Dostlarını kurban verdiğin bir rüyanın hiç bir anlamı yok! | Open Subtitles | لا يوجد هناك شيء يستحق أن تضحي بأصدقائك من أجله |
Kardeşiniz, ailesi uğruna soylu bir davranış göstererek kendini göz göre göre kurban ediyor. | Open Subtitles | هي تضحي تضحية طائشة بنفسها في سبيل أسرتها |
Ne zamanlar bir keçiyi kurban eder ve kalbini çıkarırsınız, ateş yakıp etrafında döner misiniz? | Open Subtitles | عندما تضحي بماعز و تنزع قلبها للخارج هل هذا يُدخلك جهنم؟ |
Hangi konuda olursa olsun önemli devlet meselelerinde kişisel menfaatinden ve hatta bazen de dostluktan fedakarlık etmen gerekir bunu anlamalısın. | Open Subtitles | أود منكِ أن تفهمي بأنه لأجل أمور تهم الدولة، لشؤون عامة عليك أن تضحي أحيانًا بالمصلحة الفردية |
Bazen avantaj sağlamak için bir piyonu feda edersin. | Open Subtitles | أحيانا عليك أن تضحي بقطعة لتفور بالأفضلية. |
Kendini feda etmek yerine yaşamayı seçtin. | Open Subtitles | اخترت ان تعيش عوضا من ان تضحي بنفسك؟ |
- Sen hiçbir şeyi feda etmedin! - Ettim. | Open Subtitles | لم تضحي بأي شئ لقد فعلت |
Bazen birini seviyorsan, onun için bazı fedakarlıklar yapman gerekir. | Open Subtitles | أحياناَ عندما تحب أحد يجب أن تضحي من أجله |
Başkalarını feda ediyorsun, kendini değil. | Open Subtitles | انا ؟ انت مستعد ان تضحي بالاخرين و لكن ليس بنفسك |
Senden Dünya'yı ve kim bilir diğer kaç gezegeni kendi kıçınızı kurtarmak için kurban etmemeni istiyorum! | Open Subtitles | أنا أسألك أن لا تضحي بالأرض والله أعلم كم من الكواكب الأخرى لحفظ مؤخرتك |
Kadim toplumların güçlerini korumak için bazılarını kurban ettiklerini biliyorsun... | Open Subtitles | أنتِ تعرفين بان الحضارات القديمة كانت تضحي بالبعض لكي تحفظ القوة |
...ama çok iyi bir kişilik yargıcı olduğumu düşünüyorum ve senin asla masum bir adamı her ne kadar tamamiyle yabancı biri olsa bile kendini kurtarmak için kurban etmeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعتقد أني جيدة جدا في الحكم على الشخصية وأنا أعرف أنك لن تضحي أبدا برجل بريء حتى ولو كان غريب بالكامل لإنقاذ نفسك |
Sen işini hiçbir zaman kurban etmezsin. Büyük hata yapmış olursun o zaman. | Open Subtitles | أنتِ لن تضحي أبداً بعملكِ وستكونين مخطئة بفعل هذا |
Lanet olası volkana ya beni kurban et ya da kaçış yolumu bulmama izin ver. | Open Subtitles | لذلك إما أن تضحي بي في البركان اللعين أو تدعيني أجد لي مخرجاً |
Belki bu eziyetler bir son vermek için Courtney'i kurban ediyor. | Open Subtitles | ربما تكون تضحي بـ كورتني لتضع حداً للفروضات |
Üzgünüm fakat tanrı asla, bir anneden dünyanın iyiliği için kızını kurban etmesini istemezdi. | Open Subtitles | انا اسفة لكن انا اعرف أن الرب لن يطلب من امرأة أن تضحي بأبنها من أجل سلام العالم |
Seni tutuklamaya çalışan kaltak için kendini kurban etmek... | Open Subtitles | تضحي بنفسك من اجل ساقطة تحاول القبض عليك |
Baban için olmasa bile Amer halkının hatrı için mutluluğundan fedakarlık etmek zorundasın. | Open Subtitles | بل لأجل هذه الأمةِ. لأجل امير يجب ان تضحي بالسعادة |
Daima, fazla fedakarlık yapanlar daha da fazlasını hak eder, derler. | Open Subtitles | دائماً الناس التي تضحي أكثر تستحق أكثر هذا محزن و لكن صحيح |
Çalmalı, hafifçe vurmalı, fedakarlık yapmalısınız. | Open Subtitles | عليك أن تجابه، عليك أن تصر عليك أن تضحي |
Bazen oyunu kurtarmak için oyuncuyu feda edersin. | Open Subtitles | أحياناً تضحي بلاعب لتنقذ اللعبة |
Kaç kuyruk daha feda etmek niyetindesin? | Open Subtitles | كم عدد الذيول على استعداد أن تضحي بها؟ |
Yeterince şey feda etmedin mi? | Open Subtitles | ألم تضحي بشكل كافي |
Bazen de, neden yaptığınızı bile anlayamadığınız fedakarlıklar yaparsınız. | Open Subtitles | ثمّ هناك التضحيات التي لا تستطيع حتى أنت فهم ما الذي تضحي من أجله |
Neden rehineyi öldürmek için kendini feda ediyorsun ki? | Open Subtitles | الآن, لماذا تضحي بفسك لقتل الرهينة ؟ |
Ama fedakârlık ettiğin insanlar buna değiyorlar mı? | Open Subtitles | ولكن الناس الذين تضحي من اجلهم هل يستحقون ذلك ؟ |