ويكيبيديا

    "بالطريق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolda
        
    • yola
        
    • yoldan
        
    • yolu
        
    • yol
        
    • doğru
        
    • yoldayken
        
    • geliyor
        
    • yoldaki
        
    • bakmasını sağlamaktır
        
    Jack Bauer yolda. Sahada tüm ajanların oraya gitmesini istiyorum. Open Subtitles جاك باور بالطريق واريد تواجد كل عميل ممكن هناك الان
    Sana 250. ana yolda yarım millik bir alan kalıyor orasının da kurbanın ölmeden hemen önce bulunduğu yer olması muhtemel. Open Subtitles يتركنا مع إمتداد نصف ميل بالطريق السريع 250 حيث لزاماً على الضحيّة أَن تكون هناك قبل وقت قصير من تعرضه للقتل
    Belki yolda bir tane daha bebeğin olduğunu bilmek isteyeceğini düşündüm. Open Subtitles فكرت ربما تريد أن تعرف ان لديك طفلاً اخر قادم بالطريق.
    Kan yola akmış, yol kayganlaşmış. İlacı olan var mı? Open Subtitles فتناثر الدم بالطريق و أصبح زلقاً أهناك من معه مخدرات؟
    İki cadde ötede geldiği yoldan döndü ve izini kaybettirdi. Open Subtitles في الواقع، لقد عبر جادّتين، ثمّ عاد بالطريق وظلّلهم. ماذا؟
    Brooklyn'de Kuzey Sahil yolu'nda oturan Yargıç Cullman'ın telefonu nedir? Open Subtitles أعطنى رقم القاضى كولمان . بالطريق الساحلى الشمالى ببروكلين
    Destek birlikleri yolda. Kapıları kapatın! Kimseyi burakmayın. Open Subtitles التعزيزات بالطريق اوصدوا الابواب ولاتسمححوا لأحد بالخروج
    Hiç yolda durup, kendinize bir Picasso olup olmadığınızı sordunuz mu? Open Subtitles لا أحد يوقفك بالطريق ويقول أنتِ بيكاسو لا ؟
    Bayan Tanner'ı acile getirdik ama yolda fenalaştı. Open Subtitles مولدر, انه انا. السيدة تانر دخلت غرفة الطوارئ, لكن اسعفت بالطريق.
    DCPD'yi gönder. Muhit kurun. yolda olduğumuzu söyle. Open Subtitles أرسل فريقين أزرق وأبيض ليقوموا بمسح المنطقة وأخبرهم إننا بالطريق
    Onu özel yolda, arabanın içinde ağlarken bulmuştum. Open Subtitles وجدتها جالسة بالسيارة تبكي بالطريق العام
    - Tamam. İyi haber. Şerif yolda... Open Subtitles حسنا ، أخبار جيده العمده بالطريق إلى هنا
    Ona yolda olduğumu söyle ve öğleden sonrası için programını temizlemeli. Open Subtitles حسناً أخبره أني بالطريق وأنه يحتاج أن يخلي جدوله للعصر
    Bir saatlik mesafede. Oraya arabayla gideceğiz. yolda konuşmak yok. Open Subtitles بعد ساعة ، فعلينا القيادة إلى هناك، لا تتحدث بالطريق وإلا أفسدت الإثارة
    Siz gazetecisiniz, sizi yolda kimse durdurmaz Open Subtitles انتم صحفيون ولا احد سيقوم بايقافكم بالطريق
    Arada bir gittiğiniz yola dört taşla işaret koyun kâfi. Open Subtitles اتركوا علامة بالطريق فحسب بأربعة أحجار بين كل حين وآخر
    Ve güç-enerji verimi sadece araba ile ilgili değildir. Aynı zamanda yola da bağlıdır. TED الكفاءة في استخدام الطاقة هو أكثر من كونه متعلقاً بالسيارة. هو أيضاً يتعلق بالطريق.
    Eğer doğru yoldan gidiyorsak, batıya doğru iki tepe olmalı. Open Subtitles إن كنا بالطريق الصحيح فيجب أن نرى قمتان باتجاه الغرب
    ...inan bana, sonraki Disneyland'e zemin kattan girmenin yolu bu. Open Subtitles هوالذي يخبرك بالطريق في الدخول الى الطابق الأرضي بشأن ديزنى لاند التالية
    Alex, bugün yoldayken motorun titreşiminin benim üzerimde özel bir his yaratmasını engelleyemedim. Open Subtitles كنت بالطريق اليوم لم استطيع فعل شى اما ذبذبات الدراجه كان لها تاثير ا خاصا على
    Pozisyonunuz koruyun. SWAT ekibi geliyor. Beş dakika içinde oradalar. Open Subtitles ابقوا في مواقعكم , قوة الاقتحام بالطريق بعد خمس دقائق
    Ama ben geri dönüp ambulansı yoldaki reklam panosunun arkasında bıraktım. Open Subtitles ولكني عُدتُ بكِ هنا وتركت سيارة الإسعاف خلف لافتة إعلانات بالطريق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد