Düşünüyordumda, her sene ailelerimizin evine gitmekten sıkılmadın mı? | Open Subtitles | كنت أفكر, ألم تمل من الذهاب الى منازل عائلاتنا كل سنة؟ |
Tüm şu oyunlardan sıkılmadın mı? Artık durulmak ve hemen şimdi sepet sepet bebeklerim olsun istiyorum. | Open Subtitles | يارجل ، ألم تمل من الألعاب أنا فقط أود الإستقرار ، والإختفاء اسفل بطانية ، في الحال |
Ve saklıyordur çünkü... işi mahvedeceğini ya da senin sıkılıp onu terkedeceğini düşünüyordur... ama o bölüme gelmişsindir ve hala yanındasındır. | Open Subtitles | والذي ما زالت تخفيه لانها تعتقد بأن هذا الجزء والذي سوف يتفجر إما يجعلك تغادر أو أن تمل لكنك تدخل الى هذا المكان وتبقى هناك |
Tüm vaktini bu heriflerle harcamaktan sıkılmıyor musun sen? | Open Subtitles | ألا تمل من تمضية الوقت مع هؤلاء؟ |
sıkılana kadar zaman zaman beni düşüneceksin. | Open Subtitles | أنت تفكر في الآن وفيما بعد حتى تمل من ذلك |
Bir süre onu dürtmek istersin evet ama eninde sonunda sıkılırsın. | Open Subtitles | بالتأكيد تريدين ان توخذيها ولكن في النهاية سوف تمل |
Bazen, çok sıkıldığında ya da karşındakinin buna ihtiyacı varmış gibi görünüyorsa çok daha rahat oluyor. | Open Subtitles | أحياناً , تمل من الأمر ويبدون كأنهم محتاجينه مهما يكن , يجعل الأمر سهلاً |
Sadece ikimizin olmasından bıkmadın mı? | Open Subtitles | الا تمل ابدا من وجودنا نحن الاثنين فقط |
Uyuman için sana kitap okurdum sıkıldığın zaman televizyonda çizgi film açardım. | Open Subtitles | تعلم، أقرأ لك لتذهب إلى الفراش، أشغل الرسوم المتحركة في التلفاز عندما تمل. |
- Planım gayet gösterişli benim ve inan bana, sıkılmayacaksın. | Open Subtitles | خطتى ستكن اكثر حركة , لارضأك و صدقنى .. لن تمل من هذا. |
Bu odada oturmaktan, haftada bir kez parka gitmekten sıkılmadın mı? | Open Subtitles | هيا .. ألم تمل بعد من جلوسك فى هذه الغرفة وذهابك للحديقة مرة فى الأسبوع؟ |
Ölü taklidi yapmaktan sıkılmadın mı? | Open Subtitles | ألا تمل أبداً من تزييف خبر موتك؟ |
Hala sıkılmadın mı? | Open Subtitles | الم تمل من ذلك؟ |
Yapma, Yair. sıkılmadın mı bu konudan? | Open Subtitles | هيا يائير, ألم تمل بعد؟ |
Bir şeyler bulacaksın. Ben de senden sıkılıp kendimi kapana kısılmış hissedeceğim. | Open Subtitles | سوف تفكر فى هذة الاشياء وسوف تمل منى |
Cidden? Günün birinde bizden sıkılıp, ortadan kaybolursun, öyle mi? | Open Subtitles | هل تمل منّا فحسب وترحل ذات يوم ؟ |
Başlarda sıkılıp ertelemek istiyorsun, ama bir kere başlayınca düşündüğünden çok daha hızlı yapılabileceğini anlıyorsun. | Open Subtitles | في البداية تمل ومن ثم تصير تؤجلها لكن متى بدأت ... ت كتشف أن ذلك يحدث أسرع مما تصورت . |
Bu muhteşem havadan hiç sıkılmıyor musun? | Open Subtitles | هل تمل أبداً من هذا الطقس الجميل؟ |
- Bunu yaparken sıkılmıyor musun? | Open Subtitles | ألا تمل من فعل هذا ؟ |
Koşmaktan sıkılmıyor musun? | Open Subtitles | ألا تمل من الركض؟ |
Bir çalışanın bir de maaşlı bir iş bulana ya da senden sıkılana kadar bir gönüllün var. | Open Subtitles | لديك موظفة متطوعة واحدة حتى تجد عملا حقيقيا بأجر أو تمل منك |
Benim yapacak işlerim var. Gel derim, ama sıkılırsın. | Open Subtitles | - كنت سأدعوك لترافقني لكني أخاف أن تمل |
Keçe, kumaş ve düğme gözleri olan, hissiz, oynayabileceğin ve kontrol edebileceğin ve sıkıldığında atabileceğin bir şey olarak? | Open Subtitles | ,كشئٍ لديه ملابس , أزرار وعيون وليس لديه مشاعر شئ يمكنكَ بأن تلعب معها وتتلاعب بها وترميها حين تمل منها ؟ |
Onun için bahane üretmekten bıkmadın mı? | Open Subtitles | ألا تمل أبداً من اختلاق الأعذار لها؟ |
- Hiç sıkıldığın oluyor mu? | Open Subtitles | -ألم تمل من ذلك ؟ |
Haydi, sıkılmayacaksın. Söz veriyorum. | Open Subtitles | هيا0 أنت لن تمل أعدك0 |
Conchita üşümeden önce. | Open Subtitles | قبل أن تمل كونشيتا |