ويكيبيديا

    "بالحياة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayat
        
    • hayatta
        
    • canlı
        
    • hayata
        
    • hayatın
        
    • hayatı
        
    • yaşam
        
    • yaşama
        
    • hayattan
        
    • yaşamak
        
    • yaşamı
        
    • yaşamla
        
    • yaşamaya
        
    • hayatını
        
    • Hayattaki
        
    Tüm bunlar sayesinde galakside hayat var mı, yoksa sadece biz miyiz sorularına yanıt verebileceğiz. Cevap ne olursa olsun TED كل هذا سيساعدنا لفهم سواء كان الكون زاخرا بالحياة أو سواء، بالطبع، نحن فقط من نعيش فيه. كلا الجوابين، بخصوصيتيهما،
    Üzücü biçimde, gezegenimizin sonunu muhtemelen bize hayat veren şeyin kendisi getirecek. Open Subtitles للأسف زوال كوكبنا النهائي ربما يأتي من أكثر الأشياء التي تمدنا بالحياة
    Ya hayatta yaptığı son şey karaciğerinin bir parçasını bağışlamak olursa? Open Subtitles ماذا لو كانت آخر أفعاله بالحياة هي التبرع بجزءٍ من كبده؟
    Resifin efendisi olduğumu bilince kendimi canlı hissediyorum. "Resifin efendisi. Open Subtitles في داخلي احس بالحياة عندما اعلم انني سيد الشعب المرجانية
    Nikolai Kardashev'den esinlenerek gelin hayata bir ölçek serisinde bakalım. TED ولنستعير من نيكولاي كارداشيف، لنفكر بالحياة في سلسلة من المقاييس.
    ...Oysa hayatın küçük mutluluklarına karşı ne kadar da hassastı. Open Subtitles ولم يمنحها ابدا البهجة بالرغم من ذلك لتستمتع بالحياة البسيطة
    Kabul ettiğine göre sanırım sen iyi bir hayatı umursamayan birisin. Open Subtitles بما أنك مقتنع بذلك فأعتقد أنك ممن لا يهتمون بالحياة المرفهة
    Tabii ki takım olma konusunda, ihtimaller hep yaşam ya da ölüm değil. TED بالطبع في الانتظام ضمن الفريق الأمر لا يتعلق على الدوام بالحياة أو الموت
    Senin o masum, hayat dolu, büyüleyici gözerin bilmiyordu bilmiyor ve asla bilemeyecek. Open Subtitles عيونك الملأى بالحياة والبراءة والسحر لم تكن تعلم، لا تعرف ولن تعرف قط
    Hepimiz senin kusursuz bir hayat yaşadığını biliyoruz, o yüzden benimkine hükmetme. Open Subtitles جميعنا نعلم بأنكِ حظيتِ بالحياة المثالية لذا لا تصدري حكماً على حياتي
    O kadar çok dulla konuştum ki hepsi de bir zamanlar hayat doluydu. Open Subtitles أعني أنني جلست مع الكثير من الأرامل اللائي اعتدن أن يكنّ مغمورات بالحياة
    hayat memat meselesi olsa bile şirketlerin insanlardan oluştuğunu kabullenemiyorsunuz. Open Subtitles ان الموضوع يتعلق بالحياة أو الموت و أنتم تلهثون خلفهم.
    Bu sorumluluklardan konuşmak iyidir ama hayatta başka şeyler de var. Open Subtitles لمن الحسن والجيّد التحدث عن المسئوليات، ولكن هناك أشياء أخرى بالحياة.
    Çiçekler yaşarsa, en azından hayatta kalan bir tek ben olmayacağım. Open Subtitles إذا نجت الزهور، فسيكون هناك على الأقلّ شيء غيري استمرّ بالحياة
    Bu ev kendisini canlı hissettiğinde enerjisi olduğunda kendisini istediği kadar büyütebilir. Open Subtitles أم 10 ؟ لأن عندما يضج المكان بالحياة عندما يحصل على الطاقة
    canlı hissettirdin kendimi bana ama bir şeyler öldü galiba Open Subtitles جعلتني أحس بالحياة لكن أخشى أن شيء داخلي قد مات
    hayata tutunmaya çalışan kişiler yüzünden çoğu doktor strese girer. Open Subtitles معظم الأطباء يشعرون بالضغط النفسي من كثرة المتشبثين بالحياة حولهم
    ...Oysa hayatın küçük mutluluklarına karşı ne kadar da hassastı. Open Subtitles ولم يمنحها ابدا البهجة بالرغم من ذلك لتستمتع بالحياة البسيطة
    O zaman, yıllarca önce sana söz verdiğim hayatı yaşatacağım birlikte. Open Subtitles إذاً، أُريدكِ أن تحظي بالحياة التي وعدتكِ بها مُنذ سنوات معي
    Bu denizler soğuk ve çalkantılı olsa da içlerinden yaşam fışkırıyor. Open Subtitles قد تكون هذه البحار باردة والعواصف فيها عاتية لكنها تعج بالحياة
    Bu adamın hayatı fahişelerle, uyuşturucularla geçiyor, ve kesinlikle hayatı enlerde yaşama meraklısı. Open Subtitles إنه مولع بالبغايا و المخدرات و بالتأكيد يحب التمتع بالحياة إلى أقصى حد
    Bazıları da basitçe hayattan bıktığı için, benim gibi, arayabiliyorlar. TED و البعض ببساطة كما كنت فقدوا أملهم بالحياة
    Tez zamanda ölmeliyim, yaşamak istemiyorum. Open Subtitles تريد الموت حالا، ولا تريد الاستمرار بالحياة
    bunlar medeniyetlerden kalanlar ve insanların gidip daha yoğun ve düzenli biçimde yaşamı deneyimledikleri yerler. TED هذه هي أطلال الحضارات، وهي الأماكن التي ذهب الناس إليها ليجربوا الشعور بالحياة بشكل أكثر تركيزًا وأكثر نظاما
    Bu 45 metrelik metal yapılar şu anda yaşamla dolu. Open Subtitles هذه الهياكل المعدنية ذات 45 سم هي الآن مليئة بالحياة
    Derler ki insan öldükten sonra, ruhu yaşamaya devam edermiş. Open Subtitles يقولون بأنه حين يموت الإنسان , فإن الروح تستمر بالحياة
    Biliyor musun onunla senin arandaki farkı, o para için hayatını önemsemiyor, ama sen maaş için koltuğundan bile kalkmıyorsun. Open Subtitles تعرف الفرق بينه وبينك إنه لا يهتم بالحياة مقابل المال لكنك لا تنهض حتى من مقعدك إلا من أجل الراتب
    Muzik, Hayattaki herhangi bir anı anlatan evrensen bir dildir. Open Subtitles الموسيقى هى لغة عالميّة. التى بإمكانها وصف أى لحظة بالحياة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد