Hayır. Ben duyarlı biriyim, şu kitap düşkünü tiplerden. Sen çaldın mı? | Open Subtitles | لا ، أنا حساس ، من النوع الذي يحب الكتب أنتِ ؟ |
Ayrıca bağırdığı için göz bebeklerim ışığa çok daha duyarlı. | Open Subtitles | وبؤبؤ عيني أصبح حساس أكثر للضوء لأنه صرخ بوجهي كثيراً |
Sadece bir an garip hissettim. Böyleyim işte... garip ve duygusal. | Open Subtitles | أنا فقط عندي حاسة سادسة و ها أنا أمامك رجل حساس |
Solucan delikleri o kadar hassastır ki en ufak bir dokunuşta bile giriş kısmı kapanır. | Open Subtitles | إن المعبر الدودى حساس بحيث . إن أصغر ذرة يمكنها إغلاق مدخله |
Biliyorum hassassın ama senin yüksek seviyedeki östrojenin onun östrojen seviyesiyle birleştiğinde hiçbir erkeğin aşamayacağı bir engel oluşturuyor. | Open Subtitles | اعرف انك رجل حساس لكن عندما يقوم هرمون الاستروجين المرتفع الخاص بك بالاتحاد مع هرمون الاستروجين المرتفع الخاص بها |
Ama çok dikkatli olmalısın. Bu çok hassas bir durum. | Open Subtitles | لكني يجب أن أمضي بشكل حذر هذا وضع حساس جداً |
Hye Mi, dışarıdan çok soğuk kalpli görünse de ...içeride çok alıngan biri. | Open Subtitles | بالرغم من مظهر هي مي الخارجي اللا مبالي لكن بداخلها شخص حساس جداً |
Bu çok iyi niyetli bir teklif Nicole.. Amam ben ofis ilişkileri ile ilgili çok hassasım. | Open Subtitles | هذا عرض كريم نيكول و لكني حساس حيال العلاقات المكتبية |
Ama derisi aşırı duyarlı. Bir şey takılmasını hiç hoş görmeyebilir. | Open Subtitles | ولكن جلدها حساس للغاية ولن تقبل باى شىء يقترب منها اطلاقا |
Bu şeyin arkasındayken vücudunuza ve onun işlevlerine karşı gerçekten duyarlı oluyorsunuz. | TED | فأنت حساس للغاية تجاه جسمك وعمله عندما تكون خلف هذا الشئ. |
Hatırlayın, güneş çilleri dövme mürekkebinin mikrokapsüllerinin içindeki UV'ye duyarlı bir boyayı nasıl kullanmıştı. | TED | حسنًا هل تتذكر كيف يستخدم النمش الشمسي صبغ حساس للأشعة فوق البنفسجية بداخل الكبسولات الدقيقة لحبر الوشم؟ |
Birincisi bir ıslığa bile duyarlı olan ses kontrol sistemi. | Open Subtitles | الأول هو نظام حساس للصوت أي شيء فوق مستوى الهمس يطلقه |
Dinle. Senin gibi duygusal bir erkek ancak çok özel bir kıza aşık olmuş olabilir. | Open Subtitles | . اصغي , اي رجل حساس مثلك يقع . في الحب مع فتات غاية في الأهمية |
Senin gibi duygusal birinin yolu buraya nasıl düşer? | Open Subtitles | كيف ينتهي الحال برجل حساس مثلك بهذا السجن؟ |
O çok hassastır. | Open Subtitles | وفيكتور لن يستطيع ان يتحمل هذا فهو حساس جدا |
Hassas. Aradığım kelime buydu. hassassın. | Open Subtitles | ,حساس, هذه هي الكلمة التي أبحث عنها حساس |
Sen inanılmaz derecede hassas bir adamsın... Etrafındaki herkese neşe saçıyorsun. | Open Subtitles | أنت رجل حساس للغاية يلهم مشاعر السعدة إلى كل من حوله |
Hye Mi, dışarıdan çok soğuk kalpli görünse de ...içeride çok alıngan biri. | Open Subtitles | بالرغم من مظهر هي مي الخارجي اللا مبالي لكن بداخلها شخص حساس جداً |
Bu aralar "yalancı" kelimesine karşı çok hassasım da. | Open Subtitles | لقد أصبح حساس جداً مؤخراً حول كلمة كاذب. |
Çok hassas bir işim var. Sıradan bir iş yapmıyorum. | Open Subtitles | لدي عمل حساس لست مجرد صبي قهوة صغير في الحي |
Al bakalım. Çok alıngansın, değil mi? | Open Subtitles | خذ أنت حساس للغاية , أليس هذا صحيحاً ؟ |
Bunun narin bir mevzu olabileceğinin farkına hiç varmadın dimi? | Open Subtitles | لم يخطر في بالك أبداً انه ربما يكون هذا الموضوع حساس جداً؟ |
Fotosentez oksijen tarafından ayarlanır ve bizim oksijene duyarsız hidrogenezimiz bulunmakta ve düşünüyoruz ki bu her şeyi kökten değiştirecektir. | TED | التركيب الضوئي متضمن بواسطة الأوكسجين، ولدينا أوكسجين غير حساس للهدرجة التي نعتقد أنها ستغير هذه العملية تماماً. |
Kalp atışı 100 ve daha da artıyor, alerjik bir reaksiyon olabilir. | Open Subtitles | سرعة ضربات القلب مئة و تزيد قد يكون رد فعل حساس |
Bir çeşit kemirgen. Işığa alerjisi var. | Open Subtitles | إنه نوع من القوارض ويبدو أنه حساس للضوء الساطع |
Çok duyarlısın. Emin ki geçeceksin sınavı. | Open Subtitles | يا له من كلام حساس انا متأكدة من أنك ستنجح في الإمتحان |
Topraklarını alacaklar ama kanun çerçevesinde. nazik bir konu. İncelenmesi lazım. | Open Subtitles | سيحصلون على أرضهم و لكن بالقانون إنه أمر حساس و يجب أن ندرسه |