| Ve müzikle bir şeyler anlatırken, ki bu temelinde sestir, her çeşit insana ve her türlü şeye ulaşabiliriz. | TED | وبقول شئ ما عبر الموسيقى، الذي هو في الأساس الصوت، عندئذ يمكننا الوصول لكل أنواع الأشياء وكل أنواع البشر. |
| Burada, Hickory Sokağı'nda bir şeyler var, bu iki ölümün ardındaki göremediğimiz şeyler. | Open Subtitles | هناك شئ ما في طريق هيكوري شئ ما خلف تلك الوفيتان لا نراه |
| Her zaman bir şeyler çıkar. Bu değilse, başka şey olur Mary. | Open Subtitles | دائما يحدث شئ ما إن لم يكن هذا فشئ اخر يا مارى |
| Bir çeşit hortlak veya ruh. Veya onun gbii birşey. | Open Subtitles | إنه نوع ما من الشياطين أو الأشباح أو شئ ما |
| Allan and Elizabeth Eiger birşey saldırdığı sırada gölün üstündelerdi. | Open Subtitles | الين واليزابيث ايجر كانا في البحيره عندما هاجمهما شئ ما |
| Kariyerinizden daha önemli olan bir şeyi tamamen önemsemediğiniz görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنكِ مُتجاهلة تماماً شئ ما أكثر أهمية من عملكِ |
| Tam bir şeyin ortasındayım, sen git ben birazdan geleceğim, olur mu? | Open Subtitles | أنـا وسط شئ ما هنا، لذلك، سأتئ للعثور عليك بعد قليل، حسناً؟ |
| bir şey hakkında bir şeyler hissettiğimde bunlar aklıma gelir. | Open Subtitles | لدى هذا الشئ عندما يكون لدى شعور نحو شئ ما |
| Bana bir şeyler oluyor, o yüzden mutlaka birini görmeliyim. | Open Subtitles | هناك شئ ما يحدث معي وأنا بحاجه لرؤية شخص ما |
| Sanırım yukarıda birileri bende bir şeyler olduğunu hissetmiş olmalılar. | Open Subtitles | اعتقد ان شخص ما في الأعلى احسّ شئ ما بي. |
| Hayır, burada bir şeyler oluyor. Cinayete teşebbüs gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا, شئ ما يحدث هنا الشعور لدى انها محاولة قتل |
| Elbette. Dostlarımızın Darken Rahl'ın yolculukları hakkında bir şeyler duymuş olmasını umuyor. | Open Subtitles | بكل تأكيد ، انه يأمل أن أصدقائنا هناك سمعوا عن شئ ما |
| Az önce silahlı bir grup adamın bir tekneye bir şeyler yüklediğini gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت للتو مجموعة من الرجال مع مسدسات يقومون بتحميل شئ ما للقارب |
| Tilki, tavşan ya da öyle bir şeyler avlayan biri olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنه شخص يصطاد الثعالب أو الأرانب أو شئ ما |
| İlki geçmişte çok iyi işleyen birşey, bunun ileride de iyi gideceği anlamına gelmez. | TED | الدرس الأول هو لأن شئ ما قد نجح في الماضي بصورة جيدة، لا يعني أنه سينجح مجدداً في المستقبل |
| Sana bir içki ya da başka birşey ısmarlayabilir miyim diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ أتسائل إذا يمكنني أن أشتري لكِ شراباً أو شئ ما |
| birşey önemliyse, küçük olmaması anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأن شئ ما مهم, فلا يعني ذلك أنه ليس صغير جداً. |
| Hayır, beş saati sizin sanat koleksiyonunuzu pahalı arabalara olan ilginizi hayatınızın en travmatik anları hariç her şeyi tartışmaya harcadık. | Open Subtitles | لا قضينا 5 ساعات في مناقشة مجموعتك الفنية و إعجابك بالسيارات الغالية و كل شئ ما عدا اللحظات المؤلمة في حياتك |
| Eğer her şeyi yapabilseydin aşağılamak için ekibe ihtiyacın kalmazdı. | Open Subtitles | إن أمكنك التفكير بكل شئ ما كنت لتحتاج فريقاً تضايقه |
| Ancak bir şeye başka bir şeyin ismini verdiğimizde beraberinde tüm bir benzetme ağını da ona atfetmiş oluruz. | TED | و لكن حينما نعطي شئ ما اسم يعود لشئ اخر، نعطيه ايضاً شبكة متكاملة من التشبيهات. |
| Bu ıssız denizlerde gerçek olmayan bir şey seni beklerdi. | Open Subtitles | شئ ما وهمى بخصوص ذلك ينتظر هنا فى بحر صحراوى |
| Shelagh Rendell bir şeyden korkuyor ama ne olduğunu anlamadım. | Open Subtitles | شيلا رايندل خائفة من شئ ما ,ولكنى لم اكتشفه بعد. |
| Çoklu evrenin çoğunda hiçbir şey yoktur ve biz fizik kanunlarının bir şeylerin olmasına izin verdiği birkaç yerden birinde yaşıyoruz. | TED | في غالب الكون المتعدد لا يوجد شئ، ونحن نعيش في واحد من الأماكن القليلة حيث تسمح قوانين الفيزياء بوجود شئ ما. |
| Ben sadece,bir arka tarafa bakayım dediydim ve orada birşeyler gördüm. | Open Subtitles | لا سبب.. مجرد فقط ألقيت نظره خلفنا و شئ ما هناك |