İzin verin, sizleri, Özellikle de siz gençleri, seçtiğiniz bu yolda, gidebildiğiniz kadar ileri gitmeniz konusunda teşvik ederek başlayayım. | TED | لذا دعوني أبدا بحثكم و خصوصا على الجانب الشاب منكم على هذا الطريق الذي اخترتم لتذهبوا إلى أبعد ما يمكن |
JD: Herhangi bir yeni teknolojide olacağı gibi, Özellikle böyle bir teknolojide, birçok görüş açısı oluşabilir ve bu bence gayet normal. | TED | ج د: أعتقد أنه مع ظهور أي تقنية جديدة، خصوصا مثل هذه ستكون هنالك آراء متباينة وأعتقد أن ذلك أمر مفهوم تماما. |
Bu uygulamaları herkese henüz ulaştıramadık, Özellikle Sahra Altı Afrika'da. | TED | لم نكمل توصيل تلك الأشياء لكل الناس، خصوصا في أفريقا. |
Olağanüstü bir sorun bu. Özellikle de İsviçre ekonomisi gibi finans endüstrisine yatırım yapılan tröste dayalı bir ekonomi açısından. | TED | فهذه مشكلة كبيرة إذا كنت تفكر، خصوصا في اقتصاد دولة كسويسرا، والذي يعتمد كثيرا على الثقة الملقاة على القطاع المالي |
Hele ki Jenna'nın vücudunda, partiden önce bir kavgaya girdiğinin izlerini bulduktan sonra. | Open Subtitles | خصوصا الجسم جينا يبين لنا كانت في جحيم من المعركة قبل ذلك الطرف. |
Özellikle de dikenli tellerden geçmen gerektiğinde. Haydi, telleri kesecek makasları görelim. | Open Subtitles | ثلاثه اشخاص , كثير و خصوصا لو كنتوا ستعبروا عبر الأسلاك الشائكه |
Bir sürü insan beni şüpheli sanır, Özellikle de sokak köşelerinde dikilirken. | Open Subtitles | الكثير من الناس يظنون بأني مريب .خصوصا عندما أقف في زاوية الشارع |
İyi ki mahkemede hiç karşıma çıkmadın, Özellikle de, bu gecelikleyken. | Open Subtitles | أنا سعيد لعدم مواجهتك في المحكمة خصوصا بثوب النوم الأسود هذا |
-Yola geleceklerdir. Özellikle senatör Morton'un oyunu değiştireceğini öğrendikten sonra. | Open Subtitles | سوف يعتادون على هذا خصوصا الأن وهم يعلمون أن السيناتور |
Bay Darcy yazdıklarını insanlara açıklamama izin vermedi Özellikle de kardeşiyle ilgili anlattıklarını. | Open Subtitles | لم يسمح لي السيد دارسي بجعل هذه القصة علنية خصوصا الجزء المتعلق بشقيقته |
Kimsenin seni görmesine izin verme. Özellikle de o bağıran adamlara. | Open Subtitles | لا تدع أي احد يراك خصوصا أولئك الرجال البخلاء الذين يصرخون |
Özellikle Amerika'daki duygu, kendi duygularından gerçekten çok daha güçlüydü. | Open Subtitles | والشعور كان قوى أقوى من أحاسيسه خصوصا في الولايات المتّحدة |
Özellikle de aynı duruma düşmüş olmanın[br]kendi suçun olduğunu farkedince. | Open Subtitles | معيشة الهروب والحياة الصعبه خصوصا عندما تردك انه هذا عيبك |
Özellikle, üçüncü çocuğuna hamile olduğunu söyleyip duran, ofis arkadaşım Sherry ile konuştuğumda. | Open Subtitles | خصوصا عندما تصادمت مع شيري في العمل عابسة الوجه وهي حامل بالطفل الثالث |
Adrian,Hiçkimse için böyle bir şey söylemem Özellikle de senin için. | Open Subtitles | أدريان، أنا لن قل ذلك حول أي واحد، خصوصا عنك. الإنتظار. |
Stanley orta yaşlarını çoktan geçti Özellikle de boy kilo oranına dikkat edersen. | Open Subtitles | لقد مرّ بمنتصف العمر منذ زمن بعيد، خصوصا باعتبار طوله بالنسبة إلى وزنه. |
Özellikle, Almanya'nin Sovyetler Birligi istilasini müteakip, komünistlerin direnis mücadelesine katilmasindan beri. | Open Subtitles | خصوصا بعد ان انضم الشيوعيون الى المقاومه بعد اجتياح المانيا للاتحاد السوفيتى |
Şey, biliyorsun destek, kurt için teşekkürler, Özellikle ben gerçekten ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسنا , شكرا على الدعم وولف . خصوصا عندما كنت احتاجه فعلا |
Sıradaki hedefin eşi olacağını düşündük, Özellikle de onu terk ettiyse. | Open Subtitles | نعتقد ان زوجته ستكون الهدف المنطقي التالي خصوصا إذا رحلت عنه |
Bahsetmeyiz, ama sen burada daha güvendesin Hele de söylediğin şey gerçekse. | Open Subtitles | ،لن نفعل لكنك بامان اكثر هنا خصوصا لو كان ما تقوله حقيقياً |
Kimse seni görmesin, Özelliklede bağırıp çağıran adam. | Open Subtitles | لا تدع أي احد يراك خصوصا أولئك الرجال البخلاء الذين يصرخون |
Sizin için çok ucuz, çok güzel mallarım var. Size özel. | Open Subtitles | رخيصة جدا ، أشياء لطيفة جدا لك خصوصا لك ، سيدى |
bilhassa bu hedef bir cinayeti üzerinize yıkmışsa. | Open Subtitles | خصوصا ، لو كان هدفك ، لنقل متآمر على توريطك بتهمة قتل |
Özelikle çok önemli bir sorunun cevabını verebilmiş değiliz. | TED | خصوصا أننا لم نجاوب ما قد يبدو أنه سؤال جوهري. |
Ve bu insanlar için bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum ve de Özellikle Almanya tarihine bakarsanız, birçok insan ülkeden kaçmak zorunda kalmıştı ve onlar da başka ülkelerden sığınma hakkı istemişlerdi ve bu hakkı alamadılar, yani bu hakkı ona vermek yerinde bir karar olurdu. | TED | لذا أعتقد، لهؤلاء، يجب فعل شيء ما، خصوصا إن رأيت تاريخ ألمانيا، حيث احتاج الكثير من الناس الهروب وطلبوا اللجوء في دول أخرى ولم يحصلوا عليه، لذا ستكون إشارة طيبة أن يمنح اللجوء. |