ويكيبيديا

    "تجرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • denemek
        
    • denemelisin
        
    • denemiyorsun
        
    • dene
        
    • denemelisiniz
        
    • deneme
        
    • deneyebilirsin
        
    • denemeni
        
    • denemedin
        
    • denemen
        
    • tadına
        
    • deneyin
        
    • denemeye
        
    • test
        
    • denesene
        
    O yüzden. Ama neden sen denemek istiyorum ağızlarıyla borçlanma kılavuz? Open Subtitles حسناً إذاً, ولكن هل تريد أن تجرب نصائحهم بشأن الجنس الفموي؟
    Belki belindeki silahla şansını denemek istersin. Open Subtitles قد تريد أن تجرب حظك من جديد مع هذا السلاح ..
    Gerçekten kilo kaybetmek istiyorsan Carl'ın "Ultra Aşırı Vücut Egzersizi'ni" denemelisin. Open Subtitles إذا رغبت بخسارة الوزن حقاً فعليك أن تجرب تمارين كارل القاسية
    Belki de ekmeği tek bir büyük domates dilimiyle kaplamayı denemelisin. Open Subtitles ربما يجب أن تجرب بأن تغطي الخبز بشريحة طماطم كبيرة واحدة
    Neden yeni çıkarttığımız ateş düşürücü ilacı denemiyorsun? Open Subtitles لم لا تجرب دواء الحمى الجديد الذي سنقوم بإصداره؟
    Havayollarını dene, onlar daha hızlı ve bedava yemek veriyorlar. Open Subtitles لماذا لا تجرب الخطوط الجوية إنها أسرع بكثير وستحصل على وجبة مجانية
    Yeni biftek ve peynir turtamızı denemek istermisiniz? Open Subtitles هل تودّ أن تجرب لحم بقرنا الجديد وفطيرة بالجبن على العصا؟
    Üzgünüm. Bu kart iptal edilmiş. Başkasını denemek ister misiniz? Open Subtitles أسف هذه البطاقه لا تعمل هل تحب ان تجرب غيرها ؟
    Tsujigiri. *Tsujigiri=bir katana'yı çevreden şans eseri geçmekte olan biri üstünde denemek* Open Subtitles تعني أن تقتل شخصاً ماراً فقط لكي تجرب سيفاً.
    -Önemli olan şu ki yeniden denemek istiyor ve bunu ben de istiyorum. Open Subtitles القصد أنها تريد أن تجرب الأمر معي مجدداً، وأنا كذلك
    Ekstra Büyük Böreğimizi denemek ister misiniz... şimdi daha fazla molekül içeriyor? Open Subtitles هل تود ان تجرب المؤخره الكبيره الان بالجزيئات الاكثر ؟
    - Eğer bir gün denemek istersen... - Beni bu yüzden mi aradın? Open Subtitles اذا لم تجرب هذا بعض لاوثت هل لهذا اتصلت بي؟
    Tamam, romun tadına bakacağım; ama sen de benim viskimi denemelisin. Open Subtitles انا ساتذوق نبيذك ولكن يجب عليك ان تجرب شرابي
    Bunlardan birini denemelisin. Open Subtitles يجب أن تجرب واحدة من هؤلاء إنها بالتأكيد مدمرة
    Bir gün sen de denemelisin. Open Subtitles أعني من أجل ذلك خصيصا يجب أن تجرب ذلك في وقت ما
    O zaman anlatmalısın. Bu olağanüstü bir fikir. Neden denemiyorsun? Open Subtitles إذا ربما يجب أن ذلك فكرة رائعة، لم لا تجرب ؟
    Ya burada kalıp bizimle yaşa ya da orada şansını dene. Open Subtitles حالما تصل لخيار أن تبقى هنا وتقول بعملك المكلف أو تجرب فرصتك في الخارج
    Arada bir kadın olmay denemelisiniz. Kabus gibidir. Open Subtitles عليك أن تجرب كونك أمرأة يوماً ما أنه كابوس
    Belki gerçek aşk bir karardır. Biriyle şansını deneme kararı. Open Subtitles أنت تعلم قرار وهو أن تجرب حظك مع شخص ما
    Beklemekten sıkılıp usandıysan her zaman için eski model yaklaşımlar deneyebilirsin. Open Subtitles حسنٌ, إذا تعبتَ من الإنتظار يمكنكَ أن تجرب نهج المدرسة القديمة
    Bu uydudaki farklı frekans kanallarını denemeni istiyorum. Open Subtitles اريدك أن تجرب قنوات ذات ترددات مختلفة على هذا القمر
    Ürettiğimiz maldan denemedin, değil mi? Open Subtitles لم تحاول.. ربما أن تجرب منتجنا، هل فعلت ذلك؟
    - Burgeri sevdiğine göre bunu da denemen gerek. Open Subtitles لو كنت تحب البرجر، ينبغي أن تجرب هذا النوع
    Caesars'daki salonu deneyin, gece 1'den sonra kalabalıklaşır. Open Subtitles لما لا تجرب غرفة القياصره انها تصبح مشغوله بعد الواحده ليلاً
    Sen burada kalıp denemeye devam et. Ben gidip onu bulayım. Open Subtitles أبقى هنا و حاول ان تجرب و انا سوف أذهب لأيجادها
    Tıpkı yeni bir ilacın denenmesi gibi, doğrudan insanlar üzerinde test etmeyiz. TED وبنفس الطريقة، فعندما تجرب عقارًا جديدًا، فأنت لا تجربه على البشر مباشرة.
    Bebek yapmak gibi daha zor bir şey denesene. Open Subtitles لما لا تجرب شيئاً أكثر تحدياً، مثل أنجاب طفلة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد