ويكيبيديا

    "بأنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu
        
    • sen
        
    • senin
        
    • gibi
        
    • ki
        
    • olduğunuzu
        
    • olduğuna
        
    • Beni
        
    • dair
        
    • diye
        
    • seni
        
    • olduğun
        
    • de
        
    • ettiğini
        
    • da
        
    şeklinde düşünüyorlar. Birisinin, bilincin açıklanabilir olduğunu düşünmesi cüretini göstermesi bile kabul edilemez. TED الوقاحة الشديدة من اعتقاد البعض بأنك تستطيع تفسيرالإدراك هو فقط أمر غير معقول
    senin oğluma verdiğin yangın söndürücünün içinde benzin olduğunu söylediler. Open Subtitles قالوا ذلك مطفأة الحريق بأنك سلمت إلى كينيث ملا بالغازولين.
    Lütfen yeniden düşün! Asla onlardan biri olmadın sen! Kendi öz iradem var. Open Subtitles ولكن يا أخي، أرجوك ضع بعين الاعتبار بأنك لم تكن أبدا واحد منهم
    Her zaman güneşin altında gibi hissediyorsun, hatta gölgedeyken bile! Open Subtitles تشعر دائما بأنك تحت الشمس حتى لو كنت في الظل.
    Rick, senin aşağılık, dejenere biri olduğunu zaten biliyordum ama eşekçiliğe nasıl karıştın? Open Subtitles ريك , انا اعرف بأنك شخص دنئ و منحط و مقرف ولكن همجى
    Bayan Tobias, saldıranların üç kişi olduğunu söylediniz. Doğru mu? Open Subtitles انسه توبياس, هل انت تشهدين بأنك هجومتي بواسطة 3 رجال.
    Saçmalık ! Tüm bunlar senin yaşayan, düşünen bir yaşam formu olduğunu ispatlamaz. Open Subtitles هراء لا يوجد دليل على هذا كله بأنك حي وتفكر بشكل الحياه واساليبها
    Kütüphaneci olduğunu biliyor yani bu utandırıcı bilgiyi nasıl söylesem diye kaygılanman gerekmiyor. Open Subtitles هى تعلم بأنك رجل مكتبى لذا فلا حاجة لكسر تلك الأخبار المحرجة إليها
    Zayıf bir kedicik gibi göründüğünde daha sevimli olduğunu söyledi. Yaralacağından korkuyor. Open Subtitles لقد قالت بأنك تكون أظرف عندما تكون ضعيفاًورقيقاً ولكنك تنجرح من ذلك
    İşe bak. Tıpkı bana, evli olduğunu söylememen gibi mi? Open Subtitles كما فعلت معي ولم تُخبرني نوعاً ما بأنك متزوج سابقاً؟
    Mesela sen polise anahtarını orada bir yere bıraktığını söylesen. Open Subtitles إفترض أنك تخبر الشرطة بأنك تركت مفتاحك هنا بمكان ما
    Sanırım sen, o sözünü ettiğin sisteme uyamıyacak kadar zayıf birisin. Open Subtitles أعتقد بأنك ضعيف جداً فحسب لتناسب ما يسمى بالنظام الخاص بك
    senin de müzikten hoşlanmana sevindim. Çok ortak yönümüz var. Open Subtitles انا سعيد بأنك تحبين الموسيقى أيضاً لدينا أشياء مشتركة كثيرة
    Beni artık sevmez olduğun gün sakın seviyormuş gibi davranma. Open Subtitles اليوم الذي لا تحبني فيه كثيرا لا تدعي بأنك تحبني
    O kadar güvenilirmişsin ki kasa dairesinin anahtarı bir tek sende varmış. Open Subtitles قالت لي أيضاً بأنك الوحيد من بين المديرين الذي يمتلك مفتاح للقبو
    Dünya'dan bu olayı gözlerken, bu vahşi dansın sadece bir izleyicisi olduğunuzu düşünebilirsiniz. TED وأنت تقف على كوكبنا، ربما تفكر بأنك مجرد مراقب لرقصة الباليه العنيفة هذه.
    Bağlantımızı kuran büyük adam, senin bir kalleş olduğuna karar verdi. Open Subtitles الرجل الكبير الذي وضعنا على الاتصال أصلاً قرر بأنك طرف سائب
    Beni duyduğunu biliyorum, Kowalski. Eminim şu an Beni duyuyorsun. Open Subtitles الآن، أعرف بأنك يمكن أن تسمعني، كوالسكي.أنا متأكد تسمعني الآن.
    Havadis buydu demek. Bakan olacağına dair söylentiler dolaşıyordu zaten. Open Subtitles هذا هو الخبر، هناك أخبار بأنك ستصبح في مجلس الوزراء
    seni tanımıyorum da ne demek, seninle birlikte madenlerde çalıştım, arkadaşım! Open Subtitles ماذا تعني بأنك لاتعرفي ؟ كنت أعمل بالمنجم معك وكنا أصدقاء
    Telefon çalınca, ofisle konuşacağız ve onlara senin müdür olmayı kabul ettiğini söyleyeceğiz. Open Subtitles عندما يتصل سنتحدث معه من المكتب سأخبره بأنك وافقت على أن تكون الرئيس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد