Öyle. Ama hayatımda bazı şeyler oldu, göz ardı etmek istemediğim işaretler. | Open Subtitles | أنا كذلك، لكن هناك أمور حدثت في حياتي، إشارات لا أريد إهمالها |
Biz büyücü için çalışıyoruz. Ama küçük Bir kaza oldu. | Open Subtitles | أننا نعمل عند الساحر و قد حدثت لنا حادثة بسيطة؟ |
Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum. olmuş olanı ve olacak olan şeyleri. | Open Subtitles | بلمسة واحدة أستطيع أن أرى أشياء أشياء قد حدثت ، وأشياء ستحدث |
"Çok şey yaşandı, çok kişi vuruldu, çok kişi gazla zehirlendi." | Open Subtitles | العديد من الأشياء حدثت ، العديد رمُى بالرصاص ، العديد ماتوا |
Onu savaş değiştirdi meydana gelen tüm o kötü olaylar. | Open Subtitles | أنها الحرب التي غيرته كل تلك الاحداث الفظيعة التي حدثت |
Sayın Hakim, biz cinayetin orada işlenmiş olduğunu kabul ediyoruz. | Open Subtitles | سيدتى القاضية نحنُ نومن بأن هناكَ جريمة قد حدثت بالفعل |
Ve evet, bu benim uyuşturucu dönemimde oldu, ki bunu hepiniz biliyorsunuz. | Open Subtitles | وأجل, لقد حدثت خلال فترة تعاطيّ للمخدّرات وهو الشيء الذي يعرفه جلّكم. |
Sonra cinayet oldu ve her şey kilit altında gibi. | Open Subtitles | بعد ذلك الجريمة حدثت والان كل شيئ تقريباً اصبح معقداً |
Bir yaz günü, İtalya'da düş kurduğu sırada bu gerçek oldu. | Open Subtitles | و حدثت في صيف بينما كان في حلم يقظة في إيطاليا |
Üç soygun da... servis alanının içerisinde... ve senin vardiyan sırasında oldu. | Open Subtitles | فلقد حدثت عمليات السرقة الثلاث بمنطقة توصيل الوجبات عندما كنت تعمل بورديتك. |
Düşüncesizce davranmaya başladı ve sonunda Bir gece Scott Lockhart'la Bir kaçamağı oldu. | Open Subtitles | وبدأت تتصرف بإندفاع، وأخيرًا.. حدثت لها تلك النزوة مع سكوت لوكهارت لليلة واحده |
Konuyu açtiğin iyi oldu. Geçen hafta Bir yolsuzluk sorunu yasadim. | Open Subtitles | بما أنك قد ذكرت ذلك حدثت لي مشكلة اختلاس هذا الأسبوع |
Bunlar geçtiğimiz üç ila dört hafta içinde farklı zamanlarda olmuş. | Open Subtitles | هذا يدل على أنها حدثت خلال مناسبات مختلفة في الأسابيع الماضية |
Hatırlamadıklarına eminim. Sonuçta tamamen kolpa olan bu hikâye yaşanmayalı 30 yıl olmuş. | Open Subtitles | واثقة أنهم لا يتذكرون ، مضى 30 عاماً منذ حدثت تلك القصة المختلقة |
Pek çok şey yaşandı fakat nihayetinde Konoha Köyü'nü korumaya geldim. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الأشياء حدثت ولقد قررت أن أحمي قرية كونوها |
Ölüm sırasında ya da çamaşır makinesinde meydana gelen 83 yara tespit ettim. | Open Subtitles | حددتُ 83 إصابة بالهيكل العظمي والتي حدثت إما وقت الوفاة، أو في الغسالة |
Elindeki ve boynundaki bu çürüklerin nasıl olduğunu bana anlatman lazım. | Open Subtitles | عليك إخباري كيف حدثت لكِ تلك الكدمات التي على يديكِ ورقبتك. |
Son zamanlardaki tüm soygunlar, anormal meteorolojik olaylar sırasında gerçekleşti. | Open Subtitles | السرقات التى حدثت مؤخراً , حدثت جميعها احداث طقس مضطربة. |
Geçen gece burada olan cinayet hakkında neler bildiğinin öğrenmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأكتشف ما تعرفه عن الجريمة التي حدثت هنا ليلة الأمس |
Bilmeniz gereken şey bu adamın öldükten sonra bıçaklanmış olduğu. | Open Subtitles | أول شئ أود أن تعرفه ,أن الطعنة حدثت بعد الوفاة |
Hayatımdaki en iyi şeyler kar yağdığında olmuştu biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين أن أفضل الأشياء في حياتي حدثت عندما ينزل الثلج؟ |
Hepimize olduğu gibi kesinkes hepsi senin de başına gelecek. | Open Subtitles | كل هذه الأشياء ستحدث لك بالتأكيد كما حدثت لنا جميعاً |
Evet, biliyorum böyle kötü Bir olay karşısında sevinmek doğru değil. | Open Subtitles | حسنًا، أعلم ذلك.. ليس من الصواب أن نفرح إذا حدثت مصيبة. |
Kafatasına bağlı beyinsel travma sayesinde ölüm çok çabuk gerçekleşmiş. | Open Subtitles | الوفاة لابد أن تكون حدثت مباشرة بعد رض دماغي قحفي |
Klarnet üzerine eğitim aldım. Ama sorunlar çıktı ve bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد درست آلة الكلارينيت و لكن حدثت مشاكل وكان علي أن أتركها |
Bir arkadaşımın başından geçen Bir olayı anlatacağım, çünkü bu Bosnalı arkadaşıma olanlar, bu anlattıklarımın tam olarak nasıl hissettirdiğini size göstereceğini düşünüyorum. | TED | سأقوم بسرد قصة حدثت لأحد أصدقائي ، صديقة بوسنية .. حول ما حدث لها. لأني أعتقد أنها ستصور لكم ذلك الشعور على حقيقته. |
başıma gelen şeylerden en etkileyici olanı bütün bu insanlarla oluşan bağdı. | TED | وكان احد الاشياء المحورية التي حدثت هي التواصل مع كل هؤلاء الاشخاص |