Burada bir yüzünde Miki Fare, diğerinde Donald Duck olan lanet olasıca beyaz çoraplardan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم عن عمل مرح مع ميكى ماوس على جانب و دونالد داك على الآخر |
Bu maceraya: "Daffy Duck'ın Mavi Maymun Macerası" diyeceğim. | Open Subtitles | لمغامرة صغيرة يمكن تسميتها دافي داك في مسعى للقرد الأزرق |
Duck'ın konuşmasını çok ciddiye aldım ve daha Deerfield yıllığımı açmadan yeni bir müşteri getirdim. | Open Subtitles | أريد أحيطك علماً, بأني أخذت كلام داك على محمل الجد وبدون البحث في كتاب ثانوية ديـرفيلد السنوي جلبت حساباً |
Bu insanlar ördek Donald Amca'ya bile oy verir. Cengiz Han'a ya da yerel polis kimi söylüyorsa ona. | Open Subtitles | الشعب يصوت لدونالد داك او الشرطة تجبرهم علي التصويت لشخص معين |
Duck, alçak yörüngeli uydu, neden bunun Cannady olduğunu söylüyor? | Open Subtitles | داك,لماذا الشرطه المحليه اعتقدوا انه كانادى؟ |
Aileleri getirin buraya. Her şey elinin altında, Duck. | Open Subtitles | احضروا العائلات أحتاج لكل شئ حصلت عليه داك |
Cesedini bir süre daha burada tutabilir misin Duck? | Open Subtitles | أبقوا على الجسم لفترة أطول قليلا حسنا ، داك ؟ |
Seninle içki içmekten her zaman hoşlanırım Duck fakat konserden eve dönerken yolunun buradan geçmediğine eminim. | Open Subtitles | آه ، دائما استمتع بالشرب مع ، داك ولكن ليس بالضبط على في طريقك إلى البيت من السمفونية |
Duck, bunun başka bir dinleme cihazı olduğunu sanıyordum... | Open Subtitles | داك,لقد أعتقدت أن هذا بشأن أداه تنصت أخرى |
Malik bir şeyler taşıyor, Duck. | Open Subtitles | مالك يقوم بنقل الأشياء داك هذه هى وظيفته |
Başka bir yere bombayı yerleştirirken bile meyveleri teslim etti, Duck. | Open Subtitles | لقد قام بتوصيل الفاكهه,داك بينما شخص آخر قام بزرع القنبله |
Emekli Subaylar Kurulu'nun emekli subaylar için birçok programı var, Duck. | Open Subtitles | هُناك الكثير من البرامج من أجل قدامى المحاربين يا داك |
Duck, Londra'daki birliğe gitmek mi, bize ders vermek mi istiyorsun? | Open Subtitles | "داك), هل تريد مقابلة مجتمعك بـ "لندن) أم تلقي علينا محاضرة؟ |
- Görünenden başka ne var Duck? | Open Subtitles | حسنا داك ماذا لديك غير كلمة غريب |
- Duck, bu beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | جيبز : داك هذه القضية ترعجني داكي : |
Özgüvenin canı cehenneme Donald Duck! | Open Subtitles | اللعنة على التقدير الذاتي- يا دونالد داك |
Gelecek için sana söz veremem Donald Duck. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أعدك بمستقبل- يا دونالد داك |
Portakallı ördek, boeuf bourguignon, Dana eti cordon bleu, Bu en pahalısı. | Open Subtitles | " "داك أ لورونج. " بوف بيرغينيون" ، "فيل كوردو بلو" ، هذا هو الأغلى ثمن. |
Kendi teşkilâtını her şeyin üzerinde tut, Ducky. | Open Subtitles | حمايه وكالتهم فوق كل اعتبار,داك |
Bekle Dak. Çelik halatı fırlatmaya hazır ol. | Open Subtitles | أصمد يا داك استعد لإطلاق هذين الكابلين |
Millet, Dack bunu tek başına halledermiş! | Open Subtitles | داك يقول انه سيأخذ هذه |
İnanamıyorum. Dak-Ho elendi. | Open Subtitles | لا أصدق هذا , ( داك هو ) خرج من البطولة |
Kardeşinin aralarına katılabilmesi için Doc ile görüşmesi gerek. | Open Subtitles | وقبل أن يعود أخوك للعصابة كعضو عامل فلابد أن يقابل (داك), كما تعلم ليبدي فروض الولاء والطاعة |