"بغضّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yana
• olursa olsun
• her ne
• önemi yok

Şahsi meselelerimizin tümü bir yana, ben polis o ise suçlu olduğu için bile bana yardım etmez.
بغضّ النظر عن كل خلافاتنا الشخصية، فهي لن تساعدني، لأنني شرطية بينما هي مجرمة.

Bütün güvenceler bir yana, beni asıl endişelendiren şey hesap verebilirlik. - Hesap verebilirlik mi?
بغضّ النظر عن التعهدات، فالمسؤوليّة هي ما يُقلقني.

Herkes için kurallar aynı olmalı, kaç yaşında olursa olsun.
يجب أن يكون هناك مجموعة من القواعد , بغضّ النّظر عن السن

Ne olursa olsun, arkadaşın olabilirim. Tamam mı?
يمكن أن أكون صديقك , بغضّ النّظر عن ماذا , حسناً ؟

her ne olursa olsun, bence sen harika bir yazarsın.
بغضّ النظر عمّا حدث، أعتقد أنّك كاتب مُدهش.

İşte bu: cinayet için bir sebep, nerede yaşadığının önemi yok.
ها نحن. دافع وراء القتل بغضّ النظر عن البلد الذي نحن فيه

Tuhaf okul bir yana, bu bir kayıp soruşturması.
بغضّ النظر عن المدرسة الغريبة، هذا تحقيق باختفاء شخصٍ ما.

Bunlar bir yana, bu çocuk senin için her şeyi yaptı.
ولكن، بغضّ النظر عن كل هذا... الرجل لم يفعل شيئًا من أجلك، هل أنا مُحقّ؟

Motivasyon bir yana, sanırım Harry ve Lundy bu konuda hem fikir olurdu.
"بغضّ النظر عن الدافع، أخال أنّ (هاري) و(لاندي) سيوافقان على هذا"

Walter, William'ın ne istediği veya kim olduğu bir yana bunu neden yaptığını biliyorum.
(والتر)، بغضّ النظر عن (ويليام بيل) وما يريده، أعرف سبب قيامك بهذا.

İrlanda kültürünün iyi yanları bir yana...
حسناً، مزايا الثقافة الإيرلندية بغضّ النظر عن... -مهلاً

Ama ne olursa olsun kavga etmemeliydin.
مع ذلك، بغضّ النظر عمَّا حصل، العنف ليس الحلّ أبدًا

Ne olursa olsun, 100 milyon dolar uçtu.
بغضّ النظر عن ذلك المائة مليون دولار ضاعوا

Ne olursa olsun, asla eskisi gibi olmayacağım.
بغضّ النظر عمّا سيحدث، لن أعد لسابق عهدي قط

Ne olursa olsun, dava konusu mesleğinin ne olduğu değil.
بغضّ النظر، فمهنتُها ليست محلّ أهميّة هنا أوافق

Burada her ne varsa biz işçiler için var.
بغضّ النّظر عن حقيقة هذه التّماثيل فهي ملك للطّبقة الكادحة

İşte bu yüzden kurbanları savunmak çok önemli. Bu savunma her ne şekilde olursa olsun.
ولهذا الدفاع عن الضحايا مُهمّ جدا، بغضّ النظر عن ماهيّة ذلك الدفاع.

Ne olursa olsun, her ne duyarsanız duyun bu odada kalacaksınız, anladınız mı?
بغضّ النظر عمّ يحدث أو ما تسمعه

Hangi yöne gittiklerini bile bilmiyoruz! Ne kadar hızlı gittiğimizin bir önemi yok.
إنّنا لسنا نعلم أيّ إتّجاه سلكوه بغضّ النظر عن سرعتنا.

Ne kadar içtiğimin bir önemi yok, hatırlayabilirdim.
لكٌنتُ تذكّرت بغضّ النّظر عن مِقدار ما شربت

Aptal radyoda söylediklerimin hiçbir önemi yok.
بغضّ النظر عمّا قلته في المذياع اللّعين