Kalpleri hala hızla çarpıyordu ama bu çok daha sağlıklı bir damar profili. | TED | كانت ضربات قلوبهم مازالت سريعة، لكن هذا شكل أكثر صحة للقلب والأوعية الدموية. |
Hart-MercerFarmasötik kendini dünyayı daha mutlu, daha sağlıklı yapmaya adadı. | Open Subtitles | صيدلية هارت ميرسر قررت أن تجعل العالم أكثر صحة وسعادة |
Şimdi bu yöntem düşük maliyetli bir çözümken, çevresel açıdan veya insan sağlığı ve güvenliği açısından kesinlikle uygun bir çözüm değildir. | TED | في حين قد يكون هذا حلاً ذا تكلفة إقتصادية منخفضة فهو بالتأكيد ليس منخفض التكلفة بيئياً أو على مستوى صحة وسلامة الإنسان |
Peki ya sen ve kocanın artık birlikte yaşamadığınıza dair dedikodular doğru mu? | Open Subtitles | هل هناك أي صحة للشائعات عـن أنك وزوجك لا تعيشان معا ؟ ؟ |
Mikropsuz olmasının ilk haftasının şerefine. | Open Subtitles | في صحة بيغي في أول أسبوع لها وهي متحررة من الجراثيم. |
Bu sebeple, kendimize şu soruyu sormalıyız: Neden kadınların sağlığını şansa bırakalım? | TED | لذا يجب علينا أن نسأل أنفسنا: لماذا نترك صحة النساء لمحض صدفة؟ |
Birçok kişiyle konuştum, hepsi de eve gidebilecek kadar sağlıklı olduğun konusunda hemfikirler. | Open Subtitles | تحدثتُ للجميع وكلهم اتفقوا أنك في صحة جيدة بما يكفي حتى تخرج للمنزل |
Bilgiyle donanmış insanlar daha uzun ve sağlıklı hayatlar sürebilecek. | Open Subtitles | مسلحين بالمعرفة، سيتمكن الناس من عيش حياةٍ أطول وأكثر صحة. |
Nadasa bırakarak daha sağlıklı bir geleceğin tohumlarını ekmiş ve sevdiklerimle tekrar biraraya gelmiştim. | TED | وبالمضي قدماً زرعت بذوراً لمستقبل اكثر صحة واشراقاً وكنت قد توحدت مع من احب |
Kadınların sağlığı tıpkı eşit ücret politikası kadar önemli bir eşit hak konusudur. | TED | صحة المرأة هي مسألة متعلقة بالمساوة في الحقوق وبنفس أهمية المساواة في الأجر. |
O an, hatalı işleyen bir zihne sahip olmanın neler hissettirdiğini ilk öğrendiğim andı. Ve gerçekten zihin sağlığı savunucusu olduğum zamandı. | TED | هذا عندما أدركت مباشرةً ما يمكن أن تشعر به عندما يصيبك عطل في العقل. وهذا عندما أصبحت حقًا المدافع عن صحة الدماغ. |
Çünkü toplumlar, ülkeler ve son olarak dünya, kadınların sağlığı kadar güçlüdür. | TED | لأن المجتمعات والبلدان وفي آخر المطاف العالم، تكمن قوته في صحة النساء. |
Bu işi uzun zamandır yapıyorum. öğrendiğim bir şey varsa o da akla ilk gelen cevabın doğru olmayabileceğidir. | Open Subtitles | لقد كنتُ في هذا العمل منذ مدة طويلة وأحد الأشياء التي تعلمتها إن أول الأجوبة قد لايكون أكثرها صحة |
Biliminsanlarının bir metod izlediği ve bize bu metodun, iddialarının doğru olduğunu garanti ettiği öğretildi. | TED | كنا نتعلم أن العلماء يتبعون طريقة و أن هذه الطريقة تضمن صحة ادعائاتهم |
Fakat doğru olan şey ise, ailem annem ve babam buna razı olmuş, beni eğitmesi için devlete güvenmemiş. | TED | لكن في الحقيقة كان والدايّ متفقين على صحة هذا المثل فلم تكن لديهم ثقة في الدولة لكي تعلمني |
Ve bu da David Puddy'nin küvetime çok gerekli ve güzel çöp öğütücüsü kurmama yardımcı olmasının şerefine. | Open Subtitles | وفي صحة ديفيد بودي لمساعدتي في تركيب صارف قمامة ضروري وذو قيمة في حوض استحمامي. |
Diyet de bağırsaklarımızın sağlığını etkileyen figürlerden biri olarak beliriyor. | TED | ويظهر الغذاء أيضًا كواحد من المؤثرات الأساسية على صحة الأمعاء. |
Kadın sağlığından konu açılmışken, kanser tespiti üzerine bir çalışmam var. | Open Subtitles | حسناً، بمناسبة ذكر صحة المرأة، لديّ برنامج يُعنى بالكشف عن السرطان، |
Yaşlılar için sağlık ve bakım merkezleri kuruyoruz toplumun çeşitli yerlerinde. | TED | إننا نبني مراكز صحة للمسنين ومراكز صحية في جميع أنحاء المجتمع. |
Eğer olur da bu anlattıkların gerçek çıkarsa insanlar hapse girecek. | Open Subtitles | في حالة صحة هذا الأمر, سيتوجب على الناس الذهاب إلى السجن. |
Onun eskizinin doğruluğunu sorgulamak için bana ait gerçeklere dayanan bir zemin yok. | Open Subtitles | ليس لدي سبب حقيقي للتشكيك في صحة الرسم الذي وافقت عليه |
Amerikan geleneklerine aykırı değil mi dersiniz? Suçlamanıza ve aklanmama içelim. | Open Subtitles | اتقولين ان هذا غير امريكى ؟ فى صحة اتهامك , وبراءتى |
Geçen yıl a.B. 'yi toplum sağlık çalışanı olarak işe aldık ve eğitim verdik. | TED | في السنة الماضية شغلنا إي بي معنا ودربناه ليصبح عامل صحة. |
Şerefe! | Open Subtitles | فى صحة عضو مجلس الادارة الجديد |
Buraya sadece Chloe'nin sağlığını kontrol etmek için geldiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اصدق بأنك هنا فقط للإطمئنان على صحة كلوي |
Harika bir yıla kadeh kaldırıyoruz. Benim için harika bir yıldı. | Open Subtitles | فى صحة هذة السنة الجيدة لقد كانت سنة عظيمة بالنسبة لى |
Kişisel olarak milyonlarca çocuğun sağlığıyla oynamaktan sorumlusun. | Open Subtitles | اذا انت كنت ورا النجاح شخصياً لتحطيم صحة ملايين الاطفال |