| İşe gidiyormuş gibi yaptım ve sokağın karşısından ofisini izledim. | Open Subtitles | تَظاهرتُ بالذهاب .. ،للعملكالمعتاد. وَ راقبت مكتبَه من خلال الشارع |
| Ve takip eden dört saat içinde beynimin bilgi işleme yeteneğinin bütünüyle tükenmesini izledim. Kanama sabahı yürüyemiyor, konuşamıyor, | TED | وفي خلال مدة أربع ساعات راقبت مخي وهو يتدهور تماماً في قدرته على معالجة كل المعلومات. |
| Komplikasyon oranlarımı bir yıldan diğerine düşürdüğümü izledim. | TED | لقد راقبت معدلات المضاعفات لي تنخفض من سنة إلى أخرى. |
| Johnny geliyor ve eve ihtiyacım var. Bir süre çocuğa göz kulak olur musun? | Open Subtitles | جوني قادم وأنا بحاجة للمنزل هل راقبت الفتى من أجلي لبعض الوقت |
| İzlendiğinin farkında olmayan birini hiç izledin mi? | Open Subtitles | هل لك انت راقبت شخص من غير ان يدرك انك تراقبه؟ |
| Miktarlara çok dikkat ettim ve her aşamayı kontrol ederek gittim. | Open Subtitles | حريصٌ جداً على المقادير و راقبت الأرقام في كل خطوة من العملية |
| Biliyor musun, dört yıldan beri aptal insanların senin... buraların bir çeşit tanrısı olduğunu düşündüklerini gözlemledim. | Open Subtitles | لفترة اربع سنين راقبت تصرفك وانت توحي للناس بأنك اشبه |
| Bayan Helm tanık sandalyesindeyken onları izledim. Onu hiç sevmediler. | Open Subtitles | لقد راقبت حين كانت مسز هيلم على المنصة ، اٍنها لم تعجبهم |
| Yıllarca çırpınışlarını izledim. Kahve karşılığı gitar dersi verdi. | Open Subtitles | راقبت كفاحها لسنوات ، في اعطاء دروس في القيثارة للصالون |
| Düşman askerinin üniformamı çıkartıp silahımı almasını izledim. | Open Subtitles | راقبت في. سي . يعرّي زيّي الرسمي، خذ سلاحي. |
| Her şeyi izledim. Markete girdiğinden beri gözüm üstündeydi. | Open Subtitles | راقبت الأمر بأكمله رأيتها منذ أن دخلت للمتجر |
| - Ne? Cep telefonumu aldım, ve dakikaların akışını izledim. | Open Subtitles | أمسكت بهاتفي النقال و راقبت الدقائق تمضي |
| Cep telefonumu aldim, dakikalarin akisini izledim. | Open Subtitles | أمسكت بهاتفي النقال و راقبت الدقائق تمضي |
| Johnny, dışarıda kaybolmasın diye kardeşine göz kulak olur musun? | Open Subtitles | جوني، هلا راقبت أخوك حتى لا يهيم على وجهه في الخارج؟ |
| Shaun, birkaç dakikalığına Cody'ye göz kulak olur musun? | Open Subtitles | شون, هل تمانع لو راقبت كودي لثوان؟ |
| Birinin yaşamaya değmeyen bir hayata tutunuşunu kaç kez izledin? | Open Subtitles | كم مرة راقبت فيها شخصاً ما يتشبث بحياته التي لا تستحق حقاً الحياة؟ |
| En azından kan şekerinize dikkat ederseniz herhangi bir sorun olmazmış. | Open Subtitles | و قال أنه اذا راقبت مستو السكر لديك فلن تكون هناك اى مشاكل |
| Burada yaşayan sakinlerimize ve diğer hemşirelere karşı davranışlarını gözlemledim ve gördüklerim çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | راقبت عملك مع النزلاء ومع مساعدي التمريض الآخرين وأنا أحب ما أرى |
| - Vardiyanızdaki hemşireleri izliyorum. - Biliyorum. | Open Subtitles | ـ لقد راقبت الممرضات في وردياتك ـ اعلم ذلك |
| Yedi yıl önce Ajan Mulder'ı bunu çizerken izlemiştim. | Open Subtitles | راقبت وكيل مولدر إصبغ الذي قبل سبعة سنوات هناك. |
| Saatlerce penceremden, evini gözetledim. | Open Subtitles | راقبت منزلها من نافذتي لساعات. |
| Öylece oturdum ve sözleşmemin süresi bitene kadar saate baktım ve birden bang bang bang... | Open Subtitles | و أنا فقط , جلست هناك و فقط راقبت الساعه حتى انتهاء عقدي |
| Bütün gece aptal gibi kapıyı gözledim. | Open Subtitles | راقبت الباب طوال الليلة كالمجنونة |
| Eğer çok yakından izlersen bazen ruhun ayrılışını görebilirsin. | Open Subtitles | إذا راقبت بعناية... يمكنك أحياناً أن ترى الروحتفلتمن الجسد. |