"تتم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yapılır
• ediliyor
• yapılması
• edilmek
• olarak
• edilmedi
• yapılmasını
• edilmedim
• işler
• yapıldığını
• ediliyorum
• iş
• şekilde
• yapılmalı
• yürüdüğünü

Aşıların çoğu bu 160 yıllık teknolojiyle, iğne ve şırıngayla yapılır.
معظم اللقاحات تتم بواسطة الإبرة والحقنة, هذه التقنية التي تبلغ من العمر 160 عاما

Sürü bir alfa erkek tarafından kontrol ediliyor bir kurt sürüsüne benzer şekilde.
تتم قيادتهم بواسطة الذكر الاقوي كما تفعل الذئاب

Yüz yüze yapılması gereken bir sohbet gibi geldi bana.
هذا يوحي بأن هذه المحادثة يجب أن تتم وجهاً لوجه

Ama bir film festivaline davet edilmek için rol yapabilmelisiniz.
لكن يجب أن تكوني قادرة على التمثيل لكي تتم دعوتك إلى مهرجان الأفلام

Doğal olarak biraz öznel bir seçimdi ama kesinlikle doğru kararı verdiğimizi düşünüyorum.
هذه الأمور تتم على أساس شخصي بطبيعتها لكني أعتقد أننا قمنا بالإختيار الصائب

Üzgünüz, aramanız kabul edilmedi, lütfen kapatıp tekrar arayın.
آسفون, المكالمة لم تتم من فضلك إتصل ثانية

Eğer bu anlaşmanın yapılmasını istiyorsan derhal buradan ayrılmamız gerekiyor.
اذا كنت تريد أن تتم الصفقة فيجب أن نغادر الآن

Ve bir daha onun doğum günü partisine hiç davet edilmedim.
ولم تتم دعوتي لحفلة اخرى من حفلات عيد ميلاده مجدداً

İşler sarpa sardığında... gevşeyip eğlenmeyi bilmek cesaret ister.
متى الأشياء تتم في الظلام انة رجل شجاع الذي يَسْتَطيع الرَفْس و يحتفل.

Cep telefonları ve sesli konuşmalarla ilgili benim kendi araştırmam bu aramaların yüzde 80'inin aslında dört kişiyle yapıldığını gösterir.
بحثي الخاص حول الهواتف المحمولة والإتصالات الصوتية أظهرت أن 80 في المائة من المكالمات تتم في الواقع مع أربعة أشخاص.

Genelde bu tür şeyler daha gizli yapılır.
عادة هذه الأمور تتم بقدر أكبر من السرية.

Şu anda en üst düzeyde yardım ediliyor.
تتم مساعدتنا الآن بأعلى المستويات.

Fakat, hâlâ yapılması gereken bir sürü şey var.
ولكن لازال الكثير من الأمور التي يجب أن تتم هنا

Laboratuardaki herkesin gizlilik anlaşması var. Kimse dava edilmek istemiyor.
كل من في المعمل لديهم اتفاقية على السرية لا احد يريد ان تتم مقاضاته

Hapishanede kaldığın için işlerin tam olarak nasıl yürüdüğünü biliyor olmalısın.
طالما كنت في السجن يجب أن تعرف بالضبط كيف تتم الأمور.

Erkekler geride kalmasa da, o kadar teşvik edilmedi.
واظن الشباب لم يُهملوا بالمره ولكن لم تتم رعايتهم كما كان حال الفتيات

Ben niye davet edilmedim bu partiye?
لمَ لمْ تتم دعوتي لهذه الحفلة؟

Brom, sadece şunu diyeceğim, Deadwood'da işler hızlı gelişir.
كل ما أريد قوله هو أن الصفقات تتم في ديدوود بسرعة

Dün gece,o genç adam dairesinin camından dışarı bakıyormuş, ve karşıdaki apartmanda hırsızlık yapıldığını görmüş,
الليلة الماضية ، ذلك الشاب كان ينظر من نافذة شقته ولاحظ أن هناك عملية سطو تتم في الشقة المقابلة له عبر الشارع

Malesef Ikea'nın otoparkındaki bir ünlü gibi takip ediliyorum.
لسوء الحظ أنه تتم مراقبتي كنجمة شهيرة في مرآب سيارات مطعم

Benim için çalış hem panzehiri hem de 100 altını iş bitince veririm.
إذا تعمل لي، سأعطيك الدواء. سويةً مع 100 قطعة ذهب عندما تتم المهمة.

Aslında paylaşılan veriyi bildiğimde ve açık bir şekilde benim rızam istendiğinde bazı sitelerin benim alışkanlıklarımı anlamasını istiyorum.
في الواقع، حين أعرف البيانات التي تتم مشاركتها وتطلب مني موافقتي بوضوح، أريد من بعض المواقع أن تفهم عاداتي.

Şayet bunlara oy vermek istiyorlarsa bence de seçim yapılmalı.
واذا كانوا يريدون التصويت لصالح هذه الأشياء إذن أعتقد أن الانتخابات يجب أن تتم