Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. | TED | إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك |
Papaz okulunda rahip olmak için eğitim alırken başıma bir şey geldi. | TED | حدث شيء ما بينما كنتُ أدرس في المعهد الديني وأتدربُ لأصبح كاهنًا. |
Tüm eğlenceler biraz ürpertici bir tehlike taşır, kötü olabilecek bir şey, ve koruma olduğunda yine de bunu seviyoruz. | TED | جميع التسليات تحتوي على جانب من الخطورة، شيء ما قد يحدث بشكل خاطئ، ورغم ذلك يعجبنا الأمر حين تتواجد الحماية. |
Bu gazeteye birşeyler daha katmak gerek. Resimden, yazıdan başka birşeyler. | Open Subtitles | هناك شيء ما يجب ان احصل عليه بجانب الصور و الطباعة |
Ancak yanıt verirlik, her yeni bir şey çıktığında tepki vermek demek. | TED | ولكن أن تكون مستجيباً هو أن تتصرف دوماً عندما يطرأ شيء ما. |
Bize bir şey olduğunda ilk kararımız bunun iyi mi kötü mü olduğu. | TED | عندما يحدث شيء ما لنا، نقرر أولاً، ما إذا كان جيداً أم سيئاً؟ |
Bütün söylediklerinde haklısın bir tek şey hariç; "Elbette Sicilyalılar da gelişmek istiyorlar." | Open Subtitles | أنت محق في كل شيء ما عدا قولك إن الصقليين يرغبون في التطور |
Arabayı hazırlamak için ahırlara giderken ona bir şey oldu. | Open Subtitles | عندما ذهب إلى الإسطبل لتحضير العربة حدث شيء ما له |
Çünkü bu hikaye yetişkinler için çok tehlikeli bir şey ifade edebilir. | Open Subtitles | لأنه يمكن أن يعني أن شيء ما قد كبر شيء خطير جدا |
Bir şey alıyormuş gibi yap ve hoş göründüğünü söyle ona. | Open Subtitles | أنت لا ينبغي عليك اختر شيء ما وأخبرها أنه يبدو جيدا |
Uh, kardeşim size bir şey söyleyecek, veya ben anlatabilirim. | Open Subtitles | أخي لديه شيء ما لأخبارك به ، أو أنا سأخبرُها |
Bir bayan senden bir şey götürmeni istiyor. İlk müşterin. | Open Subtitles | هناك سيدة تريد منك توصيل شيء ما انها اولى زبائنك |
Hiç bir şey almayın. Hiç bir şey... Senin sorunun ne? | Open Subtitles | لا تشتري أي شيء، لا تحصل على أي شيء ما خطبك؟ |
Düşünmeni istediğim en son şey senden bir yerlerde saklandığımı düşünmendi. | Open Subtitles | اخر شي احتجته هو انك تضن باني كنت اخفي شيء ما |
Onlara bir şey söyletmek en az 3 ayını alır. | Open Subtitles | تمر عليم ثلاثة أشهر. ليشعروا أن هناك شيء ما يحدث |
Hayır, sadece bir şey kanıtlamak istediğin için yapmak istemem. | Open Subtitles | لا أريد القيام بذلك فقط لأنك تريد إثبات شيء ما |
Şu anda olmakta olan şey, kadim çağlardan beri gerçekleşmedi. | Open Subtitles | شيء ما سيحدث و هذا لم يحدث في الأيام الماضية |
- Üzgünüm. Kaliforniya'da gerçekten de birşeyler olduğu anlamına geliyor bu. | Open Subtitles | اعتقد أن هذا يعني أن هناك شيء ما يجري في كاليفورنيا |
Bu konuda sorguya çekilmekten bıkmışlar; bilmiyorum ama bence bir şeyleri saklamaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | ولا نريد أن نتحدث عن ذلك, ولكن أعتقد انهم يحاولون اخفاء شيء ما. |
Sadece kendi çevrelerindeki şeylerin doğru olduğunu sanan insanlarla dolu | Open Subtitles | الذين لا يعرفون أي شيء ما عدا الأشياء المتواجدة حولهم |
Yani çekirdek nikel ve demirden çok daha ağır bir şeyden oluşuyor olmalı. | Open Subtitles | لذا الصميم يجب أن يكون مصنوع من شيء ما أثقل من النيكل والحديد |
Hikâye kurgusunda büyüleyici bir şeyler var ki biraraya getirildiğinde, onu duyan kişi tarafından özümsenebilir ve yeniden hatırlanabilir. | TED | هناك شيء ما سحري في تركيبة القصة مما يجعلها عند تجميعها سهلة التلقي ومن ثم التذكر من قبل المُتلقي. |
bir şeyi başarmak çoğu zaman onu gerçekleştirmekten daha zordur. | TED | النجاح في شيء ما هو غالباً أصعب من الوصول إليه. |
Herkesin bir şeye ihtiyacı vardır. Yani, bunun nesi var? | Open Subtitles | ..الجميع محتاج لتعاطي شيء ما ما أعنيه ما قصة هذا؟ |
"O binanın tavan arasına girdim, sandık gibi bir şeyin üzerine çıktım." | Open Subtitles | دخلت الى الغرفة العلوية لذلك المبنى ووقفت على صندوق أو شيء ما |
- Şu ağaçların orada birşey var. - Bir sincap. Konuştuklarımız onu uyandırdı. | Open Subtitles | ـ هناك شيء ما في تلك الأشجار ـ إنه سنجاب ، حديثنا أيقظه |
Posta kutusuna gelen bir şeyle kafası karışmış ve olaylar kontrolden çıktı. | Open Subtitles | هو مشتت قليلاً حيال شيء ما وصله بالبريد وخرج الأمر عن سيطرته |
Bir şeyleri eksik bırakmak onu ilginç kılar ve büyüme için hala yer olduğu hissiyatını yaratır." | TED | جعل شيء ما غير كامل، يزيده أهمية. و يعطينا إحساسا بأنه هنالك مجال للتحسين." |