ويكيبيديا

    "حامل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hamilesin
        
    • hamileyken
        
    • hamileymiş
        
    • - Hamile
        
    • hamileydim
        
    • gebe
        
    • hamilelik
        
    • taşıyıcısı
        
    • sahibi
        
    • taşıyıcı
        
    • taşıyan
        
    • taşıyor
        
    • tutacağı
        
    • hamileyim
        
    • hamileydi
        
    Bugünkü üçüncü test, Anne Ayı. hamilesin işte, buna hiç şüphe yok. Open Subtitles انة ثالث اختبار لكى اليوم ايتها الام انك حامل لاشك فى ذلك
    Hales, endişen içi sağol ama, hamilesin ve final sınavlarımız var. Open Subtitles هايلي احبك لأنك تهتمين بالناس لكنك حامل ونحن لدينا اختبارات نهائية
    Şimdi tatlım, sen altı aylık hamilesin ama sadece 30 gündür evlisin. Open Subtitles لنرى يا عزيزتي، أنت حامل بالشهر السادس، ولكنك متزوجة من 30 يوما.
    Bir adamın bebeğine hamileyken, başka bir adamla düzüşmek sorun olmaz mı? Open Subtitles أيمكن ممارسة الجنس مع أحد و أنا حامل بطفل من رجل آخر؟
    Evet, intihardı, ama rapora göre... intihar ettiği zaman, üç haftalık hamileymiş. Open Subtitles بالفعل ، ولكن التقرير يقول أنها عندما انتحرت كانت حامل بالأسبوع الثالث
    - Hamile olamam, gıda zehirlenmesidir... Open Subtitles لا يمكنني أن أكون حامل إنّني مصابةٌ بتسمٌم غذائي
    1-) Çünkü sen hamilesin ve kavga edemezsin, ve 2-) Çünkü buraya ilk ben geldim. Open Subtitles أولاً لأنك حامل وعاجزة عن العراك وثانياً لأنني وصلت أولاً
    Sen hamilesin, onlar hamile. hamilelik hakkında konuşabilirsiniz. Open Subtitles انتِ حامل وهم كذلك يمكنك التحدث عن الوضع كحامل
    Henüz cinsiyetini bile bilmiyorum. Yapma 5 aylık hamilesin hiç giysi almadın mı? Open Subtitles لم نعرف جنسه بعد , كيف ذلك أنتى حامل فى خمس شهور ولم تشترى ملابس للطفل بعد
    Bebeğim, hamilesin sen. Zaten olmamaları gerek Open Subtitles عزيزتي, انت حامل ليس من المفترض ان تلائمك
    Sadece 8 haftalıksın ama kesinlikle hamilesin. Open Subtitles انت في الاسبوع الثامن لكن انت بالتأكيد حامل
    Sen hamilesin ve bende de sedef hastalığı var ve bir testisim inmiyor. Open Subtitles انتي حامل وانا والصدفية وخصية واحد لا تنزل
    Ellen, Missie'ye hamileyken o da tıpkı senin gibi göbeğini tutardı. Open Subtitles عندما كانت أيلين حامل بميسى كانت تمسك بطنها كما فعلتى الأن
    Tabii ki biz de sen hamileyken kemoterapi yapmak istemiyoruz. Open Subtitles بالطبع نحن لا نريدك أن تخضعي للعلاج الكيميائي مادمت حامل
    Başının üst kısmına vurulduğunda kurban hamileymiş. Open Subtitles كانت الضحية حامل عندما تم ضربها على رأسها
    - Diğer bir şey, onun dölünden hamile kaldın - Hamile kalmak istediğimden emin değilim, daha şimdiden! Open Subtitles الشيءالتالي الذي سيحدث هو انك ستكونين حامل منه لا أعتقد بانني ارغب بالحمل سريعا
    Eşim Ross ve ben, ikinci sonogramıma gittiğimizde, ikizlerime üç aylık hamileydim. TED كنت حامل في توأم في الشهر الثالث عندما ذهبت وزوجي روس إلى فحص الموجات الصوتية الثاني لي
    Olasılıklara gebe bir durum, ve tek düşünebildiğin şey "uyumak". Open Subtitles حالة حامل مع الاحتمالات وكل تفكيرك أن يذهب الجميع الى النوم.
    Sahte bir hamilelik ayarlamak ve beni, bebeğimi düşürdüğüme inandırmak. Open Subtitles يجعلني أظن أني حامل ثم يجعلني أظن أني فقدت الجنين
    Peki bu kişi profesyonel bir pasta taşıyıcısı olsaydı? TED ماذا لو كان حامل قالب الحلوى شخص متخصص في حمل القوالب ؟
    Patent sahibi aynı zamanda genin herhangi bir araştırma ya da klinik testte kullanımını durdurma hakkına sahiptir. TED إنه يعني أيضا أن من حق حامل براءة الاختراع أن يمنع أي شخص من استخدام هذا الجين في البحوث أو الإختبارات العيادية
    taşıyıcı kayışa yerleştirirsin, hava yağ yüzünden ağırlaşır patates cipslerinin pişmesini izlersin. Open Subtitles أجلس بجانب حزام حامل, في جو معبق بالزيت تشاهدين قطع البطاطس المقلية
    Midyeyi öğüttü ve ondan bazı kimyasal maddeler elde etmeyi başardı, bulduğu maddelerden biri enzim idi, ona Lüsiferaz dedi, diğer maddeye de Lüsüferin adını verdi. İsimleri Lusifer'den geliyor, yani ışık taşıyan demek. TED طحنها و تمكن من استخراج زوج من المواد الكيميائية، انزيم يسمى لوسيفراس، الركيزة وسماها لوسيفرين بعد لوسيفير حامل الضوء.
    Gerçek olan onun çocuğunu taşıyor olmasıydı ve kadını öldürüp bodrum katına gömdü. Open Subtitles الحقيقة الصحيحة هي أنها كانت حامل بطفله الغير شرعي لذا قام بقتلها و بعدها دفنها بقبو منزله
    Görünüşe göre onlara fırın tutacağı veren... yalnız biziz. Open Subtitles يبدو أننا الوحيدان.. اللذان أهدوا حامل الوعاء
    Bugün 14 Mart 1988 ve sana 7 aylık hamileyim. Open Subtitles أنه يوم 14مارس 1988 وأنا حامل بك في الشهر السابع
    Tekne doluydu, ama karıma yer verdiler çünkü o hamileydi. Open Subtitles القارب كان مليئاً ولكن عملوا غرفه لزوجتى لإنها كانت حامل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد