"تتصل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• aramadın
• arama
• arıyorsun
• arıyor
• arayıp
• aramasını
• aramanı
• aramadı
• aramıyorsun
• haber
• ara
• araman
• telefon
• arar
• aramak

Sana onca hediye yolladı ve sen onu aramadın mı?
هي ارسلت لك كل هذه الهدايا وانت لم تتصل ؟

Beni arama sebebini sandım ki... - Şimdi konuşmak zorunda değiliz.
كان يجب عليها فعل ذلك كنت أظن أنك تتصل بي بسبب

Yardım etmem için beni arıyorsun ve onunla bir yerlerde misin?
تتصل علي لطلب المساعدة وأنت في الخارج في مكان معها ؟

Bu arada kız kardeşim delirmek üzre. Durmadan arıyor. Merak içinde.
أثناء ذلك، أختي ستصاب بالجنون عندما تتصل بي وهي قلقة عليه.

Seviyorum. Cheryl: Aimee oraya gittiğinde pist ve sahaya meraklı olduğunun farkına vardı, bu yüzden birilerini arayıp, bunu araştırmaya başladı.
أنا أحبها. شريل: عندما ذهبت ايمي هناك، قررت ولأنها نوعاً ما فضولية بخصوص سباقات المضمار أن تتصل بأحد وتسأله عن ذلك.

İşe geç kalıyorum. Eğer beni sonra aramasını söylersen iyi olur.
أتعلمين، لقد تأخرت عن العمل أرجوا أن تجعليها تتصل بي لاحقاً

Unutmadan. şu ahlak masasından arkadaşın, kendisini aramanı istiyor.
كدت انسى صديقك من قسم مكافحة الرذيلة يريد منك أن تتصل به جاك ، هل ما زلت هناك؟

Annem iki hafta önce sana mesaj bıraktıktan sonra aradın mı, aramadın mı?
أعاودت الإتصال بأمي أم أنك لم تتصل عندما تركت لك رسالة منذ أسبوعين؟

Beni sevmiyorsun, aramadın, bana ihtiyaç duymadın, para ödemedin.
أنت لا تحبني ولا تتصل بي ولا تحتاج إليّ ولا تدفع لي

- Beni bir daha sakın arama! - Bir dakika. Birkaç sorunumuz vardı.
ـ لا تتصل بي مُجدداً ـ مهلاً، لقد وصلنا إلى نهاية ناقصة

Bana bir iyilik yap. Bir daha beni arama olur mu?
هيه , اصنع فى معروفا ولا تتصل بى مره اخرى , اوكى ؟

Tek bildiğimiz, İngilizler. Ve polislere yağ çekerken beni cepten arıyorsun.
وعندها أنت تتصل بي على هاتفي النقال عندما تكون الشرطة حولي؟

Ve bu sabah bizim Mitchell hikayesi ortaya çıkar çıkmaz beni arıyorsun ve benimle hemen görüşmek istediğini söylüyorsun.
و هذا الصباح بمجرد أن نشرنا مقال ميتشيل أنت تتصل و تقول أنك تريد رؤيتي فورا.. لماذا؟

Bir hafta aramadı. Ben arayıp "Nasıl gidiyor?" diye sordum.
و لم تتصل بعدها لأسبوع كامل لذا إتصلت و قلت:

Döndüğünde bizi aramasını söylersiniz. Tanıştığıma memnun oldum, Dr. Isles.
أريدك أن تتصل بنا عندما يعود سرني جداً لقاؤك د.

Nerede olursa olsun beni aramanı istemediğimi söyledim sana. Özellikle de şimdi.
لقد قلت لك ألا تتصل بى فى اى مكان ,وبالأخص الآن

Neden daha sonra aramıyorsun... O da olmaz çünkü evleni...
لماذا لا تتصل بى لا يمكن ذلك أيضاً لأننى سأتز؟

Hastanenin polise haber vereceğini söyledi. Çağırmayacağıma söz vermemi istedi.
لقد قالت ان المستشفى سوف تتصل بالشرطه لقد جعلتنى اعدها

O zaman bir ara onları arayıp kendi evine davet edersin.
حسناً لما لا تتصل عليهم في يوما ما وتدعوهم الى منزلك

Her hafta sonu çocukları görmeye gelmen onları her gün araman?
تعلم، تأتي لرؤية الأولاد كل عطلة أسبوع تتصل بهم كل يوم؟

Burada kızınız sizi aramak isterse ulaşabileceği bir telefon var mı?
هل لديك هاتف هنا بحيث إذا أرادت إبنتك أن تتصل بك؟

Baba? Ben Jill. Fırsat bulursan beni Mandrakislerin evinden arar mısın?
أبي , أنا جيل هل يمكنك أن تتصل بي إلى هنا

Ya da sonra beni aramak istersen, kesinlikle arayabilirsin, herhalde.
أو إذا تريد ان تتصل بي بعد ذلك، يمكنك ذلك