| Biz artık gidiyoruz. Bir polis arabası bütün gece burada olacak. | Open Subtitles | . سنذهب الأن , هُناك سيارة شرطة واقفة هُنا طوال الليل |
| Sıkı dur, Nathan. Babayı almaya gidiyoruz. Evlat, kafanda bir külotlu çorap var. | Open Subtitles | تمسك يا ناثين سنذهب لنقل أبيك يا بنى ثمة جورباً نسائياً على رأسك |
| Yedi onun uğursuz rakamıdır. Sekiz kız istiyor. Şimdi gidiyoruz. | Open Subtitles | السبعة عدد سيئ الحظ له يريد ثمان بنات سنذهب الآن |
| Kasaba, manava gideceğiz ve 50 kutu yengeç konservesi alacağız. | Open Subtitles | سنذهب إلى الجزار، والبقال لشراء 50 علبة من سلطعون البحر |
| Dünya'ya gideceğiz. Siz ikiniz gitmeniz gereken yere oradan gidebilirsiniz. | Open Subtitles | سنذهب إلى الأرض و يمكنك الذهاب لأى مكان من هناك |
| Bize rota bilgisini verirsen Leiter'la ben hava karardığında gideriz. | Open Subtitles | ليتر وأنا سنذهب بعد الظلام ، لو ستعطينا الإتجاهات الملاحية |
| Bak, yarın gece sen ve ben gidip Groundhog Day seyrederiz. | Open Subtitles | انظر ليلة الغد، سنذهب انا و انت لمشاهدة يوم جرذان الأرض. |
| Yatma vakti. Benim yatağıma gidelim. Gel hadi bakalım, gidelim. | Open Subtitles | حسناً حان موعد النوم سنذهب إلى سريري, تعالي برفقتي هيا |
| Bu gece bir partiye gidiyoruz ve sonunda bekaretini kaybedeceksin. | Open Subtitles | صدقني يا سيد، الليلة سنذهب إلى الحفلة وأخيراً ستفض عذريتك |
| Öğle yemeğinden sonra başka bir şehre gidiyoruz. Yarın döneceğim. | Open Subtitles | سنذهب إلى مدينة أخرى بعد الغداء لكنني سأعود في الغد |
| Yani sadece arkadaşız, arkadaş olarak gidiyoruz ama balo cumartesi günü. | Open Subtitles | أعني, نحن فقط أصدقاء, سنذهب بصفتنا أصدقاء, لكن الحفل الراقص السبت |
| Yarın hepimiz deniz kenarına gidiyoruz. Sabah yedide hazır olun. | Open Subtitles | غداً سنذهب إلى شاطئ البحر كن مستعداً في السابعة صباحاً |
| Her neyse, ninem yemekte kimi rencide edecek görmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | على أي حال، نحن سنذهب لنرى من تستطيع الجدة إهانته. |
| Her isteyenin kalkıp şarkı söyleyebileceği bir piyano bara gidiyoruz. | Open Subtitles | فنحنُ سنذهب إلى حانة بيانو حيثَ الناس يقوموا بِالغناء هناك |
| Millet, bu hafta sonu Joey'e sürpriz yapmaya Las Vegas'a gideceğiz. | Open Subtitles | اسمعوا نهاية الاسبوع سنذهب جميعا للاس فيجاس ونفاجئ جوي بالاضافة لي |
| Biz gideceğiz , sen burada kal ve mumyalar için Gölgeler Kitabı bakın. | Open Subtitles | نحن سنذهب ، أنت ابقي هنا و انظري في كتاب الظلال عن مومياوات |
| Yarın derse gideceğiz ve Amy'yi son anda kurtardığımızı rapor edeceğiz. | Open Subtitles | غدا سنذهب إلى الصف ونذكر بأننا أنقذنا إيمى فى الوقت المناسب |
| Daha sonra şu pahalı puro kulübüne gideriz. Hepsi benden. | Open Subtitles | و بعد ذلك سنذهب إلى نادي السيجار الغالي على حسابي |
| Belki de hepimiz Amerika'ya gidip bir altın madeni bulacağız. | Open Subtitles | اذا كان هذا صحيح سنذهب جميعا للعمل في الذهب بامريكا |
| Haydi, sıradaki reklamlar başka bir şey yapmamı sağlamadan şu mağazaya gidelim. | Open Subtitles | هيا ، سنذهب للمتجر قبل أن يجعلني الإعلان التالي أفعل شيئاً آخر |
| Küçük çocuklara serbest. Biz geliriz seninle. Değil mi, Pony? | Open Subtitles | أذا كان يسمح للأطفال الصغار سنذهب معك, اليس كذلك بوني؟ |
| Öyle olsun. Ama sabah, Dino Annemiz uyanmadan yola çıkıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، ولكننا سنذهب في الصباح قبل أن تستيقظ الأم الديناصور |
| O sırada, yedi yaşında olan zihnimde, Miami'deki bir yaz kampına gideceğimizi düşünüyordum. | TED | وبينما كان عقلي بعمر السابعة كنت أظن أننا سنذهب للتخييم الصيفي في ميامي |
| Pekâlâ, Duane ve ben bu taraftan çitin dışına çıkacağız. | Open Subtitles | ثم, دوين وانا سنذهب من هذا الطريق الى خارج السياج |
| Peki bu hatun hâlâ taş gibi miymiş diye kontrole gidecek miyiz? | Open Subtitles | إذاً، هل سنذهب لنرى هذه الفتـاة ونرى إن مـازالت مثيرة أو لا؟ |
| Cumartesi gel. Gece de kalırsın. Pazar da beraber kiliseye gidebiliriz. | Open Subtitles | تعال السبت, فاليوم انتهى سنذهب الى الكنيسة الأحد معا |
| İki geceliğine, Osaka'ya konser için gidecektik. | Open Subtitles | لقد كنا سنذهب الى اوساكا لقضاء ليلتين لحضور حفلة موسيقية |
| Bir sohbete dalabiliriz ve ben onun etrafında bir hikaye oluşturabilirim. böylece nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi ve bu sohbete nasıl katkıda bulunabileceğimi bilirim. | TED | نستطيع ان نجري حوارات, نستطيع ان نبني قصة حولها فانا اعرف اين كنا و اين سنذهب و كيف اشارك في هذا الحوار |
| Ben üniversiteyi kazandığımda arkadaşım Brennan'a eğer üniversiteye gidiyor olsaydık öğretmenlerimizin nasıl ellerimizi kaldırmamızı isteyeceğini söyledim. | TED | عندما دخلت الجامعة بالفعل، أخبرت صديقي برينان كيف كان يطلب منا المعلمون رفع أيدينا إذا كنا سنذهب إلى الجامعة. |