ويكيبيديا

    "زوجها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kocası
        
    • kocasına
        
    • kocasıyla
        
    • kocasından
        
    • eşi
        
    • kocasıyım
        
    • eşinin
        
    • üvey
        
    • eşini
        
    • koca
        
    • eşine
        
    • eşiyle
        
    • kocasının
        
    • kocasını
        
    Annemin annesi Avrupa'yı kocası olmadan alelacele terk etti, ama yanına üç yaşındaki kızını ve eteğinin kenarlarına dikili elmasları aldı. TED غادرت جدتي لأمي أوروبا بسرعة بدون زوجها ، ولكن مع ابنتها ذات الأعوام الثلاثة و خيط من الألماسات في حاشية تنورتها.
    Onları sevişirken gördüm, biliyorsun, o piyano çalan kadını, onun kocası. Open Subtitles رأيتهم يمارسون الجنس، تعرفي، السيدة التي كانت تعزف البيانو، انة زوجها.
    İlginç olan, kocası kadının silaha asla elini sürmediğini söylüyor. Open Subtitles الغريب بالأمر أن زوجها قال إنها لم تلمس المسدس قط.
    Hastam bir maratoncu ve kocasına da söylediğim gibi bacağını kurtarmaya çalışıyorum. Open Subtitles مريضتي متسابقة ماراثون و انا أخبرت زوجها أنني سأحاول انقاذ قدمها .لذاخطتيهي.
    Onu çok az görüyorum. kocasıyla çarpıştım. Ciddi birine benziyor. Open Subtitles بالكاد أراها , قابلت زوجها من قبل, لقد بدا جاداً
    Leo Brockman ile yattı hem de daha önce kocasından başka kimseyle yatmamıştı. Open Subtitles لقد ضاجعت ليو بروكمان وهي التي لم تضاجع شخصاً من قبل سوى زوجها
    kocası vaktini fahişelerle geçirmek istiyor diye neden onu diri diri gömelim? Open Subtitles لماذا نقتل المرأة وهى على قيد الحياة إذا كان زوجها يُفضِل العاهرات؟
    Evde öldürülen kadının kocası da sokakta öldü. Ölüm Nedeni: Open Subtitles قتلت الزوجة في المنزل ومات زوجها في الشارع والسبب :
    Çünkü kocası ona mükemmel bir Paris tatiliyle sürpriz yapmış. Open Subtitles لأن زوجها فاجئها برحله رائعه إلى باريس خلال عيد الميلاد
    Sandık katili lakabı takılmıştır, çünkü kocası ve metresinin parçaları sandığının içinde bulunmuştu. Open Subtitles لأنهم عثروا على زوجها و و عشيقته مقطعين الى قطع صغيرة داخل شنطتها
    kocası için çalışyoruz ve... ona , bunu ... vermemizi istiyor . Open Subtitles .. حسناً، نحن نعمل لدى زوجها .. وقد أرادنا أن نعطها هذا
    Rahmetli kocası Sir Matthew'ın vasiyetine bağlı olarak bana ve eşime kalacak. Open Subtitles ..فهى ستؤول لى ولزوجتى بناءا على وصية المرحوم زوجها السابق, سيد ماثيو.
    kocası hayatı boyunca çalışmasına rağmen, ancak Natalie'nin yaşamasına yetecek kadar bırakabildi. Open Subtitles زوجها عمل طوال حياته ، و ترك لها مالا يكفي لتعيش به
    kocası altıdan önce arıyor ve yemekler altıyı iki geçe ısmarlanıyor. Open Subtitles يتّصل زوجها قبل السادسة. ولقد إستلمت الطعام في الـ 06: 02.
    kocası ile beraber öğlen yemeği yiyeceklermiş. - İyi denk gelmiş yani... Open Subtitles قالت أنّها ستخرج لتناول الغداء مع زوجها لذا فإنّه كان وقتاً ضائعاً.
    İnsan Kaynakları'nda da kocası kanser olan bir kadın vardı sanki? Open Subtitles أليست هناك امرأة بقسم الموارد البشرية التي مصابٌ زوجها بالسرطان ؟
    kocası ve çocuklarıyla birlikte, evlerine gerçekleştirilen bir soygunda öldürülmüşler. Open Subtitles قتلت مع زوجها وأطفالها في سطو مسلّح لمنزلهم أمر مروّع
    Bir kadının kocasına, evlilik yıldönümü için uçurtma gönderdiğini kim duymuş? Open Subtitles من منكم سمع عن زوجة ترسل الي زوجها.. الطائرات الورقية.. كذكرى؟
    kocasıyla olan tüm sorunlarını benim üstüme yüklüyor gibi sanki. Open Subtitles كما لو أنها تخلصت من كل مشاكلها مع زوجها على
    kocasından hiç destek görmediği için, onu mahkemeye vererek ve kendi davasını savunarak bir sansasyon yarattı ve kazandığında ise daha büyük bir sansasyon yarattı. TED بدون اي دعم من زوجها سببت ضجة كبيرة عندما أخذتها إلى المحكمة وحاكمته في قضيتها وضجة اكبر عندما ربحت القضية
    Benim işim bu, özellikle Megan'ın durumunda, eşi yanında yokken yanında olmam gerek. Open Subtitles هذا ما أفعله خصوصاً في حالة ميغان مع غياب زوجها كثيراً كما يفعل
    Adım Titus Pullo 13'üncü Lejyon'un eski bir askeri onun da kocasıyım. Open Subtitles اسمي تيتوس بوللو ،جندي سابق في الفيلق الثالث عشر، زوجها.
    kocası,eşinin kariyerinin çocuk sahibi olmaktan daha önemli olduğunu kabul etti. Open Subtitles إعترف زوجها أن عملها كان أكثر اهمية لديه من إنجاب الأطفال
    Gençken, annesi ve üvey babası içerdeyken evi yakmakla tehdit etmişti. Open Subtitles يذكر في شبابه انهاً هدد والدته و زوجها بحرق المنزل عليهم
    Son zamanlarda, eşini ve çocuklarını geçici bir süre köyde bırakarak, Dongguan'da vinç üreten bir fabrikada çalışmaya gitti. TED هي عادت مؤخرا إلى دونغقوان لوحدها لتأخذ وظيفة في مصنع ينتج رافعات البناء، تاركة مؤقتا زوجها وأطفالها في القرية.
    "Onu aramaya zorladığı için kocasının ağzında bir koca Ayak görülür." Open Subtitles وبعد إلحاحه عليها لتتصل به تُكتشف قدمٌ كبيرة في فم زوجها
    Yine de Bayan Mears, Washington'a kadar eşine eşlik edeceğini belirtti. Open Subtitles وبالرغم من ذلك‏, تقول السيدة ميرس انها سترافق زوجها الى واشنطن
    Bu gece bize eşiyle sadece telefon seksi yaptıklarını söyledi. Muhtemelen adam kadının böcek gözlerine bakmak istemiyordur. Hey, bekle bir dakika. Open Subtitles الليلة أخبرتنا ان هى و زوجها يمارسون الجنس عبر الهاتف فقط ربما لأنة لا يريد ان ينظر الى عيون الحشرة أنتظرى لحظة
    Bir polisin dul eşini, kocasının özel hayatı hakkında rahatsız etmen yanlış. Open Subtitles كان تقدير سئ منك ان تُزعج ارملة شرطى عن حياة زوجها العاطفية
    Geçen hafta TV'de kocasını 27 yerinden bıçaklayan bir kadın vardı. Open Subtitles الاسبوع الماضي سمعت على التلفزيون عن امرأة طعنت زوجها 27 مرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد