| Neyin yanlış gittiği konusunda hipotezleri olabilir ancak gerçekten neyin bu korkunç olaya sebep olduğunu bilmelerinin herhangi bir yolu yoktur. | TED | من الممكن أن يفترضوا ما الخطأ الذي حدث ولكن ليس لديهم فعلاً طريقة لمعرفة ما الذي أدى إلى تلك الأحداث المريعة. |
| Sonra o gün neler olduğunu mümkün olduğunca doğru şekilde iletmeye çalıştık. | TED | بعدها حاولنا نقل ما حدث ذلك اليوم بأكبر قدر ممكن من الدقة. |
| Yani şunu sormalıyız, bu daha önce de olmuş muydu? | TED | أعني، يجب علينا طرح السؤال، هل حدث ذالك من قبل؟ |
| Silindirimizin hikayeye giriş yaptığı noktada olan şey ise dikkate şayan. | TED | ما حدث لاحقا كان رائعا، وهنا حيث دخلت أسطوانتنا إلى التاريخ. |
| Yahudilerse başlarına gelen ne olursa olsun mutlaka hak etmişlerdir. | TED | أمّا اليهود، مهما حدث لهم، استحقوا ذلك إلى حد ما. |
| Etik, Güç Düğümünü güvende tutması için Hedge'e verdiğinde inanılmaz bir şey oluyor. | TED | حين أعطت إيثيك العقدة إلى هيدج ليحفظه بشكل آمن، حدث شيءٌ لا يصدق. |
| Sonuçta bu yaşananlar dünyanın başına 4 milyar yılda bir kere geldi. | TED | في النهاية، الأمر قد حدث على الأرض مرة في 4 مليارات سنة. |
| Sputnik'in hikayesini, ve bu hikayenin sonunda Amerika'ya neler olduğunu anlatıyor. | TED | إنه يحكي قصة سبوتنك وقصة ما حدث في أمريكا نتيجة لذلك |
| bir dahaki sefer esnediğinizde bir dakika durun ve ne olduğunu bir düşünün. | TED | في المرة التالية التي تتثاءب فيها، فكر لمجرد ثانية في ما حدث للتو. |
| Değişik öğrenci kolları belirlendi ve ben giriş sınavının ne olduğunu bile bilmiyordum. | TED | حدث دخول النادي والخروج منه ولم أعرف حتى الآن ماذا كان اختبار الدخول |
| - ne olursa olsun burada kalmanın senin için güvenli olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | فقط مهما حدث أنا لا أظن أن هذا المكان آمن لبقائك فيه |
| Şimdi, yukarı gelip bana tam olarak ne olduğunu anlatın. | Open Subtitles | هَلا صعدت إلى أعلى و تخبرني بما حدث بالضبط ؟ |
| Atını terkeden şu kadına gerçekten ne olduğunu kim bilir? | Open Subtitles | من يعرف حقيقة ما حدث للإمرأة التى تركت حصانها ؟ |
| Gece yarısından önce olmuş olmalı, doktorun düşüncesi bu, ölüm sertliğine bakarak. | Open Subtitles | لابد أنه حدث منتصف الليل كما يقول الطبيب بناءَ على تيبس الجثة |
| Aslında, doğumumu hatırlamıyorum. Bilincimi kaybettiğim bir sırada olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا اتذكر اني ولدت, لابد انه حدث اثناء فقدان الوعي |
| Ve Beijerinck'in keşfi, 500 yıl önce olan birşey de değildi. | TED | واكتشاف بيجيرينك، وهذا لم يكن شيئا قد حدث قبل 500 سنة. |
| Ve burda ne oluyor, biliyorsunuz beden kalıptan hoşlanır ve işte bu heykel hiçbirşeydir ancak benden bir iz bulunuyor. | TED | إذا هنا ما حدث ذلك الحين, تعلمون أكثر ما أستمتعت به, هو أن تلك المنحوتة ليست سوى آثار من نفسي. |
| başına gelen onca şeyden sonra, aradığın huzuru bu duvarların ardında bulamazsın. | Open Subtitles | بعد كل ما حدث لك الامان الذى تريديه ليس خلف هذه الاسوار |
| olanları senden dinleyeceğim sonra aslında ne olduğunu kontrol edeceğim. | Open Subtitles | أريد أن أسمع منك ما حدث ثم سنتحقق فيما حدث |
| Konuyla ilgili birinci teori tüm hikâyenin bundan ibaret olduğu. | TED | النظرية الأولى لهذه الحالة أن هذا هو كل ما حدث. |
| Ama söylemek gerekirse... ...herkes her defasında "Yavru babuna ne oldu?" | TED | ويجب ان اقول لكم ان الجميع يسأل ماذا حدث للقرد الصغير |
| ve bu olay tenha bir sokakta yaşanmamıştı, kendi yatağımda olmuştu. | TED | وهذا لم يحدث في زقاق منعزل قذر، حدث هذا على سريري. |
| Papaz okulunda rahip olmak için eğitim alırken başıma bir şey geldi. | TED | حدث شيء ما بينما كنتُ أدرس في المعهد الديني وأتدربُ لأصبح كاهنًا. |
| O adama her ne olduysa, seninle hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | ايّاً كان ما حدث لذلك الرجل، فلا علاقة له بك |
| bir Sorun yok. Sadece kısa bir geziye çıkmak durumundayım. | Open Subtitles | لاشيء , و لكن حدث أنني ذاهب في رحلة قصيرة |
| Ailemin başına gelenlerin sebebinin yaratıklar olduğuna inanmamızı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أتخالينني سأصدّق أنّ ما حدث لعائلتي، كان بسبب المخلوقات الفضائيّة؟ |