ويكيبيديا

    "طرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ucu
        
    • ucunda
        
    • parti
        
    • taraflı
        
    • taraf
        
    • parçası
        
    • tarafından
        
    • Karşılıksız
        
    • şahıs
        
    • nın
        
    • kişi
        
    • ucunu
        
    • ucuna
        
    • kenarında
        
    • ın
        
    Kılıcının ucu yıkımdan kaçmaya çalışan bir kadının ayağına değiyor. TED يتلاقى طرف سيفه بقدم امرأة أثناء محاولتها الهرب من الدمار.
    Sonra kendisine doğru çekti, aynen bu şekilde, bıçağı aldı ve ucunda tuttu. TED وسحبه نحوه، وبعد ذلك، أخذ السكين ووضعه على طرف.
    Fatkettim ki eğer Korsan parti tarafından host edilirsek ve birileri onları da kapatırsa, bu bir partiyi kapatmak anlamında gelir. Open Subtitles أدركت أنه إذا تمّت إستضافة موقعنا من طرف حزب القراصنة فهذا يعني أنه إذا قام شخص ما بإيقافهم فسيقومون بغلق الحزب
    Bu tek taraflı aşk diğer taraf öğrenince kendi kendine öldü. Open Subtitles حب من طرف واحد.. ينتهي بشكل تلقائي عندما يعرف الطرف الأخر.
    Kendisi birkaç kere hem taraf hem de ifade değiştirmiştir. Open Subtitles هو يَنتقلُ من طرف لآخر ويَنْقلُ بياناتَه عدد من المرات،
    O ne inşaatın bir parçası ne de şehir konseyinin. Open Subtitles هي ليست طرف من شركة البناء ولا من مجلس المدينة
    Ancak bunlar bilim adamları tarafından seçici eşleştirme ve genetik teknoloji kullanılarak üretilmiştir. TED لكن هذه تم إنشاؤها من طرف العلماء باستخدام الاستيلاد الانتقائي مع التكنولوجيا الجينية.
    Ben istemedim ki, senin Karşılıksız bir aşkı icat etmeni... Open Subtitles أنا لم أطلب منكِ أن تخترعي حب من طرف واحد،
    Eğer olaya, üçüncü bir şahıs karışmamış ise cinayetleri büyük ihtimal bu kadın işledi. Open Subtitles لذا إذا لم يكن هناك طرف ثالث في القضية، ستكون هي المشتبه بها بقوة
    Yani arada bir bağ var. Ve bunu yaradılışın bir parçası olarak algılamalıyım. bir tarafımın Tanrı'nın bir gölgesi olduğuna inanarak. TED وهكذا فنحن جميعا متصلون معا وعلي ان استوعب على اعتباري طرف في هذه الصلة وشخص خلق على شاكلة الله
    Eğer kanat ucu ağaca çarparsa, kötü bir şekilde yaralanabilir. Open Subtitles إذا اصطدم طرف جناح واحد بشجرة فقد تتعرّض لأذىً كبير
    Ve mutluluk denklemin tamamen farklı bir ucu. TED والسعادة هي طرف أخر مختلف تماماً من المعادلة.
    Mühendislerin hepsi masanın bir ucunda oturdular, tasarımcılar ise benimle masanın diğer ucunda, son derece sessizce. TED المهندسون جلسوا هادئين على طرف من الطاولة, و أنا و المصممين جلسنا على الطرف الآخر, بصمت شديد.
    Üzgünüm, ama kaptan kütlenin öteki ucunda bir deneyde. Open Subtitles آسف, لكن كما قلت النقيب مشغول بإختبار عن طرف الطوف
    Üçüncü parti uygulamalarına duyarlı hale getiren ve tamamiyle bir yozlaşma. Open Subtitles ما يجعلها عرضة للتدخل طرف ثالث وفي نهاية المطاف يعمها الفساد.
    Tabii ama bu konuşma tek taraflı olacak. Open Subtitles بالتأكيد لكننا سنجد أن المحادثة من طرف واحد
    Çünkü sen taraf değiştirdin diye tüm dünya da değiştirdi anlamına gelmez. Open Subtitles ليس لأنك إنتقلتَ من طرف لآخر لا يعني أن بقية العالم كذلك
    demediler. Daha sonra bu veri "İnsan Hakları İzleme Örgütü" tarafından bu gibi operasyonlar üzerine yapılan son raporunda kullanıldı. TED هكذا بدأ استخدام البيانات من طرف جماعات مثل هيومن رايتس ووتش في تقريرها الأخير حول هذه الأنواع من العمليات الإستباقية
    Karşılıksız seven bir adam..başka kadınlarla yatamaz diye bir kaide mi var? Open Subtitles حب من طرف واحد للرجل.. ألا يمكنني أن أنام مع إمرأة أخرى؟
    Yarattığım teoriye göre, senin gibi bir üçüncü şahıs kendine bakarak nasıl bir alçak olduğunu belirleyebiliyor. Open Subtitles انا لدى تلك النظرية إن طرف ثالث نزيه مثلك يستطيع ان يُحدد لأى درجة من الغباء وصل لها بنظره إلينا
    Yarın Roma her ikimizi de Avrupa'nın farklı köşelerine gönderecek. Open Subtitles ولكن غداً روما سترسل كل منا إلى طرف أخر في أوروبا
    Hayır, Rahibe. Üçüncü kişi olmayacak. Siz ve ben biraz konuşacağız. Open Subtitles كلا يا أختاه، لا طرف ثالث، من حقي أن أتكلّم معك
    Ben de bu kısmı, kendi yaptığım bir aletle kesmeye karar verdim. Bu aleti bir iğnenin ucunu keskinleştirip bıçak haline getirerek yapıyorum. TED فقررت تشريح هذه باستخدام الأدوات التي صنعتها كشحذ طرف إبرة ليصبح شفرة
    Kim çükünün ucuna metal bir... halka takmak ister ki? Open Subtitles لماذا أي شخص يريد وضع حلقة معدنية على طرف قضيبه؟
    Parçalanan kapının kenarında kopmuş bir parmak bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا على ما يبدو طرف إبهامها مقطوعا ً في جيب باب
    Geçen yıl, her dakikada 24 insan daha savaş, şiddet veya zulüm yüzünden evinden olmuştu: Suriye'de bir yeni kimyasal silah kullanıldığı için, Afganistan'da Taliban'ın saldırıları yüzünden, Kuzeydoğu Nijerya'da kızların okullardan Boko Haram tarafından kaçırıldıkları için. TED في السنة الماضية، في كل دقيقة نزح 24 شخص من ديارهم بسبب صراع أو عنف أو اضطهاد: هجوم آخر بالأسلحة الكيماوية في سوريا، هيجان طالبان في أفغانستان، اختطاف فتيات من مدارسهن شمال نيجيريا من طرف بوكو حرام.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد