"تصبح" - ترجمة من عربي إلى تركي

• olmak
• İyi
• olacak
• olmayı
• oluyorsun
• olma
• daha
• olmanı
• olacaksın
• geceler
• gibi
• olabilir
• olmasını
• sen
• olman

Eğer mahalli eğitimde gelecek vadeden bir öğretmen olmak istiyorsanız, o üniversitenin sınırlamalarından sıyrılıp şehrin ara sokaklarına karışmak zorundasınız.
إن كنت تريد أن تصبح مدرسا طموحا في التعليم الحضري، فعليك أن تخرج من حدود تلك الجامعة وتذهب للأحياء الشعبية.

Senin kaderin mutlu ve özgür olmak hepsinden de önemlisi, sevilmek.
قدرك ان تصبح سعيد و حر و تحب قبل كل شيء.

Bir gün milyoner olmak istiyorsaniz biraz cesur olun, bir karar verin.
إذا أردت أن تصبح مليونير ذات يوم فامتلك الشجاعة و اتخذ القرار

Bir aktristin herhangi bir bağlantısı olmadan... film dünyasına nasıl girdiğini... ve nasıl iyi bir aktris olabileceğini görmek için.
كي نرى كيف يمكن لممثلة لا تملك علاقات تقوم بأخذ دور في الفيلم و كيف يمكن أن تصبح ممثلة ناجحه

Öyleyse daha da iyi olacak... çünkü bu henüz kimseye söylemediğim bir şey.
حسناً, الامور توشك على ان تصبح افضل لان هذا شيء لم اخبره لاحد

daha önümüzde sıkıcı ve uyuz olmak için uzun bir süre var, 30larımızın sonlarına yaklaştığımızda zaten sıkıcı ve uyuz olacağız.
هنالك الكثير من الوقت لإرتداء الخواتم وأن تصبح مملا و معقد عندما نبلغ أواخر الثلاثينات وونكون مملين ومعقدين على كل حال.

Bir gun milyoner olmak istiyorsaniz biraz cesur olun, bir karar verin.
إذا أردت أن تصبح مليونير ذات يوم فامتلك الشجاعة و اتخذ القرار

sen de benimle gelsene. Bir seslendirme sanatçısı olmak kolay değil.
طلبت منك أن تأتي معي، ليس سهلاً أن تصبح ممثل صوت

Bir vampir olmak, tüm keskin duyular, hız, güç ve ölümsüzlük elde etmektir.
،حين تصبح مصاص دم تقوى لديك جميع الحواس ،لتحوز على السرعة القوة، والخلود

Çok zengin bir genç adam olmak üzeresin, tamam mı?
و أنت على وشك أن تصبح شاباً غنياً جداً, حسناً؟

Şimdi şu ibne gibi olmak için mi büyümek istiyorsun?
الآن هل تريد أن تكبر و تصبح مثل هذا الأحمق؟

Choi Kwang Hee... birini halilemi biraktin iyi yaptin! öyle bisey degil.
اجل,عندما تصبح امرأة حامل اى نوع من الاطعمة يجب ان تحضرى اليها؟

Arkadaşım size borcunuz konusunda yardımcı olacak, Senatör. İyi geceler.
مساعدي سيساعد في حل ديونك أيها السيناتور, تصبح على خير

O parça beni çok fazla ... rahatsız ediyor, ona zar zor bakabiliyorum. Onun birinin lezbiyen olmayı istemesini sağlayacağını sanmıyorum.
تلك اللوحة تجعلني منزعجة جداً، لا أكاد أستطيع النظر إليها لا أعتقد بأنها ستجعل من أي امرأة ترغب بأن تصبح سحاقية

O kadar emin değilim. Bazen yaramaz oluyorsun.
ليست متأكدة حيال ذلك تصبح طائشا في بعض الأحيان

Şimdi, her zaman arayıp da bulamadığım ağabeyim olma yolunda ilerliyorsun.
أنت في طريقك كي تصبح الاخ الذي كنت أتطلع إليه دوماً

11 Afrika hükümeti bu teknolojiyi kullanarak daha az bağımlı hale gelebileceklerini gördüler.
11 حكومة أفريقية شهدت أنها يمكن أن تصبح أقل اعتمادا باستخدام هذه التكنولوجيا.

Çok ani olduğunu biliyorum, ama nikah şahidim olmanı istiyorum.
أعلم أن الفترة قصيرة ولكن كنت أتمنى أن تصبح إشبيني

Dünya seni olmadığın bir şey yapıyor, ama sen içten içe, ne olduğunu biliyorsun ve o soru kalbinde yanıyor: O içindeki şeyi nasıl olacaksın?
العالم يجعلك تصبح شيئا مختلفا عما أنت عليه، ولكن، في داخلك، أنت تعرف من أنت، وذلك السؤال يحترق داخلك: كيف تصبح كذلك؟

İyi geceler ve sana işte iyi bir gün dilerim.
‫تصبح على خير، وآمل ‫انك قضيت يوم جميل في العمل

Görünen o ki, bilgisayarlar görüntü tanımada sinir ağları gibi algoritma öğrenen makineler sayesinde, hızla daha iyiye gidiyorlar.
وكما تبيّن لاحقًا، فإن أجهزة الكمبيوتر تصبح أفضل في التعرف على الصور بفضل خوارزميات تعلم الآلة، مثل الشبكات العصبية،

Onun meşhur evrim ağacı bizim çalışma şeklimizin diyagramı bile olabilir.
شجرته للتطور المشهورة يمكنها ان تصبح مخططاً للطريقة التي نعمل بها

İnsanların daha dürüst olmasını istiyorum bir de daha adil.
أنا عامل مجد أريد من الناس أن تصبح أكثر صدقاً

Oh, sen rahip olmadan önce bizim çıktığımızı söyledin mi?
أوه هل أخبرته أننا كتا نتواعد قبل أن تصبح قسيساً؟

Önce yeterince kötü muamele görüp, acı çekme profesörü olman gerekir.
تصبح مرفوساً لمدة طويلة بما فيه الكفاية، حتى تكون أستاذة الألم