uluslararası bir ekibin üyesi olarak... uzay gemisi SOJUS 31'le kalkışa hazırım... 26 Ağustos 1978'de, uluslararası bir başarıya ulaştık. | Open Subtitles | أنا جاهز للانظلاق في سفينة الفضاء 31 سويوس كعضو في الفريق الدولي في 26 آب 1978 وصلنا إلى موقع دولي |
Geçen yıl uluslararası "Korsan Gibi Konuş Günü" partisine gitmiştim. | Open Subtitles | ذهبت إلى نقاش دولي مثل حفل يوم القراصنة السنة المنصرمة |
Eski Amir, Pakistan ordusu tarafından korunan uluslararası bir havaalanından kaçırıldı. | Open Subtitles | سَلفي اُختطف من مطار دولي محمي ومؤمن عن طريق الجيش الباكستاني |
Şimdi, o Dooley'yin bana zaten bir parti mal borcu var. | Open Subtitles | الآن، وهذا دولي ل بالفعل في لي لشحنة واحدة. |
Ya da okuldan tanıdığım bir oğlanla. Adı Dooley'di. | Open Subtitles | أو مع ولد كنت أعرفه بالمدرسه كان اسمه دولي |
Dolly Edinburgh’ta yapıldı, ve Dolly yetişkin bir kök hücreden ilk klonlanan memeli örneğiydi. | TED | لذا دولي قد صُنعت هنا في أدنبره ودوللي هي المثال الأول من استنساخ حيوان ثديي من خلايا بالغة. |
Güney Afrika'da bir akvaryumda Dolly adında şişe burunlu yavru bir yunus vardı. | TED | في حوض للأسماك بجنوب أفريقيا كان هناك دلفين صغير اسمه دولي. |
- Bakan Hanım, bir uzmana karşılık uluslararası bir yara açmak isteyeceğinizi sanmıyorum. | Open Subtitles | .سيدتي الوزيرة ، لا أظن انك .تريدين فتح جرح دولي .من اجل عالمة |
Gerektiğinda başını başka tarafa çok güzel çevirdiğini iyi biliyorum, ...çünkü uluslararası suçlularla çalışmak dünyaya iyilik getirme şansını veriyor sana. | Open Subtitles | أعلم جيداً أنك تنظر إلى الإتجاه الآخر عندما تحتاج لذلك لإن العمل مع مُجرم دولي يسمح لك بإرساء الخير في العالم |
Ancak Trinidad ve Tobago bağlamından geri adım atmak ve uluslararası bir örnek olarak masaya yeni bir şey getirmek istiyorum. | TED | ولكن أريد أن أبتعد عن سياق ترينيداد وتوباغو وأحضر شيءٌ جديد فيما يتعلق بمثال دولي. |
2003 İnsan Genomu Projesi'nden sonra, bu proje bir insanın tam genetik haritasını çıkarmak için uluslararası bir teşebbüstü, genom biliminde bir devrim gerçekleşti. | TED | من خلال تتبع مشروع الجينوم البشري في عام 2003، والتي كانت جهد دولي لمعرفة وتحديد البصمة الوراثية الكاملة للجنس البشري، مما تسبب بثورة جينية. |
Tahmin edeceğiniz üzere, uluslararası alarm verildi, Böyle bir hastalığın, bu ölçekte uluslararası bir endişeye yol açtığını daha önce görmemiştik. | TED | و كما كان متوقعًا، كان هناك إنذاردولي، قلق دولي على نطاق لم نره من قبل مُسبب من مرض كهذا. |
Peki, siber savaşın gelişmekte olan tanımına dair ne gibi varsayımsal fakat makul senaryoları hayal edebiliyorsunuz? Bu faaliyetleri engellemek için uluslararası bir yasal çerçeveyi nasıl tasarlayabilirsiniz? | TED | لذا ما هي السيناريوهات الإفتراضية ولكن ممكنة الحدوث التي يمكنك تخيلها والتي تقع تحت المفهوم المتانمي للحرب الالكترونية، وكيف يمكنك تصميم إطار قانوني دولي لمنع هذه الأنشطة؟ |
Kit, lütfen fasulyeyi Bay Dooley'e uzatır mısın? | Open Subtitles | كيت , لطفا أتمرري الفاصولياء للآنسة دولي رجاءا ؟ |
Dooley bir kargaşa içinde. Ve Eğri Oklar ilk galibiyetlerini kazanma yolundalar. | Open Subtitles | "دولي " في معركة " والسهم المحدب " يستهدف أول فوز له |
Dooley Eğri Okların top kaybı üzerine harika bir başarı yakalıyor. | Open Subtitles | يقود " دولي " نصراً عظيماً بعد سحق تطور فريق السهم |
Dolly Kenyon, son üç senenin yetenekli şampiyonu Justasec'in sahibi. | Open Subtitles | "دولي كانيون" صاحب الحصان الرائع جوستاسك" حامل اللقب لثلاث مرات |
Hello Dolly'i hatırlayabilmek için... Dolly'i dinlemek zorundaydım... | Open Subtitles | أقوم بتذكر الآسطر الخاصة بي في مرحبا دولي كان من المفترض أن ألعب دور دولي |
Bu mektup ise evden geliyor. Dolly, Grincha için bir parti veriyormus. | Open Subtitles | دولي أخذت غريشا وتانيا الي حفلة الصغار في سارماتسكيز؟ |
Dollie'ye gösterdiklerin sayesinde kasaba, Barkerları neredeyse cadı gibi görmeye başladı. | Open Subtitles | ..بفضل ما جلعت (دولي) تراه البلدة في نصف الطريق لتري آل (باركر) كسحره |
İhtiyar Doli'nin endişeleneceği bir şey eksildi. - Doli! | Open Subtitles | شيء واحد يبقى لتقلق عليه العجوز دولي |
Bay Dollé'nin evinde. | Open Subtitles | أيـن تعيشين؟ عند السيّد (دولي) بـابا ومـاما لقي حتفهمـا |
O, Büyük Ulusal Park'taki bir güvercin ve o yalvarıyor. | Open Subtitles | ،إنها حمامة و مثال دولي عظيم و هي تحت الطلب |
Çünkü robot silahlar için bizim uluslar arası ölümcül taslağa ihtiyacımız var. | TED | نظراً لأننا بحاجة إلى إطار عمل قانوني دولي للأسلحة الروبوتية. |
Günler geçiyor ama o, hep aynı hareketlere devam ediyor. Asker Dooly, yastık kılıfını tersten geçirdiğinde verdiğim... | Open Subtitles | فعندما أمرت دولي بإنشاء 600معمل قام فرانسيس بتنظيم خطة |
MG: Bunun gerçekten önemli bir nokta olduğunu düşünüyorum; küresel bir topluluk olarak doğum kontrol haplarından uzaklaştık. | TED | ميليندا: نعم، أعتقد أن تلك نقطة مهمة جدا، وهو أنا كنا قد تراجعنا عن استخدام موانع الحمل كمجتمع دولي. |
Şoför, lütfen Otel Akbar International yakınında durun. | Open Subtitles | السائق، رجاءً توقّفْ قُرْب الفندق أكبر دولي. |
Ve dünya çapında kayıtlara göre Vulcan'ın inebileceği genişlikte tüm hava alanlarının araştırılması olumsuz sonuçlanmıştır. | Open Subtitles | والتقارير حول العالم أثبتت عدم وجود الطائرة فى أي مطار دولي |
Ve o an fark ettim ki bu bizim için önemli bir fırsattı dünya toplumu bir araya gelerek araştırma aracı olarak işkencenin kullanılmasını bitirebilirdik. | TED | وما أدركته أيضاً كان نافذة مذهلة من الفرص بالنسبة لنا كمجتمع دولي لنجتمع سويا وننهي التعذيب كوسيلة للتحقيق مع المتهم |