Her an, her konuda ona gidebilirmişim gibi hissediyorum, o da bana gelebilir. | Open Subtitles | شعرتُ أن يمكنني اللجوء إليه في أية وقت, و لأية شيء, و يمكنه هو اللجوء إليْ. |
Eğer kanını içseydim, Sanki bir şeyler sona erecekmiş gibi geldi. | Open Subtitles | شعرتُ بأنني لو شربتُ من دمائك ، فإن شيئاً ما سينتهي |
O sırada, ben dünyadaki tek deri ceketsiz insan gibi hissediyordum. | Open Subtitles | شعرتُ كأنني الوحيد على وجه الأرض الذي لا يملك معطفاً جلدياً |
Bu hayatın sağlıksız olduğunu düşündüm ve onu kırsalda yaşamaya ikna ettim. | Open Subtitles | شعرتُ أن حياة كتلك غير صحية و أقنعته بالعيش هنا في الريف |
Evet. Ben de cüceyi altın kazanına giderken takip ettiğimde aynısını hissetmiştim. | Open Subtitles | أجل، هذا ما شعرتُ به عندما تتبّعتُ ذلك المُتشيطن إلى وعائه الذهبي. |
David'siz geçen bir kaç hafta bana aylar gibi geldi. | Open Subtitles | الأسابيع القليله التى قضيتها من غير ديفيد شعرتُ أنها شهور |
Ben durumu iyi açıklayamıyormuş gibi hissettim ve eminim o açıklayacaktır. | Open Subtitles | شعرتُ بأني لم أكن أشرح الأمور بشكلٍ جيد وأعلم بأنهُ يستطيع |
Dava süresince tanıdığımı hissettiğim birine. | Open Subtitles | وشخص شعرتُ بضرورة التعرف عليه خلال المحكمة |
Yinede,bazıyönleriyle, hayatımın gerçekten yeni başladığını hissediyorum. | Open Subtitles | ومع ذالك ، شعرتُ في بعض الأحيان أن حياتي بدأت الآن حقاً |
Bütün bu sinir bozucu şeyler yüzünden kendimi çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | شعرتُ بالاستياء الشديد لكوني مزعجة للغاية, تعلمين؟ |
Sanki Güneş sistemimizden ayrılmış, yabancı bir dünyada durmuş, olan bitene bakıyormuşum gibiydi. | TED | شعرتُ وكأنني غادرتُ نظامنا الشمسي ووقفتُ في عالم غريب ما، أتأمّل الخلق. |
Sanki ciğerlerime yeterince hava gelmiyormuş gibi bir hisse kapıldım. | Open Subtitles | شعرتُ كمـا لو أنّ الهواء لا يستطيع أن يصل إلـيّ بصورة جيّدة |
Söylemedi ama üzüldüğü şeyin bizden çok daha öte bir şey olduğunu hissediyordum. | Open Subtitles | حسناً، لقد أبت إخباري، لكنّي شعرتُ أنّها مُتضايقة حول شيء أكبر من علاقتنا. |
Hayatımın tutkusunu ve amacını bulmuş gibi hissediyordum. | TED | شعرتُ وكأنّني قد وجدتُ شغفي وهدفي في الحياة. |
İyi ama buradaki gelişmelerden sana bahsetmek iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | جيدة ولكني شعرتُ أنه من الانصاف أن أبلغكِ بالتطورات الأخيرة هنا |
Ben, belki, sizi tekrar kaçırmak için gelmiştir diye düşündüm ve endişelendim. | Open Subtitles | ففكَرت بأنهم ربما جاؤوا من أجلِكَ مرة أخرى لذا شعرتُ بالقلق الشديد |
Komik. Ben bunun yaratma gücüyle ilgili olduğunu düşünmüştüm. Bunu kendimde hissetmiştim. | Open Subtitles | لطالما تخيّلتُ أنّ الأمر يدور حول قوّة الإبداع، فقد شعرتُ بذلك بنفسي. |
Dokuzdan beşe kadar sürekli çalışıyordun. Bir ayakkabı satıcısı gibi hissetmiştim. | Open Subtitles | . عمل بلا كلل من التاسعة حتى الخامسة شعرتُ و كأنني بائع أحذية |
David'siz geçen bir kaç hafta bana aylar gibi geldi. | Open Subtitles | الأسابيع القليله التى قضيتها من غير ديفيد شعرتُ أنها شهور |
Birkaç dakikalığına aptal gibi hissettim ama sonuç iyi oldu. | Open Subtitles | حسنـاً، شعرتُ بالغبـاء لبضعة دقـائق، لكن تمّ معـالجة الأمر بشكل جيّد |
İlki bir uyuşturucu satıcısıydı - Onu arabamla ezdim. hissettiğim - hissettiğim mükemmeldi, | Open Subtitles | كان أوّل واحد تاجر مخدّرات صدمته بسيّارتي، شعرتُ بشعور رائع |
Dur, dur. Aramamın sebebi bugünkü davranışım için kendimi kötü hissetmemdi. | Open Subtitles | أنتظرِ , أنتظرِ , أتصلتُ لانِ شعرتُ بسوء عن كيفيه تصرفِ |
Ama başardığımda evrenle aramda derin bir bağ hissederdim | TED | لكن عندما قمتُ بذلك، شعرتُ بهذا الإحساس العميق للتواصل مع الكون. |
Ne olduğunu bilmiyorum, ama tehlikeli bir his uyandırdı. Bir çeşit teknik olmalı. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا كان ذلك، لكنّي شعرتُ بالخطر، لا بدّ أنّه أسلوبٌ ما. |
Her gün,çocuk yapmamız için,başımın etini yerdi gittikçe daha çok baskı hissetmeye başladım. | Open Subtitles | كانت تلح عليّ كل يوم كي أمنحها طفلاً لقد شعرتُ بالضغط أكثر وأكثر |
Pek anlamadım ama bir şey hissettirdi bana. | Open Subtitles | و لم ألإهم أي شئ منها لكنني شعرتُ بشئ ما |
İlk başta anlamamıştım, torununu görünce neler hissettiğimi... | Open Subtitles | لم افهم ذلك في البداية ما شعرتُ به عندما رأيت حفيدكِ |
Ve bu bana senin de bana karşı duyguların varmış gibi hissettirmişti. | Open Subtitles | ومن المؤكد أنني شعرتُ أنكَ تكنُّ مشاعر لي |