ويكيبيديا

    "بدّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmalı
        
    • olmalısın
        
    • gerek
        
    • zorunda
        
    • olmalılar
        
    • olmalıyım
        
    • mutlaka
        
    • herhalde
        
    • olmalısınız
        
    • lazım
        
    • vardır
        
    • Muhtemelen
        
    • olsa
        
    • galiba
        
    • olmak
        
    Onlar da ateşi kuşatmış, hayallerinden, umutlarından, geleceklerinden aheste aheste bahsetmiş olmalı. TED هم أيضًا، لا بدّ أنهم تجمّعوا حول النار، يهمسون بأحلامهم، وآمالهم، ومستقبلهم.
    Sizin pozisyonunuzdaki bir adam için çok zaman alıyor olmalı. Open Subtitles لا بدّ أن ذلك يستهلك الكثير من الوقت لرجلٍ بمنصبك
    Ve hava da kararmak üzere. Şu an bir yerlerde korkuyor olmalı Totoro! Open Subtitles بالرغم من أن الظلام قد حلّ لا بدّ أنها هائمة في مكانٍِ ما
    Ağzından bir şey kaçırmış olmalısın. Başka türlü bulmasının imkanı yoktu. Open Subtitles لا بدّ وأنك قلت شيء، لا يوجد طريق يمكن أن تجدّه.
    Kendi kendinizin patronu olmak güzel bir şey olsa gerek. Open Subtitles أجل لا بدّ وأنّه من الجميل أن تكون رئيس نفسك
    Onu ormana içinde en az 1,5 km. sürüklemiş olmalı. Open Subtitles هو لا بدّ وأن سحبها خلال الغابة على الأقل ميل.
    Şey, bunu yapabiliriz. Sizin için çok zor bir an olmalı Bayaan... Open Subtitles يمكننا فعل ذلك، لا بدّ أنها ..فترة صعبة جداً عليكِ يا سيّدة
    Korkunç bir şey olmalı. Neyse ki ben bahçe işlerinden anlarım. Open Subtitles لا بدّ و أنّ هذا فظيع، ولحسن الحظّ لديّ ملكة البستنة
    O zaman sana kendini adamış bir koruyucu meleğin olmalı. Open Subtitles حسناً، لا بدّ أن لديك ملاك حارس متخصص بالاهتمام بك
    Splenektomi sırasında verilen ilk kandan olmuş olmalı, semptomları ilk o zaman başladı. Open Subtitles ؟ لا بدّ أنّها كانت المرة الأولى عند استئصال الطحال وقتها بدأت الأعراض
    Yanında böyle sevimli biri varken işler daha kolay yürüyor olmalı. Open Subtitles لا بدّ من أنّ الوضع أسهل عندما تحمل معك وجهاً حسناً
    Bağırsakların hareketlilikten isyan etmiş olmalı. Tüm bu korkular yüzünden için çürümüş. Open Subtitles لا بدّ وأن تحرّكات أمعائك ثوريّة، أحشائك فسدت من كل هذا الخوف
    Katil dışarıda bir yerde olmalı... ve kılıcı dışarıdan atmış olmalı. Open Subtitles القاتل لا بدّ وأن كَانَ خارج السور ورَمى السيفِ مِنْ خارج
    Bu han bir çeşit büyü engelleyici tarafından korunuyor olmalı! Open Subtitles لا بدّ أن هذه الحانة محميّة بواسطة نوع من السحر
    Bizi yok etmeye çalışmıyorsun yani bir şey istiyor olmalısın. Open Subtitles أنتَ لا تحاول إبادتنا، لذا أنتَ لا بدّ تريد شيء.
    Biliyorsun, büyük bir şirket kurdun ve adını silmediler yani bir çok insanı işinde iyi olduğuna inandırmış olmalısın. Open Subtitles أتعرفُ، أنت بدأت شركة كبيرة وهم لم يزيلو اسمك منها لذا أنت لا بدّ وأنك أفدت الكثير من الناس
    Bunun için iyi para aldık. Değerli bir şey olsa gerek. Open Subtitles نتلقّى مالاً كثيراً مقابل هذا، لا بدّ أنّه ذا قيمة كبيرة
    Ve Mark adında bir çocuğu öpmek zorunda kaldım. Hem de dudaklarından. Open Subtitles وكان لا بدّ أن أقبّل هذا الرجل الذي يُدعي مارك علي شفتيه.
    Johnny ve Başkan iyi arkadaş olmalılar. Open Subtitles جوني ورئيس البلدية لا بدّ وأنة كان ضيّق جدا
    Bu kuşları asla birine vermemen konuşunda seni uyarmış olmalıyım. Open Subtitles لا بدّ وأني عرفت بأنّك لن تتخلّصي من هذه الطيور
    Biliyordum. Dün gecenin mutlaka bir sebebi vardı. Open Subtitles لقد عرفتُ ذلك, لا بدّ و أن يكون السبب ليلة أمس
    Bu insanları susturmak için baban bir kamyon para harcamıştır herhalde. Open Subtitles لا بدّ أن أبيك دفع الكثير من المال لإسكات هؤلاء الناس
    Ve siz, Bay Warfield, direksiyon başında uyuya kalmış olmalısınız. Open Subtitles وأنت، السّيد وارفيلد، لا بدّ وأن كان نائم في العجلة،
    Bunun için çok TV satmış olman lazım. Open Subtitles كان لا بدّ أن يبيع الكثير من التلفزيونات لتلك.
    Bütün dünya öldüğünüzü sanıyor Bay Locke, sizi gördüğüne sevinecek birileri vardır. Open Subtitles يعتقد العالم أجمع بأنّك متّ، لا بدّ أنّ هنالك مَن سيسعد بلقائكَ
    İşkence edilmiş. Muhtemelen şekil değiştirenin öğrenmek istediği bir şeyi biliyordu. Open Subtitles تعرّضَ لتعذيب، لذا لا بدّ أنّه كان يعرف شيئاً أراده المتحوّل.
    Üvey babamla tanışıyorlar galiba. Open Subtitles هم لا بدّ وأن كَانوا يَتكلّمُ مع زوجِ أمّي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد