Ormanda uyuklarken yakalayacağım ilk piçle gerçekten acı çektirmek için bizzat ben ilgileneceğim. | Open Subtitles | لو ضبطت أى فرد حراسة نائما خلال نوبته فسأكون مهتما شخصيا برؤيته يعانى |
Yeni arabasının anahtarını bizzat ben vereceğim. Bu kadar basit, Bayan Shapiro. | Open Subtitles | و سأسلمك شخصيا مفاتيح سيارة جديدة , بهذة البساطة , سيد شابيرو |
Ayrıca maske takan birini görürsem, bizzat kendim Bay Lister'ın bakterilerine bularım. | Open Subtitles | و أي رجل سأراه يضع قناعا فسوف أعرضه شخصيا لبكتيريا السيد ليستر |
Babamla yüz yüze görüşeceğim, Kang Woo'yu çağırmana gerek yoktu. | Open Subtitles | سأتحدث مع و الدي شخصيا لا داع للاتصال بكانغ وو |
Yararlılarsa beni ilgilendirmezler. Size özel bir soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | إذا كانت مفيدة , ليست مشكلتى ممكن أسألك سؤالا شخصيا ؟ |
Fakat bence şahsi olarak ilgilenmeniz gereken bir müşteri var. | Open Subtitles | لكن هناك عميل واحد أعتقد أنك يجب التعامل معه شخصيا |
Aynı zamanda Historic Scotland'da Tarihi Eserleri Koruma Bölümü direktörü olan David Mitchell'e de emeklerinden dolayı bizzat teşekkür etmek istiyorum. | TED | وأريد أيضا أن أشكر شخصيا جهود ديفيد ميتشل والذي هو مدير الحفاظ لدى هيستورك سكوتلاند. |
Ancak ben zaten bir bilim insanıydım, saldırıya uğramış bir dünyadan geliyordum ve bu öfkeyi bizzat hissettim. | TED | في الآخير، فأنا عالمة، جئت من عالم يتعرض للهجوم، وشعرت شخصيا بالسخط. |
- bizzat bana hakaret etti, - bu durumda buna beni mecbur etti | Open Subtitles | لقد اهاننى شخصيا, مما يجبرنى ان اقيم الدعوه عليه بنفسى |
Bir hata olmalı. Randevuyu ben bizzat kendisinden almıştım. | Open Subtitles | لابد أن في الأمر خطا ما لقد حصلت على هذا الموعد منه شخصيا |
Anlamalısın, afyonun dağıtımını bizzat ben yapıyorum... ama kızları almak için döneceğim. | Open Subtitles | اغهم, سأقوم بتوصيل الأفيون شخصيا لكنني سأعود لأخذ الفتيات |
Çok sayıda bizzat çocukla tanışma ayrıcalığım olmadı. | Open Subtitles | انا لم يكن لى الأمتياز فى معرفة الكثير منهم شخصيا, |
Carlos'u bulamıyorlar, ama büyükelçi bizzat işin içinde. | Open Subtitles | ماريا لم يتمكنوا من ايجاد كارلوس لكن السفير تدخل شخصيا |
Ve siz bizzat kendiniz, bazı meblağları, büyük ve beyan edilmemiş meblağları, Bay Capone'a tevzi mi ettiniz? | Open Subtitles | و قد صرفت شخصيا اموالا امولا طائلة و غير مصرح بها إلى السيد كابون؟ |
Son üç yıldır, Bay Capone'a bizzat ödediğim meblağlar,... 1.3 milyon doların üzerindedir. | Open Subtitles | على مدى 3 سنوات صرفت شخصيا مبالغ إلى السيد كابون بقيمة مليون و ثلث مليون دولار |
Bu haberi size yüz yüze söylemeden önce öğrendiğiniz için üzgünüz. | Open Subtitles | نعتذر من خروج الخبر قبل أن نتمكن من الوصول واخبارك شخصيا |
Bleuchamp ile yüz yüze buluşma isteğini belirtti. | Open Subtitles | إقترح بأنه يجب أن يجتمع مع بدي بيلوشامب شخصيا |
Bana Lugash Başkanından özel olarak böyle bir istek iletildi bile. | Open Subtitles | إستلمت مثل هذا الطلب من الرئيس لوجاش شخصيا. أرى. |
Eğer şahsi ise yine ayrılırım. Ama memnun olmam. | Open Subtitles | و لكن لو كان شخصيا سارحل و لكن لن اكون سعيد |
Bunu nasıl kullanacağınızı kendi kişisel düşüncelerinizle... ...kendinize göre kullanabilirsiniz. | TED | لا يمكن التفكير في الأمر شخصيا بمفرداتك الخاصّة, عن كيفية استخدامها. |
Ben de Richard'a söyledim, bu yüzden o kendisi buraya geldi. | Open Subtitles | أبلغت ريتشارد, وهذا هو السبب في انه جاء الى. هنا شخصيا. |
Beni çok endişelendiren bir diğer nedense birazcık kişisel bir şeydi. | TED | والسبب الثاني الذي تسبب لي بالكثير من القلق كان شخصيا قليلًا. |
Bunu yüzyüze yapmalısın. Birebir olması gerekli değil. | Open Subtitles | يجب عليك ان تفعليها شخصيا لا يجب ان يكون انا وانتي فقط |
Ağaçlar, şahsen bana, çocuklarımı çok daha farklı bir şekilde sevmeyi öğretti. | TED | وفيما يخصني شخصيا فقد علمتني الأشجار طريقة جديدة كليا في حب أطفالي. |