Hiç şansım olmadı. Gardiyanlar, onu dövüp başka bir bölüme gönderdiler. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة , الضباط فرقوهم ونقلوه الى قسم آخر |
Benimse onlara ne kadar çok minnettar olduğumu ve onları ne kadar çok sevdiğimi yüzlerine söyleme şansım olmadı. | TED | ولم تسنح لي الفرصة أن أخبرهم بمدى تقديري وحبي لهم. |
Burda çocukların bir şansı var. Şimdi, herkes için aynı. | Open Subtitles | الفتى تسنح له فرصة واحدة هنا والآن، الأمر سيان للجميع |
Ben karnavalın büyük bir hayranıyımdır ve her fırsatta giderim oraya. | Open Subtitles | أنا معجبة كبيرة بالكرنفال، وأذهب إليه في كل فرصة تسنح لي. |
Eğer mağaracılar buraya gelmişse, çıkmak için şansımız arttı demektir. | Open Subtitles | لا بد وأن من كان هنا قبلنا لم تسنح له الفرصة بالخروج |
Ama başkasını tanıma şansı hiç olmadı. | Open Subtitles | ولكن لم تسنح لها الفرصه لمقابله شحص اخر. |
Ona, onu sevdiğimi söyleme şansım bile olmadı. | Open Subtitles | حتى أنه لم تسنح الفرصة لي لأخبره بأني أحبه |
Nihayet sevdiğim bir kadınla tanıştım... onu sevdiğimi söylemeye fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لقد وجدت أخيراً إمرأة أحبها لم تسنح لي الفرصة لكي أخبرها كم أحبها |
Bu senin olmalıydı, ama hiçbir zaman bunu sana verme şansı bulamadım. | Open Subtitles | كان يفترض أنْ تكون لك لكنْ لمْ تسنح لي الفرصة لأعطيك إيّاها |
Ancak henüz Guggenheim'a gitme şansı olmamış, mimari okuyan Bombay'daki bir çocuk için bu erişimi bir düşünün. | TED | ولكن تخيلوا أن يشعر بهذا الإحساس طفل من بومباي يدرس فن العمارة، لم تسنح له الفرصة بأن يزور متحف غوغنهايم بعد. |
Babam hayatını kaybetmişti ve onu çok sevdiğimi söyleyecek şansım olmamıştı. | TED | والدي وافته المنية، ولم تسنح لي الفرصة لأخبره أني أحبه. |
Hayır çünkü sen etrafındaki herkesi her fırsatta üzen kocaman bir zavallısın. | Open Subtitles | كلا، لأنك فوضى عارمة تجعل من حولك بائساً بكل فرصة تسنح لك |
Maalesef bu günlerde yıllanmış bulma şansımız yok. | Open Subtitles | للأسف هذه الأيام لا تسنح لك الفرصة لكي تتقدم في العمر |
Lütfen, onu bugün evde ağırlamam bile bir şans. - Yüzbaşı Keller. | Open Subtitles | أرجوكِ، لم تسنح لي الفرص لأرحب بعودتها للمنزل |
George'u aradınız. Mesajınızı bırakın, sizi arayayım. fırsat bulduğunda beni ara, tamam mı? | Open Subtitles | اترك رسالة اتصل بي لاحقاً اتصل بي عندما تسنح لك الفرصة هل فعلت؟ |
Zamanın olunca bana başkanla Randevu verebilirmisin | Open Subtitles | هل يمكنك أن تعطيني جدول الشهر عندما تسنح الفرصة؟ |
Çalışma odasına atmayı düşünmüştüm ama o fırsatı bulamadım. | Open Subtitles | كنت اريد اسقاطها داخل غرفة المكتب ولكن لم تسنح الفرصة لذلك |
5000 yıl önce buna fırsatım olmamıştı. Thinien'i savaşa sürememiştim. | Open Subtitles | منذ 5000 سنه لم تسنح لى الفرصه لاستدعى فيدين لمعركتنا |
fırsat bulunca Lana'yla konuşmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً ربما تود الذهاب للتكلم مع لانا عندما تسنح لك الفرصة |
Hayatımı kurtardığın için doğru düzgün bir teşekkür edemedim sana. | Open Subtitles | ولم تسنح لي الفرصة المُناسبة لشكركِ على إنقاذ حياتي. |
Henüz denemeye fırsat bulamadığım birkaç yeni fikrim var. | Open Subtitles | لدي بضع تجارب جديدة لم تسنح لي الفرصة لتجربتهم بعد |