ويكيبيديا

    "سلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sepeti
        
    • basket
        
    • sepetine
        
    • sepetini
        
    • sepete
        
    • sepetinde
        
    • kutusu
        
    • çöp
        
    • sepetin
        
    • sepette
        
    • sepetinden
        
    • sepetiyle
        
    • sepetinin
        
    • pota
        
    • kutusunu
        
    Ben sana zeytin sepetiyle yaklaşıyorum. Sen ise sepeti suratıma atıyorsun. Open Subtitles أحس كما لو أنني أقدم لك سلة الزيتون فتبصق في وجهي
    Ben sana zeytin sepetiyle yaklaşıyorum. Sen ise sepeti suratıma atıyorsun. Open Subtitles أحس كما لو أنني أقدم لك سلة الزيتون فتبصق في وجهي
    Dün akşam televizyonda eski bir basket maçı izletti bana. Open Subtitles لقد شاهدنا مباراة كرة سلة قديمة على التلفاز الليلة الماضية
    Dört yılın sonunda, nihayet, hemşirelerin kek sepetine saldırmakta kendimi özgür hissediyorum. Open Subtitles بعد مضي أربع سنوات هنا بدأت أتقبل مساعدة في سلة كعك الممرضات
    Eğer çamaşır sepetini buraya koyarsan fayansları nasıl bir hale gediğini görebilirsin. Open Subtitles اذا ازاحت سلة المهملات سترين ما هو لون الارضية الاصلي
    Öldürülmesi gerekiyordu ama Musa'nın annesi onu bir sepete koyarak Nil Nehri'ne bıraktı. Open Subtitles ابناء اليهود كان يجب ان يغرقوا والدة موسى أرسله في البحر في سلة
    Demek çocuğunu bir köpek sepetinde eşiğime bırakan adam sen misin şimdi? Open Subtitles إذاً أنت هو من ترك الطفل على عتبة بيتي في سلة كلب
    Kendine saygısı olan hangi program meyve sepeti yollar ki? Open Subtitles كيف ببرنامج محترم أن يرسل سلة فواكه على أي حال؟
    Bu kutuyu da maç için iddiasına girdiğim elma sepeti olarak varsayalım. Open Subtitles لنتظاهر أن هذا الصندوق هو سلة التفاحات التي راهنت عليها في المباراة
    Zehir yanımdaydı, ancak onlar bir piknik sepeti dahi almamışlardı. Open Subtitles احتفظ بالسم معي ، لكنهم لم يأخذا معهم حتى سلة تـَنزه
    Fikirlerin atılması için çöp sepeti lobide satışta. Open Subtitles سلة مهملات للأفكار معروضة للبيع فى البهو الخارجى
    Aslında bütün çürük yumurtalarımızı bir sepete koyduk, ve bu sepeti özenle korumayı düşünüyoruz. Open Subtitles فى الحقيقة , وضعنا كل البيض الفاسد الذى لدينا فى سلة واحدة و ننوى حراسة هذة السلة بعناية
    Birkaç ay sonra kucağımda bir basket topu görmek isteyecektir. Open Subtitles . إنها تتوقع أن تراني و كأنني ابتلعت كرة سلة
    Annemin yaptığı reçelleri yiyerek hayatta kaldım... ve aklımı kaçırmamak için... yanımdaki basket topunu sektirdim durdum. Open Subtitles عشت على تناول مخللات أمي ،وحافظت على رجاحة عقلي يتنطيط كرة سلة كانت بالجوار
    Her neyse, uzun lafın kısası erkek arkadaşım ve ben açık açık konuştuk ve kıyafetlerini bundan sonra çamaşır sepetine koymayı kabul etti. Open Subtitles على كل حال، لإختصار القصه تحدثت أنا وحبيبي من قلبٍ لقلب و لقد وافق على أن يضع ملابسه في سلة من الأن فصاعداً
    Şu kirli sepetini iyi ki almışsın. Open Subtitles يمكنني أن أرى أن سلة الملابس كانت خيار حكيم
    Bebeği örme bir sepete koyup yüzünü sıcak ateşe çeviriyor. TED تضع الطفلة في سلة منسوجة، الرأس يواجه النار.
    Pis su borularında, kilimde ve çamaşır sepetinde hiç bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شئ في المجارير ولا على السجاد ولا في سلة المهملات
    Ajansın dar sokağında bir çöp kutusu var. Bir film rulosu var içinde. Open Subtitles أذهبي إلي سلة المهملات التي في الزقاق خلف الوكالة، داخلها ستجدي بكرة فيلم
    Ben biraz önce onun gerdanlığını Bay Rinditch'in odasındaki çöp kutusunda gördüm. Open Subtitles لقد رأيت ربطة عنقه للتو فى سلة المهملات فى غرفة السيد رينديتش
    Korumak için, annesi onu bir sepetin içinde Nil nehrine bıraktı. Open Subtitles وحتى تنقذه أمّه وضعته في سلة في نهـر النيل
    Bütün çürük yumurtaları tek bir sepette toplamak... ve gözlerimizi bu sepetten bir an olsun ayırmamak niyetindeyiz. Open Subtitles فى الحقيقة , وضعنا كل البيض الفاسد الذى لدينا فى سلة واحدة و ننوى حراسة هذة السلة بعناية
    Üçüncü kişi ağzıyla konuşmayı kes ve şekerleme sepetinden istediğini al. Open Subtitles توقف عن التحدث بضمير الغائب واختر ما شئت من سلة البضائع
    Her neyse, hangisi olursa olsun, ortalık dağıldı diye arkadaşlarıma bağıran veya çamaşır sepetinin üstündekiler için deliye dönen kişinin sen olmadığını biliyorum. Open Subtitles على أية حال أعلم أنكِ لست أنت التي توبخين أصدقائي بسبب الفوضى أو تفقدين صوابك بسبب ثيابي على سلة الغسيل تلك ليست انت
    Baktım birkaç pota asılmış ben de her haftasonu oynuyorum düşündüm ki eğlenceli olabilir. Open Subtitles فكرتي آخر مرة كنت هنا لحظت أنهم وضعوا حلقتي كرة سلة و ألعب كرة السلة كل عطلة
    Şu çöp kutusunu da hemen bulursak diye getirmem iyi olmuş. Open Subtitles شئ جيد أنى أحضرت سلة المهملات هذه فى حال وجدنها بسرعة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد