ويكيبيديا

    "تسمح لي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin
        
    • miyim
        
    • müsaade
        
    • İzninizle
        
    • İzin verirseniz
        
    • izni
        
    • müsade
        
    • miyiz
        
    • sakıncası
        
    • olanak
        
    Hep bir cerrah olmak istemişimdir ama heyet bana izin vermedi. Open Subtitles أردت دائماً أن أكون جراحاً و لكن السلطات لم تسمح لي
    Eğer söyleseydim gelmeme izin vermezdi. O zaman buraya gelemezsin demektir. Open Subtitles إذا أخبرتها فلن تسمح لي بالقدوم هذا بسيط، لن تستطيع القدوم
    simdi, izin verirsen, yakalamam gereken bir isik huzmem var. Open Subtitles الآن، لو انك تسمح لي لدي حزمة ضوء لألحق بها
    İyi günler memur bey. Bir şey söyleyebilir miyim acaba? Open Subtitles صباح الخير أيها الشرطي لو تسمح لي أن أتدخل للحظة.
    Hep bir cerrah olmak istemişimdir ama heyet bana izin vermedi. Open Subtitles أردت دائماً أن أكون جراحاً و لكن السلطات لم تسمح لي
    Seni savunmama izin vermenin sana nasıl bir fayda sağlayacağını anlatmak istiyorum. Open Subtitles أود أن أوضح لك ما هو الشئ المثير للإهتمام لكي تسمح لي
    Saat 12'yi geçmiş de olsa uyanık kalmama izin verirdi. Open Subtitles كانت تسمح لي أن أبقى ساهراّّ حتى بعد منتصف الليل
    Öleceğinden korkuyorum ve ona yardım etmeme izin vermeyeceği için kızgınım. Open Subtitles أنا خائف أن تموت وأنا غاضب لأنها لا تسمح لي بمساعدتها
    Umarım bakım evi düğüne katılmam için bana o gün izin verir. Open Subtitles أتمنى ان تسمح لي الممرضه أن أخرج من البيت حتى أحضر الزفاف
    Beni sen bırakacaksın çünkü annem ehliyet almama hiç izin vermedi. Open Subtitles و أنتِ ستقودين، لأنّ أمّي .لم تسمح لي بالحصول على رخصة
    Bak ne diyeceğim. Sizinle gelmeme izin verirsen parmak izlerini geri veririm. Open Subtitles أوَتعلم، سأعيد لكَ البصمات التي تودّها ما إنّ تسمح لي بالمجيء معكَ.
    Bak ne diyeceğim. Sizinle gelmeme izin verirsen parmak izlerini geri veririm. Open Subtitles أوَتعلم، سأعيد لكَ البصمات التي تودّها ما إنّ تسمح لي بالمجيء معكَ.
    Gerçekten çok etkilendim. Eli, bir dakika izin verir misin? Open Subtitles أنا مندهشة حقاً هل تسمح لي بدقيقة على انفراد ؟
    Ama biz... umarım "biz" dememe izin verirsiniz bu konu hakkında bir şey yapabiliriz ve anlaşmada birbirimize yardımcı olabiliriz. Open Subtitles ولكننا, أود أن تسمح لي بقول نحن بإمكاننا فعل شئ ما بالنسبة لهذا الأمر ومساعدة بعضنا البعض في صفقة رابحة
    Ve sen de bana takunyalarını atmama izin vereceğine hastalıkta ve sağlıkta. Open Subtitles وأنت وعدتني بأن تسمح لي برمي تماسيحك الخاصة في المرض وفي الصحة
    Sanırım, kendi şarkılarımı yazmama izin veren yerel bir şirketi bekleyeceğim. Open Subtitles أعتقد بأني سأنتظر شركة الإنتاج المستقلة التي تسمح لي بتأليف أشيائي
    İyi günler memur bey. Bir şey söyleyebilir miyim acaba? Open Subtitles صباح الخير أيها الشرطي لو تسمح لي أن أتدخل للحظة.
    - Bana burada müziği öğretmek için müsaade edilmeyeceği söylendi. Open Subtitles لقد اُخبرت سيدي انك لن تسمح لي بتعليم الموسيقى هنا
    Sizin izninizle görüşmek istiyorum, efendim. Open Subtitles أود أن أكون من يقابله لو تسمح لي سيدي
    İzin verirseniz... bu yeni bilgiyi değerlendirmem lazım... Open Subtitles لو تسمح لي ارغب ان مراجعة المعلومات التي اعطيتها لي في القضية
    Ben de onunla gitme izni istiyorum, Yüzbaşı. Open Subtitles وأرجو أن تسمح لي بالذهاب معه, كابتن للتأكد من عودته
    Vızıltınla canımı sıkmadan 2 dakika tadını çıkarmama müsade edebilirmisin? Open Subtitles هل تسمح لي بالإستمتاع لعدة دقائق قبل أن تفسد متعتي
    Dinle, suç mahalli raporu ve resimlerine bir göz atabilir miyiz? Open Subtitles اسمع,قد تسمح لي بإلقاء نظرة على مسرح الجريمة لأخذ تقرير وصور ؟
    David, senin için de sakıncası yoksa geçmişin hakkında birkaç soru daha sormak istiyorum. Open Subtitles دايفيد, لو تسمح لي , سأسالك الكثير من الاسئلة عن ماضيك.
    Önümdeki bu şeyler Kaoss Ped'leri olarak adlandırılıyor ve bu şeyler sesimle bir sürü farklı şeyi yapabilmeme olanak sağlıyor. TED وهذه الأشياء أمامي تدعى ألواح كاوس، وهي تسمح لي بالقيام بالكثير من الأمور المختلفة بصوتي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد