En azından Gay'e sıkıcı bir iş olan benimle kalma görevini verebilirim. | Open Subtitles | على الأقل استطيع ان اوفر على جاى العناء الممل فى الوقوف بجانبى |
Bu yüzden "doğal olarak" bu sıkıcı dersten çıkmayı seçsem nasıl olur? | Open Subtitles | ما رأيك أن أنتقي الخروج من هذا الدرس الممل وأذهب لكي أتمشى |
- Neden? Bu sıkıcı işten. Ne yapıyoruz ki biz burada? | Open Subtitles | في هذا العمل الممل ماذا نفعل هنا، علي أية حال ؟ |
Bayan Dunlop, neden her hafta bu sıkıcı müzeye geliyoruz ki? | Open Subtitles | ياسيدة دنلوب لماذا علينا أن نأتي لهذا المتحف الممل كل اسبوع؟ |
Onun o sıkıcı ağzına aletimi sokmak yerine kibarca onu reddettiğim için mi? | Open Subtitles | لمحاولتي التخلي عنها بلطف بدلا من وضع رأس قضيبي في فمها الممل الغبي؟ |
Yeniden sıradan ve sıkıcı olmam konusunda savaşmam için beni zorladı. | Open Subtitles | لقد أجبرتني أن أقاتل طريقي عائدة إلى الحياة الإعتيادية و الممل |
Sanırım korkunç bölüm bitti, bu sadece sıkıcı bilimsel bölüm. | Open Subtitles | أظن أنّ الجزء المخيف انتهى وهذا هو الجزء العلمي الممل. |
Benimle olmanın sıkıcı olduğunu ilişkiye ara vermemiz gerektiğini ve bir gün tekrar başlayabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | قال أنه من الممل البقاء معي, وأن علينا أن ننفصل وربما نبدأ من جديد يوماً ما. |
- Hayattaki en sıkıcı insan ben miyim? | Open Subtitles | وأنا الشخص الوحيد الممل الذي لا يزال موجوداً ؟ |
Aynı tekdüze ve sıkıcı şimdiki zaman. | Open Subtitles | و مازال الحاضر هو نفس الحاضر الممل الكئيب |
Modern dansı izlemekten daha sıkıcı olan tek şey senin, bunun hakkında konuşmandır. | Open Subtitles | اسمعي, الشيء الممل أكثر من مشاهدة الرقص المعاصر |
Çünkü hayatın boyunca her gün yaptığın o sıkıcı şeyi benimle yapmayacaksın. | Open Subtitles | لأنه نفس الشىء الممل الذى تفعله كل يوم فى حياتك0 وأنت لا تستطيع أن تفعل هذا معى0 |
Ah, evet, günler,haftalar,aylar belki, çok titiz, sıkıcı, çok çok sıkıcı. | Open Subtitles | حسنا ، أيام,أسابيع,شهور ربما من التدقيق الممل والممل جدا |
Senin için sıkıcı olan, Wisconsinli bir kız için heyecanlı olabilir. | Open Subtitles | الممل بالنسبه لك قد يكون سخيف بالنسبه لى |
Sizin için sıkıcı olan, PIainview, Wisconsin'den bir kız için ışıltılı | Open Subtitles | الممل بالنسبه لك قد يكون سخيف بالنسبه لى |
Bu sıkıcı işten. Ne yapıyoruz ki biz burada? | Open Subtitles | في هذا العمل الممل ماذا نفعل هنا، علي أية حال ؟ |
Her gün aynı sıkıcı monoton şeyler; çalış, çalış ve daha da çalış. | Open Subtitles | كل يوم نفس الروتين الممل الدراسة، دراسة، ودِراسَة أكثر |
Ama böyle can sıkıcı bir işi, bir ay boyunca yapacağımız hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لكنني لم أتوقع أن نقوم بهذا العمل الممل لمدة شهر كامل |
Uzaktan kumanda zihninin kaçıp gitmesine izin verir ama gerçekte vücudun sıkıcı işler için olduğu yerde kalır. | Open Subtitles | الريموت يدع عقلك يتخطى الجولة لكن جسمك في الواقع يبقى في المكان الممل |
Uzaktan kumanda zihninin kaçıp gitmesine izin verir ama gerçekte vücudun sıkıcı işler için olduğu yerde kalır. | Open Subtitles | الريموت يدع عقلك يتخطى الجولة لكن جسمك في الواقع يبقى في المكان الممل |
Kazanmanızı istemiştim, diğerine de nazik davranacaktım, fakat ona hep tatsız kurabiyelerden ikram edecektim. | Open Subtitles | كنت اتمنى ان تفوز لهذا المنصب وليس الخصم الآخر الذي لطالما كنت اعطيه البسكويت الممل بدون شوكولا |