Bir ev vardı ve ufak bir oğlan çocuğu vardı. | Open Subtitles | كان هناك هذا المنزل وكان هناك صبي صغير وعاصفة قادمة |
Küçük olan, oğlan, çok güçlü. Eminim kız da güçlüdür. | Open Subtitles | الأصغر، صبي إنه قوي جداً أراهن أن الفتاة قوية أيضاً |
Daha 17'sine girmemiş bir çocuğu bu işe karıştırmak doğru değil. | Open Subtitles | لا اعتقد انه من الصواب توريط صبي لم يبلغ الـ17 بعد |
Şimdi bir iki dakika övünmeme izin verin, Evliliğimden 15 yaşında bir oğlum var. | TED | إذا كان بإمكاني أن أتباهى لثانية ، لديّ صبي في عمر الـ ١٥ من زواجي. |
Genelde 8 yaşındaki bir çocuğun beni alt etmesine sevinirdin. | Open Subtitles | في العادة تحبين رؤيتي اهزم من صبي بالثامنة من العمر |
Bana hepsini uydurmadığını söyle evlat bana onun Lenny olmadığını söyle. | Open Subtitles | أخبرني بأنك لم تجعله صبي تافه أخبرْني بأن هذا ليس ليني. |
Benim hatırladığım da; karar verebilmek için daima zaman isteyen küçük bir oğlan. | Open Subtitles | أتذكر صبي صغير كان يضيع وقته في إتخاذ قراره |
Uğruna bu kadar çaba harcadığın bir şeyi feda etme gerekçelerin arasında bir oğlan var. | Open Subtitles | من بين كل الاسباب للتضحية بشيء عملت جاهدة لأجله صبي, هذا ليس من طبيعتك |
Ama kız güzelliğinden çekinerek, düke oğlan kılığında varır. | Open Subtitles | لكنها خائفة علي شرفها، فتأتي إليه في زي صبي |
Sence ters davranışlara altı yaşındaki bir çocuğu kaçırma da dahil mi? | Open Subtitles | أتعتقدين بأن سلوك المتمردين يشمل الإعتداء على صبي في السادسة من العمر؟ |
Ve salonda yatmak zorunda olan bir oğlum var, çünkü hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | وعندي صبي ينام في غرفة المعيشة لأنني لا أملك شيئًا |
oğlum olursa buralı olmasını istedim. | Open Subtitles | أنا عندي 8 بنات. إذا ولد صبي أريد أن أكون هناك. |
Yaptıkları neredeyse 8 yaşındaki bir çocuğun ölmesine neden oluyordu. | Open Subtitles | أفعالها كادت تُؤدّي إلى قتل صبي في الثامنة من عُمره. |
Oliver Hughes adında bir çocuğun kaçırılmasıyla ilgisi olabilecek bir iş. | Open Subtitles | مهمة ربما تكون جزء من عملية اختطاف صبي اسمه اوليفر هيوز |
Bu yaşta erkek evlat istiyormuş onun için tüp bebek deneyecek. | Open Subtitles | تريد إنجاب صبي بعمرها هذا لذا إنّها حتّى تجرب طفل الأنابيب |
Max ve ben, Hans Vergerus adında bir çocukla oynardık. | Open Subtitles | انا وماكس كنا نلعب مع صبي اسمه هانس فيرغيروس |
Seni bölmek istemezdim ama, sen de bir orospu çocuğu beyaz çocuksun. | Open Subtitles | أكره أن أخبرك بهذا لكنك أنت أيضاً صبي أبيض سافل |
Size bunu yaptığım için üzgünüm arkadaşlar ama bir çocuğa bakabilir misiniz? | Open Subtitles | أكره ان أقوم بهذا يا رفاق لكن ايمكنكما القاء نظرة على صبي من أجلي؟ |
Beni yargılamak için götürdüler ve tanık da 14 yaşında köyden bir çocuktu. | Open Subtitles | أخذوني مرة أخرى إلى قاضي البلدة وكانت هيئة المحلفين صبي عمره 14 عاماً. |
Şimdi de 12 yaşındaki bir çocuktan emir mi alıyorum? | Open Subtitles | أنا الآن أتلقى أوامر من صبي عمره 12 عاما ؟ |
Kazandın mı? Aferin oğluma. Eklemlerini iyileştirelim hadi. | Open Subtitles | هل ربحت؟ مرحى يا صبي دعنا نمهل مفاصلك الوقت للشفاء |
-Çığlıklarıydı savaşa gittiğimde çocuktum. En iyi arkadaşımla beraberdim. | Open Subtitles | لقد ذهبت للحرب وأنا صبي وكنت مع أعز أصدقائي |
Manavın oğlu, sütçü... çöpçü, seyyar satıcı. | Open Subtitles | .. صبي البقالة , بائع الحليب عامل القمامة , بائع متجول |
çocukken buraya neredeyse hiç ayak basmazdım efendinin odası çok kutsaldı. | Open Subtitles | بالكاد كنت أدخل هنا عندما كنتُ صبي مخيفه كانت غرفة الليرد |
Biri, annesi fahişelik yapan bir kızdı kendisi de fahişe olmuştu. Diğeri hapse girip çıkmış bir delikanlı. | TED | فتاة كانت أمها تمارس البغاء، وكانت هي تمارس البغاء، و صبي كان قد دخل و خرج من السجن. |