ويكيبيديا

    "جدول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • programı
        
    • programını
        
    • program
        
    • programım
        
    • çizelgesi
        
    • dere
        
    • programına
        
    • takvimi
        
    • programın
        
    • programımız
        
    • gündemi
        
    • Creek
        
    • saatleri
        
    • programımı
        
    • Mill
        
    Her neyse görünüşe göre Meg Ryan işi olmayacak çünkü programı çok yoğun... Open Subtitles يبدو ميغ رايان هو فقط لن ينجح ، بسبب جدول أعمالها مشغول جدا
    Biliyorum, biliyorum, kendim de onu bekletmeye çalışırdım... ama programını değiştirmez. Open Subtitles أعرف، لقد حاولت ان أعطله بنفسي ولكنه لن يغير جدول مواعيده
    program akışlarındaki birkaç açığı kapatmak için 35 yeni dizi. Open Subtitles خمسة وثلاثون حلقة جديدة لسدّ بعض الثغرات في جدول برامجهم.
    Aklıma gelmişken, yeni eğitim programım yüzünden bir dersi bırakmak zorunda kaldım. Open Subtitles هذا يذكرني بأنه مع جدول التدريب الجديد سيكون عليّ ترك مقرر دراسي
    ve bu da insanların gözlerine odaklandıkları zamanın yüzdesi ve işte bu da onların büyüme çizelgesi. TED وهذه نسبة الوقت الذي يركزون فيه على عيون الناس, وهذا هو جدول نموهم.
    Görünüşe bakılırsa, dere kenarındaki Plum Caddesinde fıçı biralı bir parti varmış. Open Subtitles على مايبدو, كان هناك حفلة في شارع بلم على جانب جدول الماء.
    Önümüzdeki hafta San Francisco'yu ziyaretinde yoğun programına rağmen.. Open Subtitles وعندما يزور سان فرانسيسكو نهاية الأسبوع القادم على الرغم من جدول أعمال المزدحم بشدة
    Wolf'un alarm şifreleri, kredi kartı numaraları, takvimi, elimde. Eee? Open Subtitles انا عندي شفرات جرس إنذار ولف بطاقة إئتمان تعد، جدول
    Bana vermen gereken bir pasaport var ve ben programın gerisindeyim. Open Subtitles الأن أنتَ لديكَ جواز سفر، لتوزوّره وأنا متأخرة عن جدول أعمالي
    Ne olursa olsun, bir programımız var. Gemi hazır olacaktır. Open Subtitles بأية حال, لدينا جدول لنحافظ عليه السفينة يجب ان تجهز
    Tüm şu ders programı olayını kontrol altına alana kadar. Open Subtitles حتي استطيع ان اضع كل شي في جدول واسيطر عليه
    programı değiştirdiler. Bu yüzden artık geceleri çalışmak zorunda değilim. Open Subtitles لقد غيروا جدول عملي لذا لن أعمل في الليل مجددا
    Üzgünüm, Başkanın programı tamamen dolu. Önümüzdeki hafta bir görüşme ayarlayabiliriz. Open Subtitles مُتأسّف، لكن جدول الرئيس محجوزٌ تمامًا، بإمكاننا ترتيب موعدٍ للأسبوع المُقبل.
    Sanki birileri bizimle konuşmasını engellemek için programını yönetiyor. Open Subtitles يبدوا كأن شخصا ما ينظم جدول أعماله ليبعدنا عن الحديث معه
    Bay Cheng, neden konser programını almadım? Open Subtitles مستر شينج.لماذا لم اتسلم جدول العزف الخاص بي؟
    Zihinsel uyarılma ve amaçlı bir program tanısal faaliyetlerini büyük ölçüde ilerletecektir. Open Subtitles التحفيز العقلي بالإضافة إلى جدول منظّم سوف يحفز لديك الإدراك بشكلٍ كبير
    Bir program var, bir iş var, uyuşturucu yok, içki yok. Open Subtitles هناك جدول زمني و وظيفة و عدم تعاطي المخدرات و الخمر
    Size kendimi ne kadar tanıtmak istesem de bugünümü dolduran bir programım var. Open Subtitles بقدر ما أُحبُّ أن ألقّنكِ الآداب بنفسي، لكنّ جدول اليوم ممتلئ عن آخره.
    Bence bu gerçekçi olmayan bir zaman çizelgesi değil, operasyonel değişiklikler yapmak için veri kullanmakta. TED لا أعتقد أن هذا جدول زمني غير واقعي عندما يتعلق الأمر باستخدام البيانات لإدخال تغييرات عملية.
    Sokağın yakınında yeşeren ağaçların altında da, ...koyu yeşil renkte bir dere akmaktaydı. Open Subtitles تحت الأشجارِ التي كانت تنمو قرب الشارع كان هناك جدول من ماءٍ أخضرٍِ غامقِ.
    Ölmüş bir ressam programına sadık olmalı Open Subtitles فنان جديد خرج للأضواء فكان عليها أن تعيد جدول أعمالها
    Yolda kalmasına neden olan bir takvimi var. Uzun süre yalnız kalıyor. Open Subtitles لديه جدول أعمال يجبره على البقاء على الطريق, يكون لوحده لمسافات طويلة
    Yoğun programın müsaade ediyorsa aynayı çıkarabilir misin? Open Subtitles إذا كان جدول أعمالك مزدحم هللديكمانعأنتأخذ تلكالمرأة؟
    Bir programımız olduğunu biliyorum ama bu arada hep eğlenmeye çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نعلم بان لدينا جدول للاتحاق به ولكننا دائما نفكر بالضحك
    Gerçekten insanların içine yer eden şey, gündemi ileri taşıyacak olan güven kabiliyetidir. TED وما يدور حقًا في الناس هى تلك القدرة على الثقة وتحريك جدول الأعمال إلى الأمام.
    Pyramid Creek'te yolun kenarında yer alan ufak bir kulübede buluşmayı kararlaştırmıştık. Open Subtitles رتبنا ان نتقابل فى كابينه صغيره قباله الطريق السريع على جدول الهرم
    Diğer babalardan farklı çalışma saatleri var. O bir baterist. Open Subtitles لديه جدول اعمال مختلف عن باقى الاباء، انه قارع طبول
    Size bunun ne zaman başlayacağını söyleyemem çünkü rakiplerimin programımı öğrenmelerini istemiyorum. TED لا أستطيع اخباركم متى سيبدأ هذا, لأني لا أريد لمنافسيّ معرفة جدول أعمالي.
    Mill Creek'deki katil öldürdüğünde, "Görünmez Adam" da bir fahişeyi vuruyor. Open Subtitles عندما يقتل قاتل جدول كريك الرجل الاجوف يقتل عاهرة اخرى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد