Peki, ben de Cicero'dan Sid, Hazzard'ın Dükü Billiards'lı zengin iş adamı ve lord kim bilirin lordu. | Open Subtitles | حسنا، أَنا سد من سيسيرو . . الدوق من هازارد، البارون من بيلياردس |
- Sid, daha sonra gelirim. | Open Subtitles | سد , فقط سوف ارجع تالي، رجل. لا، إنتظار. |
Syd Barret'in şarkısından. | Open Subtitles | ذلك من أغنية سد باريت. كيف تعرف كلّ هذه الأشياء؟ |
Syd, fotoğraf makinesi var film de var karanlık oda da var. | Open Subtitles | (سد)، حصلت على آلة تصوير وحصلت على فيلم ولدي غرفة مظلمة لعينة |
Geçen yıl Cajon Nehri Barajı'nda çalışan önemli bir mühendisi kaçırdılar. | Open Subtitles | فى العام الماضى خطلوا مهندس مهم كان يعمل سد كانزور النهرى |
Arka tarafımda Missoula Buzul Gölü'ne baraj olan buzul bulunuyordu. | Open Subtitles | خلفي يقع سد الجليد الذي بقي كجليد حول بحيرة ميسولا |
Oraya gelip canına okumayayım Sid. | Open Subtitles | لا تجعلني أصعد هناك ويرفس حمارك، سد. |
Çok iyi bir dönüş yaptın Sid. | Open Subtitles | أوه، نعم. أنت عملت دور ركلة، سد. |
Seri numarası, Sid'in Spor Malzemeleri'nden çalınan bir 38'liğe uyuyor. | Open Subtitles | رقم التسلسل هو أ .38 مسروق من محلات "سد للسلع الرياضية" الاسبوع الماضى |
Herkes Sid'den korkardı ama kimse onu benim gibi tanımazdı. | Open Subtitles | كان يخاف الجميع من (سد)، لكنهم لم يعرفوه كما عرفته |
Sid ve Evelyn 20 yıl önce ayrıldılar ama hepimiz hala yakın arkadaşız. | Open Subtitles | (سد) و (إيفلينن) انفصلنا منذ 20 سنة، لكننا كنا جميعاً مانزال أصدقاء مقربين |
İzleme kanalının açılmasına 3 dakika 10 saniye kaldı Syd. | Open Subtitles | 3 دقائق، 10 ثواني حتى مراقبة معاد، سد. |
Syd... şimdi tanışmış olsak bile bir terslik olduğunu anlardım. | Open Subtitles | سد... إذا نحن فقط إجتمعنا، أنا أعرف الشيء خاطئ. |
Her seçeneği düşündük Syd. | Open Subtitles | إعتبرنا كلّ خيار، سد. |
Harika bir iş Syd. | Open Subtitles | العمل الجيد، سد. |
Kunduz setleri, evet. Hoover Barajı, hayır. | TED | سدود حيوان القندس، نعم. سد هوفر بامريكا، لا. |
Three Gorges Barajı'nı duymuşsunuzdur, burada gösteriliyor, aynı zamanda dünyanın en büyük elektrik santrali ve su ile çalışıyor. | TED | ربما سمعتم عن سد الممرات الثلاثة، في هذه الصورة، وهو أكبر محطة طاقة في العالم، ويشغل بواسطة الماء. |
Nesli muhtemelen tükenmiş, çünkü onun yaşadığı bilinen tek mağara sistemi, yakına kurulan bir baraj yüzünden yıkılmış. | TED | ربما انقرضت لأنها من نظام الكهف الوحيد المعروف والذي تم تدميره عندما تم بناء سد بالقرب منه. |
Küçük bir baraj tarlanın çevresine yapılır ve tarlanın yüzey alanı boyunca ürünler ekilir. | TED | ويتمُ بعذ ذلك بناء سد صغير حول الحقل، ومن ثم تزرعُ المحاصيل عبر منطقة السطح. |
- Kulaklarını kapat ve kendini başka bir yerde hayal et. | Open Subtitles | - سد أذنيك - و تخيل بأنك في مكان آخر أيضاً |
Elimde olanla ihtiyacım olan arasındaki açığı kapatın ve ben de size dünyayı vereyim. | Open Subtitles | سد الفجوة بين ما لدي وما أحتاجه وسأعطيك العالم |
Evet Three Gorges Dam'e üç yolculuk yaptim, yeryuzunuz devasa donusumune baktim. | TED | وقد ذهبت ثلاث مرات إلى سد الممرات الثلاث وشاهدت التحول الهائل للمنظر |
Okullardaki tüm erkeksi öğeleri çıkartıp dünyayı yoğurt yiyicilerle doldurmak istiyorlar. | Open Subtitles | انهم يريدون إزالة كافة الذكور من المدارس سد العالم بأكلة الزبادي |
Ben küçükken annem, verimli arazisini korumak... için bir bent yapmak istemiş. | Open Subtitles | والدتي، عندما كنت صغيرة ارادت بناء سد لحماية أرضها ذات النمو الجيد |
Gediği kapatabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك سد الفجوة ؟ |
Bu sabah saat 11'de kendini Mission City barajından aşağı attı -- | Open Subtitles | مجهول , فى هذا الصباح رمى نفسه من أعلى سد مدينية ديشن |