Şimdi bu sürecin hayatımız için ne kadar önemli olduğunu anlayabilirsiniz. | TED | والآن يستطيع الفرد منّا أن يفكر بمدى أهمية تلك العملية لحياتنا. |
Burada oturup kendime, üzgün olmanın ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه |
Bebek olayını duydum da çok üzgün olduğumu söylemek istemiştim. | Open Subtitles | لقد سمعت عن موضوع الطفل بأكمله وأردت إخبارك بمدى أسفي |
Ama en azından sana ne kadar üzgün olduğumu söyleyebilmekten memnunum. | Open Subtitles | ولكنني ممتن لأنني حصلت على الأقل على فرصة لأخبرك بمدى أسفي |
Büyük Efendiler, Sıçrayanlar'ı en fazla 8 km. mesafeden kontrol edebilir. | Open Subtitles | اللورد الاشفيني يمكنه فقط التحكم بالسكيترز بمدى خمسة اميال |
ve Prenses'in, dinine ve Kilise'ye ne kadar bağlı olduğu bilindiği için | Open Subtitles | وعارفاً بمدى الإيمان الديني والالتزام تجاه الكنيسة الذي يسري في عروق الأميرة |
Politikacılara ne kadar hassas olduğumuzu anlatmaya çalıştım. Ama beni dinlemediler. | Open Subtitles | لقد حاولت إقناع السياسيين بمدى ضعف دولتنا لكنهم لم يستمعوا إلي |
Burada oturup kendime, üzgün olmanın... ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه |
Beni dinleyin. Küçük lisenizde ne kadar özel olduğunuzu bilmiyorum. | Open Subtitles | استمعي لي لا اهتم بمدى كونك مميزة في مدرستك الصغيرة |
Şanslı bir soydan doğan bu gençler ne kadar ayrıcalıklı olduklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الصغار، المولودون من نسلٍ قويم، لا يمكلون أدنى معرفة بمدى امتيازهم. |
Eminim buraya ne kadar harika bir iş çıkardığımı söylemek için çağırmamışsındır. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك لم تستدعيني إلى هنا، لتخبرني بمدى براعة عملي |
Benimse onlara ne kadar çok minnettar olduğumu ve onları ne kadar çok sevdiğimi yüzlerine söyleme şansım olmadı. | TED | ولم تسنح لي الفرصة أن أخبرهم بمدى تقديري وحبي لهم. |
ne kadar üzgün olduğumu söylemek ve sizin için yapabileceğim bir şey var mı diye sormak istedim. | Open Subtitles | أردت أخبارك بمدى حزنى وأرى إذا كان بإستطاعتى فعل أى شئ كيف عرفت ؟ |
Size ne kadar hayran olduğumu, sizi ne kadar sevdiğimi söylememe izin verin. | Open Subtitles | يجب عليك ان تسمحي لي بان اخبرك بمدى اعجابي وحبي لك |
Barut yanıkları yani yakın mesafeden vurulmuş. | Open Subtitles | حروق مسحوق مما يعني أنه أصيب بمدى قريب |
Kısa mesafeden tam hedefe atışlar. | Open Subtitles | رئتها اليمنى قناص حاد بمدى قريب |
Dikkatinizin ne kadar iyi olduğu bu çelişkiyi ne kadar hızlı çözdüğünüzü belirler, bu yüzden buradaki gençler büyük olasılıkla oyunculukların zirvesindeler, bizim gibi biraz daha yaşça büyük olanlardan daha iyiler. | TED | يتحدد قوة تركيزكم بمدى سرعتكم في الإجابة، وبطبيعة الحال الشباب يتفوّقون علينا نحن الأكبر منهم سنًا. |
Ama hiçbir şeyimizin kalmamış olması, bize ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlatıyor. | Open Subtitles | لكن بطريقة ما ، فقدان كل شيء يذكرنا بمدى حظنا الموفق |
Hayır, seni cezalandırmıyorum. Aslında bu kadar sıkı çalışmandan çok etkilendim. | Open Subtitles | في الواقع ، لقد كنت معجباً حقاً بمدى صعوبة العمل بذلك |
Size bir destekçinizin olmasının ne kadar önemli olduğunu anlatamam. | TED | لا يمكنني إخباركم بمدى أهمية وجود راعِ. |
Ateş menzilinde. Adriatic hemen füzelerini fırlatmalı. | Open Subtitles | , أنها بمدى الأسلحة .يجب أن تطلق سفينة (أدرياتك) قذائفها الآن |