"تقولين" - ترجمة من عربي إلى تركي

• söylüyorsun
• diyorsun
• dedin
• söyledin
• dersin
• söylüyorsunuz
• Yani
• söylediğin
• diyorsunuz
• söylersin
• "
• demek
• dediğini
• söylemiyorsun
• söylediğini

Sen öyle söylüyorsun ama ben öyle hissetmiyorum. Bunu hissetmiyorum.
أنتِ تقولين ذلك لكني لا أشعر به لا أشعر بذلك

Bunun tüm hiyerogliflerden önce bir dil olduğunu kanıtladığını mı söylüyorsun?
هل تقولين أن هذا برهان على تواجد كتابة قبل الكتابة الهيروغليفية؟

Bana büyük ve zengin diyorsun, ama hiç bir şeyim yok.
أنت تقولين أننى عظيم و ثرى و لكنى لا أملك شيئا

Hayır, böyle diyorsun ama böyle şeylerin ortasında kalmak... çok çirkin olabilir.
تقولين هذا, لكن التدخل في وسط هذه الأمور يمكن أن يُصبِح قبيحاً.

Yalan söylemiyorum. Önce " uyuşturucu kullanmadım " dedin ama sonra " kullandım " oldu.
في الأول،قلت بأنك لم تتعاطي المخدرات و الآن تقولين أنك فعلت

Kızı inceleme fırsatım olsa evet. Ama annesinin kabul etmediğini söyledin.
ربّما لو استطعت أن أفحصها، لكنّكِ تقولين أنّ والدتها رفضت ذلك.

Sanki bunu yapmaya en ufak yetenegi varmis gibi söylüyorsun.
أنت تقولين هذا و كأنه شيء هي قادرة على فعله

Anlıyorum. Oh... bence anladığını söylüyorsun ama anlamıyorsun, tam olarak değil.
أنت تقولين بأنك تتفهمين الأمر و لكنك لست كذلك, ليس تماماً

Bana büyümek zorunda olduğumu söylüyorsun ama hâlâ çocukmuşum gibi davranıyorsun.
تقولين لي دوماً إن علي أن أنضج لكنك تعاملينني كطفلة رضيعة

Ben bir 4400 olduğum için, yaptığının yanlış olmadığını söylüyorsun.
انتى تقولين بسبب انى من ال4400 لايهم ما فعلتيه بى

Şimdi böyle diyorsun ama ya sonra, arkadaşlarının yumurtası olunca ?
لا اريد بيضه لاكون سعيده تقولين ذلك الان, ماذا سيحدث لاحقاً؟

Yaşlı, evli bir bayan olduğumu hissetmemem için böyle diyorsun.
إنكٍ تقولين ذلك لكي لا أحس بإنني سيدة عجوز متزوجة

Ve diyorsun ki; bu tür kızlar geceleri içmeye gider, öyle mi?
وأنتِ تقولين أنكِ ذلك النوع من الفتيات اللاتى يشربن فى الليل ؟

Baca temizleyicisinin önünde, niye ona geri zekalı dedin?
لماذا تقولين عليه رأس الدبوس أمام قمامة المدخنة ؟

Bana sadece, kanyona gitme sebebinin babanı sevmen olduğunu söyledin.
مازالت تقولين انك ذهبت للوادى فقط لأنك تحبين والدك

Hayalimi gerçekleştirmeme bu kadar az kalmışken nasıl dersin bunu?
كيف تقولين هذا و انت تعلمين انني اوشكت على الرحيل

Yani siz bilinçaltında en iyi arkadaşını öldürmek istediğini mi söylüyorsunuz?
ماذا تقولين ؟ أنها بلا وعي حاولت أن تصدم صديقها العزيزة

Aylak zencinin teki sizi pamuk ekmeye mi ikna etti Yani?
أأنتِ تقولين لي بأنكِ سمحتِ لمتشرد زنجي أن يقنعكِ بزراعة القطن؟

Bişeyleri anlamadığımı söylediğin zaman kendimi bir pislik gibi hissediyorum.
ينتابني شعور سئ عندما تقولين لي أني لا أفهم الأشياء

Eh, peki, siz diyorsunuz patates... Buraya sizi yargılamaya gelmedik.
أجل، في الواقع أنتِ تقولين طماطم نحنُ ليس هنا لإنتقادكِ.

İnsanlara hep yarım ettiğini söylersin fakat sadece kendine yardım ediyorsun!
تقولين دائما أنك تريدين مساعدة الناس لكنك لا تساعدين إلا نفسك

Yani, demek istediğin benimle sevişmek isteyecek çünkü ben gay değilim?
اذا, انتي تقولين انه سيجعلني امارس الجنس معه لأنني لست شاذاً؟

- Yanında durduğum adamı ara o zaman. dediğini hiçbir zaman yapmazsın ki.
أنت لا تفعلين أي شيء تقولين أنك سوف تفعلينه, متى سوف أتعلم ؟

Bunu o siyah, delici gözleri için söylemiyorsun, öyle değil mi?
أنت لا تقولين ذلك لخاطر عينيه الداكنة التي تخترق أليس كذلك؟

Ya sana, elimizde senin bunu söylediğini gösteren bir kaset olduğunu söylesem,anne?
ماذا لو قلنا بأن لدينها تسجيلاً لكِ وأنت تقولين ذلك يا أمي؟