Baba, havuzu barbekü partisi için ne zaman temizleyeceksin? Bilemiyorum. | Open Subtitles | أبي , متى ستنظف حوض السباحة لأجل حفلة الشواء ؟ |
Bütün bildiğim sıcak küvet bana bir kral yaptı olmasıdır. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أن حوض الاستحمام الساخن جعلني ملك. |
Su altında üç havuz boyu gidebilirim ama ablam yalnız iki boy gidebilir. | Open Subtitles | يمكننى اجتياز حوض السباحة بالطول 3 مرات لكن أختى يمكنها ذلك مرتين فقط |
ama Yarımay Körfezindeki eski evimizden kalma bi küveti var. | Open Subtitles | ولكن لديها حوض من مكاننا القديم من خليج نصف القمر |
Belki havuzda biraz voleybol. | Open Subtitles | وربما نحظى بلعبة كرة الطائرة في حوض السباحة. |
3 saat içinde bir filtre ve akvaryum alman gerekecek. | Open Subtitles | ستحتاجين لشراء مرشح و حوض لهذا خلال الثلاثة ساعات القادمة. |
Bu kadın görünüşe göre yüzme havuzunda boğuldu, bu durumda ciğerlerini inecelerken, klor izi olup olmadığına bir bakıver. | Open Subtitles | الواضح أن المرأة غرقت في حوض السباحة لذا حين تتفحص رئتيها " ابحث عن أي دليل لمادة " الكلورين |
Akşam 16.00'ya dek uyuyan, zavallı çocuğun üstüne tırmanan 16 yaşındayken bile, küvette onu yıkamak için banyonun kapısını kırmaya kalkan... | Open Subtitles | النوم حتى الرابعة مساءاً التسلق فوق النذل المسكين محاولة اختراق باب الحمام لتحممه فى حوض الإستحمام و هو فى ال 16 |
Kimsenin havuzuna işemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | اوه مطار اليس كذلك انت لا تبول في حوض سباحة احدهم اليس كذلك |
Bunu içeceğime, Denizler Âlemi'ndeki Balina havuzu suyundan yapılmış birayı içerim. | Open Subtitles | أفضـِّـل شرب جعــة مصنوعة من مـــاء حوض في متنزهات عالم البحار |
Bu bir su havuzu. Ön-hücre sistemin içinde gezmeye başlıyor. | TED | إنه حوض ماء. ثم تبدأ الخلية الأولية بتحريك نفسها حول النظام. |
Bu aslında bir yüzme havuzu, yukarıdan doğal ışık geliyor. | TED | هذا حوض سباحة والأضواء الطبيعية تأتي من أعلى. |
O anda, demektir Ne, Burada küvet sadece bir küvet. | Open Subtitles | بمعنى, فى الحاضر, حوضك للسفر عبر الزمن هو مجرد حوض. |
Kimbilir belki bir gün banyosunu yaparken tam da ağır bir küvet suda nasıl yüzer diye düşünürken ilham geldi. | TED | لربما كان يجلس في الحمام يوماً ما، يتساءل عن الطريقة التي سيطفو بها حوض استحمامٍ ثقيل، عندما أتاه الإلهام. |
- Şimdi hallederim. - Halletmen lazım, havuz görevlisi sensin. | Open Subtitles | ـ سأسوى أمرها لأجلك ـ هذا عملك كمدير حوض سباحة |
Masaların yarısını evin yakınında yarısını da havuz başına istiyorum. | Open Subtitles | أريد نصف الموائد قرابة المنزل والنصف الآخر قرابة حوض السباحة |
Kendinden ızgarası, güveç göstergesi, ütü masası ve burda da ayak yıkama küveti var, bayanlar tüm gününü önünde geçirdiği için. | Open Subtitles | لديه أربعة عيون و مؤشر للحرارة, و طاولة للكي و حوض لنقع القدم و طالما أنكِ امرأة فستقضين اليوم كله أمامه |
Hamileyken, günümü havuzda geçirirdim. | Open Subtitles | عندما كنت حاملا قضيت يومي في حوض السباحة |
Şu akvaryuma benzeyen şeylerden aldık, tıpkı akvaryum gibi. | Open Subtitles | حصلنا على حوض السمك ذاك، إنه أشبه بحوض سمك |
Onları 'Yugoslavya' otelinin havuzunda yüzerken fotoğrafladım. | Open Subtitles | إلتقطت صور لهم وهم يسبحون في حوض فندق يوغسلافيا |
Doğum gününde neden hep küvette, elinde bir silahla, cenin pozisyonunda oluyorsun? | Open Subtitles | لماذا تنتهي دائما في حوض الحمام في الموقع الجنيني تمسك بسلاح ناري؟ |
Buradan bir kayık bulursan, Yansıma havuzuna ulaşabiliriz. | Open Subtitles | إذا أخذت قارباً من هنا يمكننا أن نصل إلى حوض الانعكاس |
Hangi kadın bir jakuzi ve 400 güle karşı koyabilir ki? | Open Subtitles | أعني, ما لايمكن لأمرأه أن تقاومه حوض استحمام وحوالي 400 وردة؟ |
Erkeklerin leğen kemiği kelebek şeklindedir. | Open Subtitles | تجويف الحوض الذكري يشبه الفراشة حوض الأنثي أوسع و لديها |
Şu anda şehrin ötesinde, havuzun yanında bir inşaat alanım var. | Open Subtitles | الآن، أنا أقوم بالعمل في موقع بالمدينة بالقرب من حوض السباحة؟ |
Burası, Kaplan köpekbalığının salınmadan hemen önce durduğu tropikal su tankı. | Open Subtitles | هذا حوض الشعب المرجانية الاستوائية حيث احتفظنا بالقرش النمري مسبقاً لإطلاقه |
Bizi okyanus Havzası genişliğinde yasa teklifinde bulunmaya olanak veren araçlara ve teknolojiye sahibiz. | TED | لدينا الأدوات والتقنيات الآن لتساعدنا بشكل أوسع على تغطية مبادرة في حوض المحيط |
O dadan çıkıyorsunuz ve erimiş kardan adamların oluşturduğu bir havuza geliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت غادرت الغرفة ووجدت نفسك أمام حوض سباحة مليء برجال الثلج المنصهرين |