ويكيبيديا

    "شيء ما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şey
        
    • birşeyler
        
    • şeyleri
        
    • şeylerin
        
    • şeyden
        
    • bir şeyler
        
    • bir şeyi
        
    • bir şeye
        
    • bir şeyin
        
    • birşey
        
    • bir şeyle
        
    • eksik bırakmak
        
    • bir sey geldi
        
    Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. TED إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك
    Papaz okulunda rahip olmak için eğitim alırken başıma bir şey geldi. TED حدث شيء ما بينما كنتُ أدرس في المعهد الديني وأتدربُ لأصبح كاهنًا.
    Tüm eğlenceler biraz ürpertici bir tehlike taşır, kötü olabilecek bir şey, ve koruma olduğunda yine de bunu seviyoruz. TED جميع التسليات تحتوي على جانب من الخطورة، شيء ما قد يحدث بشكل خاطئ، ورغم ذلك يعجبنا الأمر حين تتواجد الحماية.
    Bu gazeteye birşeyler daha katmak gerek. Resimden, yazıdan başka birşeyler. Open Subtitles هناك شيء ما يجب ان احصل عليه بجانب الصور و الطباعة
    Ancak yanıt verirlik, her yeni bir şey çıktığında tepki vermek demek. TED ولكن أن تكون مستجيباً هو أن تتصرف دوماً عندما يطرأ شيء ما.
    Bize bir şey olduğunda ilk kararımız bunun iyi mi kötü mü olduğu. TED عندما يحدث شيء ما لنا، نقرر أولاً، ما إذا كان جيداً أم سيئاً؟
    Bütün söylediklerinde haklısın bir tek şey hariç; "Elbette Sicilyalılar da gelişmek istiyorlar." Open Subtitles أنت محق في كل شيء ما عدا قولك إن الصقليين يرغبون في التطور
    Arabayı hazırlamak için ahırlara giderken ona bir şey oldu. Open Subtitles عندما ذهب إلى الإسطبل لتحضير العربة حدث شيء ما له
    Çünkü bu hikaye yetişkinler için çok tehlikeli bir şey ifade edebilir. Open Subtitles لأنه يمكن أن يعني أن شيء ما قد كبر شيء خطير جدا
    Bir şey alıyormuş gibi yap ve hoş göründüğünü söyle ona. Open Subtitles أنت لا ينبغي عليك اختر شيء ما وأخبرها أنه يبدو جيدا
    Uh, kardeşim size bir şey söyleyecek, veya ben anlatabilirim. Open Subtitles أخي لديه شيء ما لأخبارك به ، أو أنا سأخبرُها
    Bir bayan senden bir şey götürmeni istiyor. İlk müşterin. Open Subtitles هناك سيدة تريد منك توصيل شيء ما انها اولى زبائنك
    Hiç bir şey almayın. Hiç bir şey... Senin sorunun ne? Open Subtitles لا تشتري أي شيء، لا تحصل على أي شيء ما خطبك؟
    Düşünmeni istediğim en son şey senden bir yerlerde saklandığımı düşünmendi. Open Subtitles اخر شي احتجته هو انك تضن باني كنت اخفي شيء ما
    Onlara bir şey söyletmek en az 3 ayını alır. Open Subtitles تمر عليم ثلاثة أشهر. ليشعروا أن هناك شيء ما يحدث
    Hayır, sadece bir şey kanıtlamak istediğin için yapmak istemem. Open Subtitles لا أريد القيام بذلك فقط لأنك تريد إثبات شيء ما
    Şu anda olmakta olan şey, kadim çağlardan beri gerçekleşmedi. Open Subtitles شيء ما سيحدث و هذا لم يحدث في الأيام الماضية
    - Üzgünüm. Kaliforniya'da gerçekten de birşeyler olduğu anlamına geliyor bu. Open Subtitles اعتقد أن هذا يعني أن هناك شيء ما يجري في كاليفورنيا
    Bu konuda sorguya çekilmekten bıkmışlar; bilmiyorum ama bence bir şeyleri saklamaya çalışıyorlar. Open Subtitles ولا نريد أن نتحدث عن ذلك, ولكن أعتقد انهم يحاولون اخفاء شيء ما.
    Sadece kendi çevrelerindeki şeylerin doğru olduğunu sanan insanlarla dolu Open Subtitles الذين لا يعرفون أي شيء ما عدا الأشياء المتواجدة حولهم
    Yani çekirdek nikel ve demirden çok daha ağır bir şeyden oluşuyor olmalı. Open Subtitles لذا الصميم يجب أن يكون مصنوع من شيء ما أثقل من النيكل والحديد
    Hikâye kurgusunda büyüleyici bir şeyler var ki biraraya getirildiğinde, onu duyan kişi tarafından özümsenebilir ve yeniden hatırlanabilir. TED هناك شيء ما سحري في تركيبة القصة مما يجعلها عند تجميعها سهلة التلقي ومن ثم التذكر من قبل المُتلقي.
    bir şeyi başarmak çoğu zaman onu gerçekleştirmekten daha zordur. TED النجاح في شيء ما هو غالباً أصعب من الوصول إليه.
    Herkesin bir şeye ihtiyacı vardır. Yani, bunun nesi var? Open Subtitles ..الجميع محتاج لتعاطي شيء ما ما أعنيه ما قصة هذا؟
    "O binanın tavan arasına girdim, sandık gibi bir şeyin üzerine çıktım." Open Subtitles دخلت الى الغرفة العلوية لذلك المبنى ووقفت على صندوق أو شيء ما
    - Şu ağaçların orada birşey var. - Bir sincap. Konuştuklarımız onu uyandırdı. Open Subtitles ـ هناك شيء ما في تلك الأشجار ـ إنه سنجاب ، حديثنا أيقظه
    Posta kutusuna gelen bir şeyle kafası karışmış ve olaylar kontrolden çıktı. Open Subtitles هو مشتت قليلاً حيال شيء ما وصله بالبريد وخرج الأمر عن سيطرته
    Bir şeyleri eksik bırakmak onu ilginç kılar ve büyüme için hala yer olduğu hissiyatını yaratır." TED جعل شيء ما غير كامل، يزيده أهمية. و يعطينا إحساسا بأنه هنالك مجال للتحسين."

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد