgözlülükten değil, sadece işlerin yolunda gitmesini garantilemek adına ki yola devam edebilesiniz. TED ليس حقدًا أو طمعًا فقط محاولة التأكد بأنكم تحصلون على شيء لعمله حتى تستطيعون المضي قدمًا
    Tabii çok uzun kirişli köprüler her yere gitmek için şart değil. TED ولكن بالطبع البحور الفائقة ليست بالضرورة الطريق التي يجب المضي فيه دائماً.
    Yalnız HakYaratanlar'a üye olanlar değil ayni zamanda cesur ve avukatlardan ağ oluşturarak ileri sistemi taşıyabilecekler de katılabilirler. TED وليس فقط عبر صانعوا العدالة لكن أيضاً الناس الذين نشهد بشجاعة ونتعرف على شبكاتهم وكيف يمكنهم المضي قدماً
    Bu durumda bir seçim yapmak zorundasınız; ya gelir elde etmeden daha ileriye gidecek ya da rıhtıma döneceksiniz. TED يمكنكم إما أن تقرروا المضي قدمًا بدون أي عوائد مالية كبيرة، أو أن تعودوا إلى المرفئ.
    Hayatta hep ilerlemeye devam ettin, başka birisi için çalışmak durumunda kalmana rağmen. TED لقد تابعت المضي قدماً في حياتك بالاعتماد على العمل لغيرك من الناس
    Ben de bu yolu takip etmeye ve hiç müze olmayan yerlere gitmeye karar verdim. TED لذلك قررت المضي قدما في هذا الاتجاه والذهاب الى اماكن حيث لا يوجد متاحف على الاطلاق.
    Şu anda yoluma nasıI devam etmem gerektiğini çözmeye çalışıyorum. Open Subtitles ولذا الآن أنا أحاول استنتج كيفية المضي قُدُماً.
    O yüzden duygular için yeni sözcükler öğrenmek kesinlikle faydalı olacaktır ama bunun da ilerisine gitmemiz gerek. TED لذا أتفق تمامًا أنه من المفيد لنا معرفة كلمات جديدة للعواطف لكن أعتقد أنه علينا المضي أبعد من ذلك.
    Durma güdüsü hayata devam etmek için bir işarettir, yeni bir şey yapmak, farklı bir şey yapmak için. TED اشارات التوقف جوهريا إشارة إلى أوان المضي قدما، إلى فعل شيء جديد، شيء مختلف.
    Birlikte ilerlemek zorundayız. Artık bize karşı onlar diye bir şey yok. TED علينا المضي قدمًا معًا. لم يعد هناك المزيد منا ضدهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد