ويكيبيديا

    "بشكل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kadar
        
    • gibi
        
    • bir şekilde
        
    • da
        
    • ve
        
    • de
        
    • ki
        
    • her
        
    • olarak
        
    • gayet
        
    • derece
        
    • fazla
        
    • için
        
    • biraz
        
    • dürüst
        
    Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. TED إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك
    Bu aslında Notre Dame'ın doğru bir şekilde kaydedilen bir posteri. TED هذا في الحقيقة ملصق لكاتدرائية نوتردام الذي تم تسجيله بشكل صحيح
    Daha da iyisi, etkileşimli bir uygulama olduğundan, öyküyü kendiniz anlatabilirsiniz. TED لكن بشكل أفضل، ولأنه تطبيق تفاعلي، يمكن أن تروي القصة بنفسك.
    Tuzlu su terbiyesi ve esmer şeker terbiyesi de % 60 oranda kanserojen etkiyi önleyerek ciddi düzeyde etkili oluyordu. TED تتبيلة الماء المالح وتتبيلة السكر البني ,عملت بشكل جيد جداً كذلك .حيث قللت من نسبة المواد المسرطنة بنسبة 60 بالمئة
    Benim düşüncem şu ki, bu çocuklar üstünde çok büyük etkiler yaratabilirsiniz. TED لذا هذه هي فكرتي, أنه يمكنك التأثير بشكل كبير على هؤلاء الأطفال.
    ve buna rağmen, bayanlar ve baylar, bu gezegendeki her bir birey muhtemelen her gün müzikle iç içe. TED ومع ذلك ، أيها السيدات والسادة ، كل واحد منا على هذا الكوكب ربما يمارس ويشارك بالموسيقا بشكل يومي
    Bunu küresel olarak yapmalıyız, ve bunu hemen şimdi yapmalıyız. TED يجب ان نفعل ذلك بشكل عالمي ويجب ان نفعلها الان
    Eğer biraz üstünde düşünürseniz, hepsi gayet mantıklı geliyor. Yani özelleştirilmiş fiziksel objelerin kullanımının insanlara bir arayüzü kullanmayı kolaylaştırması. TED وحين تتفكر في ذلك، يبدو ذلك منطقيًا جدًا، أن استعمال أدوات مادية متخصصة تتيح للزوار استعمال الواجهة البيئية بشكل أسهل.
    Eğer insanları yeteri kadar uyarırsanız ve teşvik ederseniz, Çok çok az gülerler. TED إذا قمت بإثارة الناس بشكل كافي وحفزتهم بشكل كافي، سيضحكون بشكل قليل جدا.
    Yüzeyin kayayı eritebilecek kadar sıcak ve sıvı lav gölleri olduğunu düşünüyoruz. TED نعتقد أن سطحه حارّ بشكل كافٍ لذوبان الصخور وفيه بحيرات حمم سائلة
    Bu tüm proje özgün oldu-- Yani, dünyada başka hiçbir ülke bu kadar detaylı şekilde çocuk nesillerini takip etmiyor. TED وأصبح هذا المشروع فريد من نوعه، لذلك، لا يوجد بلد آخر في العالم يتتبع أجيال من الأطفال بشكل مفصل هكذا.
    İşte, öğrenenler lego yapar gibi kolay bir şekilde devre yapıyor. TED اذن هنا، الطلاب يقومون ببناء دائرة كهربائيه بشكل مشابهه لتركيبات الليغو.
    Aksine Mars ve Snickers gibi bir durum: Temel olarak aynılar ama belki de biri diğerinden biraz daha çılgın. TED إنها أقرب لأن تكون قضية حلوى مارس وسنيكرز: بشكل أساسي هما متماثلان، ولكن أحدهما ربما يكون أغرب من الآخر قليلًا.
    İsterseniz bunun nasıl faydalı bir şekilde çalıştığına dair birkaç örnek vereyim. TED دعونى أقدم لكم عدد من الأمثلة حول كيفية عمل ذلك بشكل إيجابى.
    Üstünkörü bir şekilde kullanılıyor ve gerçek bir alfanın ne anlama geldiğinigöstermiyor. TED استعمل المصطلح بطريقة سطحية جداً بشكل لايمت بصلة إلى المعنى الحقيقي للكلمة.
    Vokal gelişimi engellemek olağanüstü bir müzikal çeşitlilik ortaya koysa da, doğal olarak gelişen seslerin zaten inanılmaz bir çeşitliliği vardır. TED مع أن إعاقة نمو الصوت يمكن أن ينتج مدى موسيقي استئنائي، الأصوات التي تتطور بشكل طبيعي قادرة بالفعل على تنوع مذهل.
    Şimdi size özel bir grupla ilgili -en iyi bilim insanlarıyla ilgili- yayınlanmış ve incelenmiş verileri sunmak istiyorum. TED ولكن دعوني أبين لكم بعض البيانات.. التي تم دراساتها بشكل جيد ونشرها .. ..حول مجموعة خاصة وتضم أكبر العلماء.
    Onlara olasılıklar üzerine para ödendiği için bunun tersi de oldukça iyi çalışıyor. TED وقد اتضح أنه، ولأنهم يتقاضون أجرهم احتماليا، فهو يعمل بشكل جيد جدا عكسيا.
    Lazerler öyle güçlü ki, topu çok hızlı bir şekilde eziyor. TED موجات الليزر قوية جدا فهي تسحق كرة الطاولة بشكل فائق السرعة.
    Google bu ortama daldı ve liderliği üstlenerek yeni bir strateji geliştirdi ve her türlü içerik ticarileştirilmeye başlandı. TED ثم ملأت غوغل هذا الفراغ، وتولّت قيادة الأمور ونفّذت الاستراتيجية بحيث حولّ كل أشكال المحتوى إلى سلعة بشكل نظامي.
    Ama bazen kendilerini negatif bir şekilde de belli ederler, kıskançlık olarak. TED لكن بإمكانهم في أوقات كثيرة أن يظهروا أنفسهم بشكل سلبي، بصورة غيرة.
    Bu gayet, insan doğasına dair, sosyal bilimin, edebiyatın, dinin ve neredeyse her alandan disiplinin tanıdığı bir gerçek. TED هذه فقط حقيقة الطبيعية الإنسانية المعترف بها في العلوم الاجتماعية والأدب والدين و بشكل عشوائي في كل مجالات المعرفة.
    ve onlarla konuştuğunuzda, öğretme konusunda son derece liyakatli oldukları fark ediliyordu. TED وعندما تتحدث إليهم، تدرك أنهم كانوا مؤهلين بشكل ممتاز لتعليم الصفوف المتوسطة.
    Bir şeyi daha fazla yaptıkça, çok daha iyi hâle gelirsiniz. TED كلّما يزداد قيامك بأمر ما، بشكل غير متناسب كلما أصبحت أفضل.
    Onlar bunu yapmak için değil, para kazanmak için kuruldular. TED بطبيعة الحال، هذا لا ياتي بشكل طبيعي للشركات المتعددة الجنسيات
    Bu en kötü günümde bile birazcık iyi hissetmek için, biraz üretken hissedebilmek için yapabileceğim herhangi birşey olabilirdi. TED والتي كانت أي شيء يمكنه حتى في أسوأ أيامي أن يجعلني أشعر أفضل ولو قليلاً أكثر انتاجية بشكل بسيط
    Hey, haydi, dostum. Bak, kimse doğru dürüst düşünemiyor. Biz bir aileyiz. Open Subtitles بربك يا رجل، انظر لا أحد يفكر بشكل مستقيم نحن عائلة، صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد